Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '19

 
Kategori
Dünya
 

ABD Bir Kürdistan Kuramaz (2)

NATO eski Sekreteri Joseph Luns : “İsrail, modern çağımızın en az masraflı paralı askeri olmuştur.” (*) dediğinde; İsrail’in hangi düşüncelerle kurulduğunu da açıklamış oluyordu. Bu da, Ortadoğu’nun zenginliklerinin (petrolünün) İsrail’in kullanılarak Batı'ya aktarılmasıdır.

Emperyalist Batılı Devletlerin hesabı bununla da sınırlı değildir. Filistin’de, Yahudilere bir devlet sözü verilirken; çok uzun yıllar sürecek bir Arap-Yahudi savaşının başlayacağı, bu savaş nedeni ile Araplara ve Yahudilere Amerika, Avrupa ve Rusya tarafından, milyarlarca değil, birkaç katrilyon dolar tutarında silah satılacağı da hesaplanmıştır.

Bu şekilde bir taşla birkaç kuş vurulacak : Banker (Siyonist) Yahudilerin servetleri ile petrol zengini Arap Diktatörlerinin paraları, Hıristiyan batılı devletlerin kasalarına akacaktır.

Dün, hiç sevmedikleri ve asırlarca işkence ettikleri Yahudilere / Musevilere, tamamen kendi çıkarları için Filistin’de bir devlet kuran Hıristiyan Batı; bugün aynısını Kürtler için “Suriye, Irak, İran ve Türkiye’den kopartılacak toprakların üzerine 'Büyük Kürdistan'ı" kurmayı hayâl etmektedirler. Bu sefer de Arap ve Kürtleri birbirleri ile savaştırılacak ve silah satışları yayılarak devam edecektir.

Gerçeğinde ise Amerikalı ve Avrupalı Devletler, (Türkiye ve İran’a, hatta Suriye ve Irak’a rağmen) bahsekonu topraklarda düşledikleri bir “Kürdistan”ın, kurulamayacağını çok iyi bilirler.

O zaman emperyalist batılılar ne yapmak istemektedirler ?

Yapılmak istenen :

- Arapları ve Kürtleri birbirine düşürmek,

- Bölge devletlerinin kalkınmaya ayıracakları kaynakları silaha harcatmak ve ayrıca enerjilerini de boşa harcatmak,

- Bölge devletlerini sıkıştırarak, kapı arkasında yapılan ikili anlaşmalarla taviz kopartmaktır.

Bu çarpık politikaya muhatap edilen ülkemiz Türkiye'ye ve İran’a yapılan baskılara iki örnek aşağıda görülebilecektir :

* * *

" Ortadoğu eksenli ABD’lerinin Kürt politikasının özünde, bağımsız Kürdistan’ın kurulması ve kurulacak olan bu bağımsız Kürdistan’ın Akdeniz’e açılım politikası mevcuttur. Aslında Türkiye’yle Amerika arasında dolaylı bir sıcak çatışma var. ABD’nin askeri olarak eğittiği ve silahlandırdığı bir kaç gurup Türkiye’yle savaşıyorlar, çünkü PKK’nın Suriye kolu olan YPG‘yi ABD destekledi ve halen destekliyor. ABD bu politikasıyla Türkiye’nin çıkarlarını bölgede tehdit edeceğini görmemezlikten geldi. Dolayısıyla bu politika, Amerika’yı kısa ve uzun dönemde Türkiye açısından hileci, sözüne güvenilmez bir duruma soktu. Bu sorun her iki ülke arasındaki ilişkileri zedeledi ve bundan sonra düzelmesi epey zor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında 'Türkiye’ye stratejik ortağımız' diyeceksiniz, sonra teröristlerle iş birliği yapacaksınız. Bizimle stratejik ortaksanız, bizimle birlikte yürüyeceksiniz. Bizi aldatmaya kalktınız. Öyle bir aldatmaca ki, 5 bin TIR buraya silah soktunuz. O açılan tüneller, tünellerin içindeki silah mühimmat depoları, silah mühimmat evleri. Bunların hepsini yıkıyoruz. Onlar kaçıyor biz kovalıyoruz. Bütün mühimmat da yavaş yavaş bizim elimize geçiyor, geçecek' açıklamasını yaptı." (1)

....

Bu noktada, İsrail (eski) GenelKurmay Başkan Yardımcılığını da yapmış General Yair Golan’ın bir demecini aktarıyoruz :

" İsrail'in eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve halen faal komutanlarından olan Yair Golan, dün Washington'daki bir düşünce kuruluşunun panelinde konuşma yaptı. Golan konuşmasında PKK için, 'Benim kişisel bakış açıma göre, PKK bir terör örgütü değil. Belki (bu sözler) manşetlere çıkacak ama; ben böyle görüyorum' dedi.

'İran, Irak, Suriye ve Türkiye Kürtlerini –eğer ki bir araya getirirseniz- nasıl bir araya getireceğinizi ve sınırları ben tam olarak belirleyemem' diyen Golan, 'Fakat İran'a ve bölgede yaygın olan istikrarsızlığa bakarsanız, bağımsız ve birleşik Kürt oluşumunun, bu bataklık için çok da kötü bir fikir olmadığını görürsünüz' ifadelerini kullandı. Golan, 'Büyük Kürdistan'ı kurmanın bölgede istikrara katkı sağlayacağını savundu.

'Bize benzedikleri için çok tehlikeliler'

General Aluf Yair Golan, bölgede tehdit olarak gördüğü İran'la ilgili de çarpıcı yorumlar yaptı : 'İranlılar gelişmiş olduklarından, yüksek bir uygarlığa sahipler, başarılı akademik altyapıları, iyi sanayileri, bilim adamları ve yetenekli genç nüfusları var. Bize çok benziyorlar. Bize benzedikleri için de, çok çok daha tehlikeliler.'

Golan, ABD'nin desteği olmadan İran'a bir şey yapamayacaklarını söyleyerek, İran konusunda da Amerika'dan destek istedi." (2)

* * *

"ABD, PKK’ya da Göz Kırpıyor

1990 başlarında ABD sadece Irak Kürtlerine yaklaşmadı, aynı zamanda o kadar doğrudan ve görünür olmasa da, PKK ile de temas kurdu. ABD, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle Türkiye’nin kendi ekseninden çıkmasını engellemeye ve bölgedeki nüfuzunu sürdürmeye dönük bir araç olarak PKK’dan yararlanmak zorunda kalabileceğini düşünüyordu. Dahası, bugüne değin SSCB kontrolünde olan bu örgütün, şimdi de Rus kontrolüne girmesini engellemek ve bir sonraki aşamada da kendi kontrolü altına almak için bir fırsat yakaladığını görmüştü. Bu çerçevede ABD, Çekiç Güç’le koruduğu Kuzey Irak’ta, PKK’nın varlığını tahkim etmesine ve eylemlerini artırmasına kâh göz yumdu, kâh doğrudan destek verdi..." (3)

* * *

Bugünlere nasıl gelindi?

Bugün Kürt kardeşlerimiz üzerinde oynan oyun, dün dindaşlarımız Araplar üzerinde oynanmıştı. Peki, Araplar bugün “Bağımsız” mıdır? Kesinlikle hayır! Araplar İngiltere, Fransa, Amerika ve Rusya’nın birer uydusu olmakla kalmamış; petrol gelirlerinin nerede ise tamamı, hiç de ihtiyaçlarının olmadığı, hatta kullanamadıkları “Gelişmiş Silahların" satışı bahanesi ile ellerinden alınmaktadır.

Soygun sadece silahlarla da sınırlı değildir. "Koruma" bahanesi ile “Haraç!” alınmaktadır.

ABD Başkanı Trump, Suudi Kralı'na, yönetimi hakkında ne demişti ?

'"Biz olmasak iktidarda 2 hafta bile kalamazsın" (4)

Peki, Suudi yönetimi iki hafta kalamaz da, İsrail ve yönetimi kalır mı?

Amerika ve Batı, dünya kamuoyu önünde ve aynı anda, hem Arapları desteklemekte, hem de Yahudileri...

"Tavşana kaç, tazıya tut!"  (Tarafları, karşıt olan davalarında birbirlerine karşı kışkırtarak, ikili oynamak.)

* * *

“...Trump, İsrail’i en çok destekleyen Amerikan Başkanı

...ABD Başkan Yardımcısı Pence’in, geçenlerde Trump’ın İsrail’i en çok destekleyen Amerikan başkanı olduğu sözü de zihinlerde…
'Kürt kartı'nı oynamak ilk bakışta Kürtlerle Arapları, Türkleri ve İranlıları uzun yıllar sürecek bir çatışmaya sürüklemek demek. Ancak ABD’nin İran’ı sınırlandırmak adına Suudi Arabistan-BAE hattındaki Arapları, İsrail ile aynı hatta birleştirdiğini gözden kaçırmayalım..." (5)

* * *

Araplar Türkleri arkadan vurdu!" yalanında başrol oynatılan Şerif Hüseyin’in, İngilizlerin aldatmacası ve desteği ile Osmanlı'ya isyanı, bilindiği gibi 1916 yılıdır. Yahudilere bir devlet sözü (aslında hazırlıklarının ete kemiğe bürünmesi) de tesadüf olamayacağına göre, 1917 yılıdır. Aslında Kürtler de o dönem ayaklandırılmaya çalışılmış ancak, Kürt kardeşlerimiz o dönem  Batı'nın tuzağına düşmemişlerdir.

...

Batı'da ilk kez Filistin’de Yahudilere (1798-1799) bir devlet kurma sözünü veren İşgal için gittiği Mısır’da İngilizler karşısında ağır bir yenilgiye uğrayan Napolyon’undur.

"Napolyon çaresiz kaldığı Mısır’da, nerede ise bölgede yaşayan tüm azınlıklara Osmanlı toprakları üzerinde birer devlet kurma söz vermiştir." (6)

Fransızlardan sonra Yahudilere bir devlet sözü İngilizlerden gelecektir.

...

" 1917 - Değişen Dengeler

Birinci Dünya Savaşı sırasında da Filistin ve çevresi Osmanlı idaresindeydi. İngiltere'nin desteklediği Arap güçleri Osmanlı hakimiyetine son verene kadar bu durum sürdü.

İngiltere savaşın sonunda, 1918'de bölgeyi işgal etti. 25 Nisan 1920'de alınan Milletler Cemiyeti kararıyla İngiltere'ye, bölgenin manda idaresi için yetki verildi. Bu değişim döneminde üç söz verildi. 1916'da Mısır'daki İngiliz idarecisi Sir Henry McMahon, Osmanlı'nın Arap illerinde Araplara bağımsızlık sözü vermişti. Bununla beraber galip devletler Fransa ve İngiltere arasında gizlice imzalanan Sykes-Picot Antlaşması, bölgeyi bu ülkeler arasında ikiye bölüyor, Filistin'de ise uluslararası idare kurulması öngörülüyordu.

1917'de, İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour, Filistin'de Yahudi halkları için bir vatan kurulması sözü verdi. Bu vaat, Siyonistlerin önderlerinden Lord Rothschild'e gönderilen mektupta yer alıyordu. Bu mektup Balfour Deklarasyonu olarak anılıyor." (7)

 

Devam edecek...

"İsrail Devleti'nın kuruluşundaki aynı oyun tekrar edilmektedir."

 

www.canmehmet.com

 

 AÇIKLAMALAR VE KAYNAKLAR :

Not : Alıntılardaki vurgulamalar tarafımızca yapılmıştır.

(*) MEDENİYETLERİN RUHUNazmi Eroğlu. Sy.131.

 (1) Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrin'deki gelişmelerden kaygılıyız" diyen ABD'ye, “Kaygılarımızı sizlere ilettiğimiz zaman neredeydiniz. Bizi aldatmaya kalktınız" diyerek tepki verdi. http://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/200320182   (Aktaran: http://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/abd-lerinin-k%C3%BCrt-politikas%C4%B1/

(2) (13.09.2017 tarihli) https://www.milligazete.com.tr/haber/1232794/katil-israilin-buyuk-kurdistan-projesi-turkiyeyi-bolecegiz

(3) Erol Kurubaş'ın yazısı : http://www.aljazeera.com.tr/gorus/amerikanin-kurt-politikasi-bir-varmis-bir-yokmuş

(4) (03.10.2018 tarihli) https://www.cnnturk.com/dunya/trumptan-suudi-kralina-biz-olmasak-iktidarda-2-hafta-bile-kalamazsin

(5) (07.12.2018 tarihli) https://www.sabah.com.tr/yazarlar/duran/2018/12/07/abdnin-kurt-kartinin-hedefi

(6) Kaynak ve daha fazlası için bakınız: http://www.canmehmet.com/sir-perdesi-aciliyor-misiri-cozmeden-osmanlinin-yok-edilmesi-ile-cumhuriyeti-cozemezsiniz-2.html

(7) (17 Mayıs 2018 tarihli) https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44128837

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..