- Kategori
- Güncel
AB’nin Türkiye’ye karşı tavrı düşmanlık değil demokrasi endişesi
Avrupa’nın geneline bakınca bazılarının iddia ettiği “Hıristiyan kulübü” ve Türklerle ilgili şu bildiğimiz “barbar” nitelemesi Türkiye-Batı ilişkilerinde artık bunları aşmış ileri uygarlıktaki bizleri gülümseten gerici anekdotlar. “Kafir, Frenk, yabancı” gibi artık bu çağda utandıran ifadeler de sadece bu marjinal gurupların dilinde kaldı.
Avrupa’nın bilimini tekniğini alma, AB’ye girerek aydınlanma falan bir yana Avrupa bizim yakın komşumuz. Ve eski itibarını kaybetmiş olsa da Avrupa bugün hala dünyanın önünde.
Bizim ise Avrupa’ya yaklaşımımız sorunlu. Şöyleler de böyleler de, şunu yapmak istiyorlar, amaçları şu da… Aslında Avrupa’nın bize ihtiyacı yok.”Sen yoluna, ben yoluma” Tamam, kaybı ne olacak Avrupa’nın? Onun bize değil bizim ona ihtiyacımız var.
Demokrasi ile ilgili uyarıları mesela… Sen sanıyor musun ki bunu bizim için istiyorlar; kendileri için istiyorlar. Türkiye’de demokrasi olmuş olmamış AB’ye ne. Ama Avrupa yanı başında bir Afganistan, Irak, Suriye ister mi? Bence çabası endişesi bu nedenle. Biz Suriye, Irak yüzünden bulunduğumuz coğrafyayı bile değiştirmek istemiyor muyuz, onlar da aynı.
AB’nin demokrasi uyarıları bize düşmanlık gibi yansıyor… “Ülkemizde demokrasi var” Uyarılar devam ettiğine göre demek ki yok. Biz ise bu uyarıların arkasında başka şeyler arıyoruz. Bize yanlışlarımızı gösteriyorlar, bu da bizim işimize gelmiyor.