Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '09

 
Kategori
Dünya
 

AB'nin geleceği , Avrupa Birleşik Devletleri olacak mı? Yoksa dağılacak mı?

AB'nin geleceği , Avrupa Birleşik Devletleri olacak mı? Yoksa dağılacak mı?
 

Bir Amerikan filminde kötü düşmanların sembolü, içiçe geçmiş 3 hilal. Biyo tehlike işareti gibi..


AB, iki dünya savaşının arkasından gelen bu birlik nasıl kuruldu, nereye gidiyor ve Türkiye ile alakası nedir?

Fransa ve Almanya'nın kömür (ve dolayısıyla çelik) üretiminin önemli merkezi Alzaz ve Loren bölgeleri için 2 adet dünya savaşına girmiş olmaları nedeniyle AB, ilk olarak Avrupa Kömür ve çelik birliği olarak kuruldu. Ne tuhaf ki artık bu tarihten itibaren Avrupa kendi içinde Kömür ve çelik yüzünden kavga etmeyecekler ve artık bu ayrılık konusundan bir birlik çıkaracaklardı. Aslında bakıldığında AB nin kuruluş temelinde bu maddi unsurlar (Kömür ve çelik) var gibi görülmektedir. Bu doğru mudur peki?

AB, Sovyetlerin ve ilerde devasa güç olacak Asya'ya karşı kendini koruma ve kollamanın, tekrar yıkım getiren birbirleriyle savaşları bitirmenin adıdır. Bu birlik ilk önce her ne kadar Avrupa Kömür ve Çelik Birliği , daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu, sonra Avrupa Topluluğu bugün AB liği, gelecekte ise Avrupa Birleşik Devletleri olma çizgisinde hedefinde olsa da, asıl rengini bağnaz, yobaz Hristiyan değerlerinden alır, 12 yıldızı Hz. isa'nın 12 havarisini simgelemektedir. AB binaları kuş bakışı bakılınca Haç şeklinde yapılmış olup, her fırsatta Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanlar bunu sözde kültür farklılığına (özde ise din farklılığına bağlamakta) ve Türkiye'ye karşı hiç bir üyeye yapılmayan ayrımcı politikalar güderek üyeliğin önüne sert dikenli teller ve yobaz taşlar koymaktadırlar. Türkiye neredeyse 45 yıldır bu birliğe üye olma çabası vermektedir. Bir zamanların Comecon (komünist ülkeler ekonomik topluluğu) üyeleri dahi kriterleri doğru dürüst tamamlamadan üye oldukları halde, Türkiye hala kapıda bekletilmektedir.

AB, kendince söz ettiği ve inandığını belirttiği kriterlere; mesela, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi kavramları vurguladığı halde, 1995 te Bosna'da yapılan katliamları, Demokratik bir görevle başa gelmiş bir başkan'ı Aliye İzzet begoviç'i, Bosna halkını sırtından (Hollandalı Askerlerin Srebrenitsa katliamındaki tutumları) vurmuştur. Söz konusu kriterleri sadece kendileri için geçerlidir. Konu Türk ve İslam dünyası olduğu zaman her zaman realiteyi, insafı, acımayı veya yardımı düşünmemektedir.

AB, Türkiye konusunda ciddi bir ikilem ve tereddüt içerisindedir. Türkiyeden vaz geçemiyorlar çünkü Türkiye, stratejik konumu, Batı değerlerini benimsemiş güçlü ve laik ordusu, genç ve aktif tüketim toplumu oluşu ve sömürebileceği bir pazar olması dolayısıyla göz ardı edemeyeceği aktif ve çok büyük bir pazar. Diğer yandan ise Türkiye'de 70 Avrupa'da 10 milyonluk devasa ve çoğunluğu sağcı, muhafazakar ve asla Avrupa içerisinde erimesi mümkün olmayan, yine çoğunluğu eğitimsiz, diplomalıları da kaliteli ve sorgulamacı eğitimden geçmemiş bir yabancı dili zar zor konuşan, yığınları ile bir de üstüne aktif çalışan dini cemaatleri ile tam bir domografik tehlike gibi görülmektedir.

Peki ne yapacaklar? Şu anda Avrupa Birliği ülkelerinin, Türkiye'deki bölünme yanlısı Kürt kökenlilerin ve ABD'nin en büyük endişesi Türkiye'de halkın gittikçe düşen AB üyeliğine olan destektir. Çünkü Türk halkı kendisine bir kapıcı muamelesi yapan, durmadan yeni kriterler ve hedefler belirleyen, sonra bu kriterlerin açılması ve başlıkların tamamlanmasında saçma sapan Kıbrıs sorununu ilgisizce koyup, başlıkların açılmasında da sorun çıkaran, bölmeye çalışan, AB den ve onun kalın kafalı bazı devlet adamlarının siyasetlerinden bıkmaya başlamıştır. Bugün Türk ve OrtaDoğu halkları (Kuzey Irak hariç) daha çok yüzünü artık Orta Asya, Asya ve Rusya'ya döndürmüştür.

Türkiye'nin ticari en büyük ortağı artık Almanya değildir. Türkiye'nin en büyük ortağı artık Rusya olmuştur, Orta Asya ve Asya daha çok ilgi çekmeye başlamıştır. AB'nin hedefi demografik olarak Türkiye'nin birliğe girmeye hazır olacağına inandığı 2023 yılıdır. Neden bu yıl? Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir;

1-Demodrafik neden: Şu anda Kral TV seyreden kendi öz kültüründen kopmuş, hamburger yiyen, kola içen, Lewi's giyip, kendi değerlerini küçük görüp Batı'yı üstün gören neslin toplum yüzdesinde ki oranı çok daha fazla olacaktır.

2-Ekonomik neden: Enerji Bakanının da açıkladığı gibi 2023 te ne petrol ne enerji sorumumuz kalmayacak, GüneyDoğu, Doğu, İç anadolu, ege ve karadenizde kendiliğinden zaten fışkırmakta olan petrollerimizi o tarihten sonra çıkarabileceğiz.

3-Siyasal neden: 2023 yılına kadar AB'ye girmemiş ülke kalmayacak zaten, bu tarihten sonra zaten kendi enerjisiyle zengin olan Türkiye, Aktif genç üretici ve tüketici yapısıyla, yaş ortalaması artık 50 bulan Avrupalı emeklilerin primlerini ödemek gibi bir hamallığı yapması sağlanacak. O tarihe kadar AB nin tüm kaymağını kendileri yiyecekler, Anadolu'nun kaymağını ( Bor ve petrol ) yemeye sonrada yaşlanınca kendilerine baktırtan hayırsız ebevenler gibi olacaklar.

Bu nedenle Türkiye AB ile zaman kaybetmemelidir. Derhal bu birlikle olan ilişkilerini sınırlandırmalı ve AB ye tavır alabilecek cesareti göstermelidir. Bunun yerine Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Rusya ile çok daha sağlam, yer yüzünde daha adil, kalıcı barışı sağlayabilecek birlikler kurmalıdır. Türkiye bunu görmediği ve günü kurtaran siyasetler izlediği takdirde bölünme ve kargaşa tehlikeleri yaşamaya devam edecektir.

Söylediklerime kanıt mı? Sadece 60 yıllık kısa tarihimize bi bakalım, Batı bize ne zaman yardım etti, içimizdeki kardeş kavgalarını onlar tetiklediler, onların silahlarıyla dağlarda savaşmakta PKK, çekiç güç yıllarca dağlara silah ve mühimmat atmadı mı? Nato ve ABD üyesi ülkelerin hiç birisi Türkiye'nin yanında yer almadı, Kıbrıs savaşı örneğini mi verelim, masum sivil kıbrıslı Türkler katledilirken nerdeydi Batı, darbeyi Henry Kissenger ve Jimmy Carter yaptırmadı mı? 1980 ve 90 da ekonomik krizlerle boğuşurken nerdeydi Batı? Batı aleyhinde konuşan hangi siyasetçi varsa konuştukları günün akabinde ya arabaları traktöre, ya kamyona çarptırıldı, ya da uçak veya helikopterleri düşürülmedi mi? İşlerine gelmedi mi kafamıza çuvalı geçirenler onlar değil miydi?

Bu yüzden Türkiye kendisine yalan söyleyen, yaptıkları anlaşmalara dahi uymayan ( Vize ve serbest dolaşım anlaşmaları ), sonu gelmez AB macerasından zaman kaybetmeden vaz geçerek, batı politikalarının havuçlarına elinin tersiyle itip, kendi demokrasisini Batı dayatmalarına gerek kalmadan hızla geliştirip, Doğudan yükselen güneşe Orta Asya'ya yüzünü derhal dönmelidir. Başta Kazakistan olmak üzere, Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, özbekistan ile ilişkilerini arttırmalı, Türkiye ile Rusya arasında köprü oluşturan Milyonlarca soydaşının bulunduğu Rusya federasyonu ile çok daha güzel birlikler kurabilir. Bizim ne işimiz var bizi aşağılayan hor gören ve durmadan zorluk çıkaran bu Birlik'te.

Yukardaki gerçekleri gören bilen değerli siyasetçi ABD için bir fırsat olan Demokrat Obama Mısırdan yapacağı ve vereceği mesajları bu yüzden Türkiye üzerinden verdi. Çünkü o dahi Türkiye'nin halkını kaybettiklerini anlamaya başladı. Bu halkı kaybederlerse Batı için bu ağır bir bedel olur.

Sonuç olarak Türkiye olmadan enerjisi ve aurası sönmüş AB sadece en fazla 20 yıl daha yaşar. Türkiye ile AB ilerde çok güçlü ve güvenilir iyi bir Avrupa Birleşik Devletleri olur. Bu yüzden 30 yıldır yasadışı uyguladıkları vizeleri 2010'da kaldıracaklar, yavaş yavaş Türk halkı ile AB arasında atılan köprüler tekrar kurulsun isteyecekler.

İnanın gün gelecek onlar yalvaracaklar, yeter ki biz onurlu ve başı dik duralım.

Saygılarımla

Ayhan Özcimbit

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları yazara aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..