Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

AB Uymayan Sepetler

AB Uymayan Sepetler
 

mersin-tece sepetçi nimet hanım


Narinciye bahçelerinin yeşiline dalıp aracımızla Mersin Antalya yolu üzerinde denize, güneşe tatile dair tatlı hayaller kurup durduk. Antalya istikametinden gelirken Tece beldesinde yol kenarına sıralanmış sepetçileri görene kadar düş ülkesinden zaman çalıyorduk.

Güneşin rengine canlılık kattığı kamıştan sepetler büyülemiş olsa gerek bizi, düş ülkesinden gerçekler ülkesine yaklaşmak için aracımızla sağa sinyal verdik.

Yolun iki yönünde uzanan sepetler birbirinden farklı güzellikleri ile alıcılarını bekliyorlar. Yol kenarları tezgâh hemen arkalarında bulunan ağaç gölgeleri ise atölye konumunda.

Sepet yapan ve satanlar genelde kadınlar. Kadınlar ellerinde ki kamışları bükerek bir yandan sepet örüyor diğer yandan da müşterilerle ilgileniyorlar.

Dededen kalma sepetçik mesleğini ailece yapmayı sürdüren Nimet hanımla sohbete koyuluyoruz. Sepet ve sepetçilik üzerine.

Hani edebiyatımızda kamıştan yapılan Ney’in kamış ile arasındaki bağ anlatılır. Kamış derdini neyle söyler. Sepetçilikte de kamış derdin anlatılması için bir sebep olmuş.

Nimet hanım bölgede yüzlerce kişinin sepetçilik ve hazırcılıkla uğraştığından bahsediyor. Ancak bunlar zamanla azalmışlar. Daha önceleri narinciye bahçelerinde, limonlar, portakallar mandalinalar bu sepetlerle toplanı bu sepetlerle pazarlanırmış. Aynı şekilde sebze toplanmasında da sepetler kullanılırmış. AB standartları Türkiye’ye gelince meyve ve sebzecilikte kamıştan yapılan sepet kullanımı yasaklanmış. AB’liler nereden bilecekler sepetin sahlıklı olmasını. Hiç sepet yapmamışlar ki.

Şimdilerde sepetlerin yerini plastik, tahta, karton vb maddelerden yapılmış koliler almış. Sepet yaparak geçimini sağlayan sepetçiler AB standartlarına kızsalar da Avrupa’dan gelen turistleri çok sevmişler.

Sebze ve meyvecilikte sepet kullanımı yasaklanınca onlarda turistik sepetler yapma yolunu tercih etmişler. Yerli turistlerin yanında Avrupa’dan gelen turistler başta olmak üzere ülkemize gelen insanlara ürünlerinden satıyorlar.

Elindeki sepetini örmeye devam eden Nimet Hanım emeğe saygı istiyor biraz. Sepetçiliğin yaşaması gerektiğini bundan çok sayıda insanın ekmek yediğinden bahsediyor.

Nimet hanımla dertleşmemizden sonra sepetlerin nasıl yapıldığını da sormadan edemiyoruz. Kamışlar büyük zorluklarla derelerden toplanıyor ve buraya getiriliyor. Getirilen kamışlar temizleniyor akabinde boydan boya ikiye bölünüyor. Kurumadan örülüyormuş.

Meyve ve sebze sepetleri iptal olunca çok farklı modellerde sepetler ortaya çıkmış. Küçük yaş meyve sebze sepetleri, evlerde kuru soğan, patates saklanacak sepetler, çiçek konulabilecek vazo tarzı sepetler, kitli çamaşır sepetleri, bebek sepetleri, çamaşır seleleri… Liste uzayıp gidiyor.

Her sepet emeğin ve alın terinin sonucu ortaya çıkmış. Yol kenarına dizilmiş bu sepetler ve bundan ekmek yiyen insanların umudu sepete gösterilen rağbet kadar devam edecek. Yolunuz bir gün Mersin’e düşerse evinize dostlarınıza bir sepet almayı ihmal etmeyin. Fiyatlarını soracak olursanız hepsi emek fiyatına satılıyor.

Bizde birkaç sepet alıp sola sinyal veriyoruz. Arkamızdan gülen gözler ve güneş vurdukça parlayan sepetler kalıyor yol kenarında.

 
Toplam blog
: 65
: 3295
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Çeşitli dergi ve gazetelerde, gezi, deneme, öykü, şiir yazan bir yazar. ..