AB ve ABD kategorilerinin ayırtsızlığıyla sentezinin eşdeğerliği

AB, 2. Dünya Savaşı bitiminde, artık savaşmanın, yani ayrı ayrı olmanın anlamsızlığı ortaya çıkınca, birleşme sürecine girdi. Bu süreç 60 yılda 27 ülkeye bütünlendi. Bu süreç sırasında:

AB ülkeleri, 2. Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürünün hiçbirinde 1 numara durumunda uzun süre kalamdı.

Savaşmama arzusu, AB ülkelerinin halklarını büyük bir kültürel atalete sürükledi.

Nüfus arttırmama arzusu, başka bir kültürel atalet nedeni ama bunun tersi geçerli değil: Yani, nüfus artışı kültürel progresyonu muhakka getirmiyor.

Nüfus arttırmamanın yan ürünü olan, eski sömürgeleri olan ülkelerden nüfus ithali, AB’yi kültürel olarak büyük bir ikileme soktu: Ekonomik / ucuz işgücü olarak artık onlara bağımlılar ve bir zamanlar köle olarak bile değer vermedikleri kimseler, şimdi onların yerine üniversitelerde profesörlük yapıyor.

ABD, kuruluşundan beri bir AB melezi idi: Başta Fransız (New Orleans), İspanyol (Güney) İngiliz melezi idi. Şu anda Dünya’nın 100 ülkesinden sürekli göçmen alıyor durumdalar.

ABD, kuruluşundan beridir, herşeyini, yani bilimini, sanatını, felsefesini AB’den çaldı (aldı değil).

ABD hiçbir zaman herhangi bir alanda bir sentez yaratamadı. Törnekse, tek özgün ABD kökenli sanat dalı sayılan caz, bugün zencilerle ilgisi olmayan bir pozisyonda.

ABD, bu pozisyonunu 2 dünya savaşı boyunca, AB ülkelerinin çöküşüyle edindi. Ancak sonul durumda, onun da savaşsızlığı (veya toprakları dışında savaşması ve artı Vietnam sendromu gibi), ona kültürel atalet getirdi.

2050’de beyaz olmayanların sayısı beyaz olanların sayısını geçecek. Bugün var olan ırksal çatışma ciddi boyutlara taşınacak. İronik biçimde, daha barışçı olan AB’de, ABD’den daha çok ırksal çatışma var. Çünkü ABD, zaten baştan melezdi ama AB safkan Avrupalı olmaya çabalarken buraya vardı.

Bu durumda, hem AB-ABD ayırtsızılığı, hem de AB-ABD sentezi varlığından söz edebiliriz. Sorun bunların eşdeğer olmasında.

Örnekse, internet kullanımında ABD’nin lider ülke olması, onu siberuzay ve yapay zeka konusunda öncü ülke kılamadı. Google’nun ABD’de en çok arananlar listesine baktığımızda, sürekli ABD dışında kimsenin tanımadığı insanların adlarını görürüz. Ya da İngilizce, dominant internet dili olamadı. Yani ABD, bu alanda globalizm yaratamadı.

Bu ayırtsızlık, 9 öncü altkültürü sahipsiz bırakıyor. Global kültürel regresyondan söz etmemiz bu nedenle.

Bunu şöyle açımlayabiliriz: Antik Yunan, zirve düşünür Aristo ve (ilk dünya fatihi) zirve asker Büyük İskender ile bitti. Roma ondan daha önce kurulmuşken, kültürel zirveyi ondan sonra devraldı. İronik ve ikilemsel olarak Aristo, AB’yi Orta Çağ’dan çıkarabilecekken onun süresini çok uzattı(rıldı).