Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '10

 
Kategori
Güncel
 

AB’nin sol partileri önce aynaya baksınlar!

AB’nin sol partileri önce aynaya baksınlar!
 

Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, “Sosyal demokrat değerlere sahip olan bu paketi destekliyoruz; sosyal demokrat olmak istiyorsa CHP de desteklemelidir” diye açıklama yapmış.

AKP yandaşı basın da, referandumda işe yarar, “evet”leri artırabilir şeytanlığıyla bu açıklamayı şimdilerde göklere çıkarıyor.

Buyurun bazı düşünce jimnastikleri yapalım.

72 milyonluk Türkiye’de insanlarımızın yüzde kaçı bu anayasayı değiştiren paketi okudu ya da araştırdı?

Paketin getirdiği değişikliklerden birkaç maddeyi sıralayacak insan sayısı tahmin ederim ki yüzdeye bile giremeyecek kadar azdır.

Ülke genelinde konuyla ilgilenenlerin, eğitim görmüşlerin bilgisi de, deneyimlerimizle saptadığımız üzere siyasi eğilimlerine uygun yorumcuların ortaya koyduğu bilgi kırıntılarıyla yetinmektedirler.

Daha iddialı bir şey söyleyeyim.

Hem AKP’nin hem muhalefet partilerinin milletvekilleri paket konusunda sınava alınsa emin olun, bunların çoğunluğu yapılan değişikliklerin yarısını bile ifade edemeyeceklerdir.

Bunu anlayabilmek çok zor olmasa gerek, meraklılar hemen çevrelerindeki insanlara; iş arkadaşlarına, komşularına, üniversite öğrencilerine, esnaf dostlarına sorarak bir fikir edinebilirler.

Türkiye’de durum bu iken, AB’deki politikacıların, referanduma götürülen anayasa değişikliklerini hakkıyla araştırdığına inanmıyorum.

Birçok örnekte olduğu gibi, kendi dillerine özeti çevrilen paketin madde başlıklarına bakarak, “demokrasiyi, hakları ve özgürlükleri geliştirdiği” yargısına ulaştıklarını düşünüyorum.

Örneğin değişiklik paketinde “memurlara toplu sözleşme hakkı tanındığı” maddesini okuyup, ayrıntıları okumayan batılı bir siyasetçi elbette bunun bir yenilik, hak olduğunu düşünecektir.

Ama ardından gelen “Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Uzlaştırma Kuruluna başvurabilir. Uzlaştırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.” Maddesiyle aslında sendikaları devre dışına itip, toplu sözleşmenin özünü yok eden bir düzenlemeye gidildiğini asla bilemeyecektir.

Yine yargıda batılı siyasetçi, Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısını değiştiren maddelerin başlıklarını okuduğunda, bu kurumlara daha demokratik şekilde üye seçileceğini, yargının siyasetin etki alanından daha fazla uzaklaşacağı yargısına varacaktır.

Ama alttaki maddeleri okumadıklarından kendi ülkelerinde asla izin vermedikleri bir gelişmenin yaşanacağını, yargının daha fazla siyasetin etkisine gireceğini, yani siyasetçi Adalet Bakanı’nın hem resmi şekilde hem de etkin biçimde görev alacağı bir yüksek kurulun oluşturulmak istendiğini anlamayacaktır.

Batılı siyasetçiler işin özüne girmeyince, Yargıtay Başkanı Birden’in altını çizdiği gibi “yargı erkiyle doğrudan bağlantısı olmayan kurum ve mesleklerden, yüksek kurula üye olma yolunun açıldığını, yüksek yargıç olmayan kişilerin, yüksek yargı mensubu seçme sürecine etkin katılımının sağlandığından” haberli olamayacaklardır.

Elbette CHP’nin çağdaş sosyal demokrat değerler konusunda hayli eksikleri vardır ve bu eksikler şiddetle eleştirilmelidir de.

Ama aynı CHP’nin; cumhuriyeti kuran “otoriter ve milliyetçi” bir parti iken, “emekten ve demokrasiden yana, eşitlik ve özgürlüklerin savunucusu” bir partiye dönüşürken tarihsel mirasına ve ülkemizdeki sosyoekonomik gerçekliğe oranla daha hızlı bir şekilde gelişme kaydettiğini de unutmayalım.

Peki, ya AB’nin “sosyalist” ve “sosyal demokrat” partileri?

Her biri işçi sınıfının en az yüz yıllık mücadele geleneklerinden doğan, emekçilerin ve sendikaların var ettiği bu partiler bugün hangi politikaların uygulayıcısıdırlar, hangi egemen sınıfların dümen suyunda geziniyorlar acaba?

AB’nin solcu milletvekilleri CHP’ye “solculuğu” öğretmek yerine, kendi ülkelerinde kendi partilerince emekçi sınıflara insafsız şekilde uyguladıkları neo-liberal politikalardan ne zaman vazgeçeceklerini, tarihsel ve sınıfsal özlerine nasıl döneceklerini tartışmalıdırlar.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..