Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '21

 
Kategori
Haber
 

ABD'deki Valilikte bir Türk


Maryland Valisi’nin Türk  politika danışmanı 

Röportaj: Rona Doğan

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Yeşim Karaman, Maryland Eyalet Valisi Larry Hogan’ın politika danışmanı olarak görev yapıyor. Karaman’ın dedesi 1960’larda Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’ne aşçı olarak gelmiş. Ocean City’de doğan Yeşim Karaman, Baltimore’da bulunan Towson Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okumuş. Mezun olduktan sonra 2012 senesinde Türkiye’ye çalışmak için giden Karaman, alıştığı ABD’ye geri dönüyor. Önce Ocean City itfaiyesinde ofis sorumlusu ve analist olarak çalışan Yeşim Karaman şimdi Maryland Valiliği’nde çalışan tek Türk kökenli görevli ile röportaj...




Öncelikle ABD hikayeniz nasıl başladı?

Asıl hikaye dedemin 1960’larda Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan Türkiye’nin Büyükelçiliği’ne aşçı olarak gelmesiyle başladı. Dedem seneler sonra Ocean City’e taşındı ve hemen ardından annem İstanbul’dan Ocean City’e geldi. Ocean City, Maryland’da sevimli bir okyanus sahil kasabasıdır. Sonradan annem ve babam İstanbul’da tanışıp evlendiler ve hayatlarına Ocean City’de devam etmeye karar verdiler. Burada ailelerini ve işlerini kurdular. Kardeşim ve ben burada doğduk ve büyüdük.


Maryland’taki valilik ofisinde çalışan tek Türk kökenlisiniz. Ne iş yapıyorsunuz?

Son iki senedir Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ağırlıklı olmak üzere Kabine Bakanları ile çok yakın çalışıyorum. Yeni yılın başlamasıyla birlikte terfi aldım. İşimi tanımlamam gerekirse Vali Larry Hogan’ın Halk ve Milli Güvenlik için Politika Danışmanı olarak çalışıyorum. Terfi durumumla beraber Maryland Askeriyesi, Maryland Eyalet Polisi, Islah servisleri (hapishane ve cezaevi) ve Acil Durum Yönetimi Bakanlıkları’yla daha yakın temas halinde çalışıyorum. Valinin ofisi olunca insan ayrı bir gurur duyuyor.


Maryland Cumhuriyetçi bir eyalet olmasına rağmen Türk kökenli olarak çalışıyorsunuz. Türklere bakışı nasıl valinin?

Maryland Demokrat bir eyalet ve evet valimiz Governor Hogan Cumhuriyetçi. Fakat ABD’deki diğer Cumhuriyetçilere benzemez ve benzetilmek de istemez. Açıkçası yabancıları da çok seviyor, hatta eşi, Yumi Hogan, Güney Koreli. Bu sebeple çoğu kültürel özelliklerimiz aynı, örneğin aileye bağlılığı, saygı, eğitime bakış açısı gibi. Türkler ile tanışıyor ama çevresindeki tek Türk bendim. Güney Kore ve Türkler kültür olarak birbirine çok benziyor. Türkiye’den Kocaeli şehriyle ‘’kardeş eyalet’’ projemiz var. Her ne kadar Kocaeli şehir biz eyalet olsak da önemli olan birliktelik. Üniversite ve sanayi anlamında ortak projelerimiz var. Ayrıca her Ramazan ayında valimiz iftar yemeğinde Müslüman toplumunun liderlerini ağırlar. Amerika Diyanet Merkezi'nde de katılanlar olur.




Maryland Valisi Larry Hogan nasıl biri?
Çok samimi birisi. Kendisi ve Vali Yardımcısı her zaman sıcak davranır. Annem ve Babama her zaman gittiğinde uğrarlar ve Yeşim’le her şey yolunda bizimle olduğu için çok mutluyuz der. Çok alçak gönüllü insanlar. Vali Yardımcısı Boyd Kevin Rutherford o kadar mütevazı ki her gün kendi öğle yemeğini sefer tasında getirir ve yer. Anne ve babamın yaşında oldukları için onları ailemden görüyorum. Aramızda hiyerarşi yok.


Burada Vali de seçimle geliyor. ABD’de nasıl bir sistem var bahsedebilir misiniz?

Maryland’da tüm ABD’de olduğu gibi Vali seçimle başa geliyor. Kazanması halkın oyuna bağlı. Şu an görev yapan Governor Hogan 2018 Kasım ayındaki seçimi %55.4 ile kazandı. Maryland’ın siyasi tarihinde son 64 yılda ilk defa ikinci dönemini yaşayan Cumhuriyetçi bir Vali görev yapıyor. Benim fikrime göre, Vali’nin de halk oyu ile seçilmesi takdir edilecek bir olgudur. Bu da halkın Vali’sinden ne kadar memnun olduğunu gösteriyor.


Aileniz yazları nasıl bir restoran işletiyor?

Ailemin, Ocean City Boardwalk’ta 1. caddede, Golden Plate isminde küçük bir fast food restoranı var. Restoranımızda taze sıkılmış limonata, Ocean City’e ait funnel cake adında kızartılmış hamur tatlısı ve oreo tatlısı yapıyoruz. Ayrıca Gyro sandviçimiz oldukça popüler. Türk dönerini andırır. Son 5 senedir Ocean City’de en popüler ve lezzetli Boardwalk standı seçildik. Vali ve eşi, Ocean City’e her gelişlerinde bizimkilere uğramayı ihmal etmezler.


ABD’de Türk olmak nasıl?

Aslında bu durum Türkiye’de yaşamaktan çok farklı değil. Burada da ailemle beraber Türk kültürüne dair özelliklere sahibiz ve bu geleneğimizi yaşatıyoruz. Her yıl aile ziyaretlerimiz sayesinde Türk kültüründen uzak kalmıyoruz. Eğer bu kültürden kopukluk yaşasaydım, ABD’de Türk olmak zor oluyor diye düşünürdüm fakat durum bunun tam tersi olduğu için mutluyum.



Türkçeniz aksan olarak da gerçekten çok iyi. Türk kökenli Amerikalıların çoğunda dil sorunu yaşanıyor. Nasıl bu kadar dilinizi geliştirdiniz?

Doğduğumdan beri evimizde hep Türkçe konuşuluyor. Türkçe yazmayı ve okumayı bana annem öğretti. Türkçe konuşmayı öğrenirken bana en çok eski Yeşilçam filmleri yardım etti diyebilirim. Eksiden Türkçe televizyon evimizde yoktu ama annem ve babam New York’tan kaset kiralayıp bizim dilimizi geliştirmek için Türk filmleri izliyorduk. Kemal Sunal filmlerini çok seviyordum. Tarık Akan’a aşıktım. Emel Sayın'ın oynadığı Mavi Boncuk da favorim. Şu an maalsef çok vaktim yok. Anaokuluna başladığım zaman İngilizce konuşamıyordum. Bazen kolaylık olsun diye kardeşimle yarım Türkçe yarım İngilizce konuşuyorduk ve hatta buna da kendi aramızda Türk-lish diyoruz. Fakat bunların yanında Amerika’da yaşadığım ve çalıştığım için doğal olarak İngilizcem daha iyi. Burada çocuklarına hiç Türkçe öğretmeyen aileler var. Hatta üniversitede Türk profesörle karşılaştım ve Merhaba nasılsınız dedim kadın bana baktı. Ben Türkçeyi 14 senedir kullanmıyorum unuttum dedi. Bana bu imkansız geliyor. İnsan nasıl olur da ana dilini unutur, bunun kadar utanç verici bi durum yok. Bir gün tenefüste sinek sinek diye bağırdım, hocalar annemi aramış. Yeşim burada bir yılan var diyor, nerede olduğunu söyleyebilir mi dediler. Annem o günden sonra tembihledi ben de kelimelere dikkat ettim. İlkokulda yüksek seviye okuma dersleri alıyordum. Daha sonra dili öğrendim.


Türkiye’ye gidiyor musunuz?

Türkiye’ye senede bir veya iki defa gidiyorum. Bu sene üç defa gitmek nasip oldu. Anneannem ve babaannem hala İstanbul’da yaşıyorlar. Onları ve arkadaşlarımı özlüyorum. 2012 senesinde İstanbul’da yaşama deneyimim de oldu. O süreçte Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nda hukuk işlerinde çalıştım. İstanbul çok güzel bir şehir fakat İstanbul’un yoğun, kalabalık ve büyük şehir koşullarına adapte olamadım. Washington DC’yi bundan dolayı seviyorum New York ve Los Angeles gibi kalabalık değil. Evlerin çok katlı olmamasını ve mahalle kültürünü seviyorum. İnsanların birbirini tanıması ve restorana gidince tanıdık yüzler olmasını. Tekrar ABD’ye dönmeye karar verdim. Aynı zamanda Türk kültürüne ve yemeklerine de özlem duyuyorum. Burada büyürken evimizde Türk kültürü ve Türk yemekleri ile büyüdük. Bu sayede ben de Washington DC’deki evimde Türk yemekleri yapabiliyorum ve misafir ağırlamayı çok seviyorum.

 




Valilikteki işi nasıl buldunuz?

Türkiye’den geri döndüğümde Ocean City İtfaiye’sinde ‘’Ofis Sorumlusu ve Analist’’ olarak 3 yıl çalıştım. Washington tarafına taşınmak istedim ama burada çevrem yoktu. Şu an senatör o zaman temsilciler meclisi üyesini aradım ve iş baktığımı söyledim. Kendisine sadece oy verdim ama yakından tanımıyordum. Genç bir vatandaş olarak aradım. Burada herkes oy verdiği kişiyi arayıp yardım isteyebilir. Sadece bir kaç insanla tanıştırabilir misiniz diye sordum. O da Annapolis’te Valilikte çalışmak ister misin diye sordu ve ben Washington DC’de çalışmak istediğimi söyledim yine de bana gidip tanışmamı önerdi ve ben de tanıştım. Aklımda devlet işi hiç yokken beni bir kaç ay sonra aradılar ve 3 farklı insanla mülakat için görüştüm. Burada sadece iş veren size soru sormuyor siz de o işte mutlu olabilir misiniz, size uyar mı ona bakıyorsunuz. Sonunda deputy İnsan Kaynakları Müdürü (chief of staff)  ile tanıstım ve çalışmaya karar verdim.




Son olarak ABD’de yaşayan Türk toplumuna ve Türkiye’ye mesajınız nedir?

Türkiye’yi, orada yaşayan ailemi ve dostlarımı çok seviyorum. ABD’de yaşayan Türk toplumuna mesajım ise, Türk kültüründen kopmamaları ve hayatlarının bir yerlerinde ona ait özellikleri yaşatmalarıdır. Herkese iyi bayramlar diliyorum

 








Röportaj: Rona Doğan


Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Yeşim Karaman, Maryland Eyalet Valisi Larry Hogan’ın politika danışmanı olarak görev yapıyor. Karaman’ın dedesi 1960’larda Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’ne aşçı olarak gelmiş. Ocean City’de doğan Yeşim Karaman, Baltimore’da bulunan Towson Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okumuş. Mezun olduktan sonra 2012 senesinde Türkiye’ye çalışmak için giden Karaman, alıştığı ABD’ye geri dönüyor. Önce Ocean City itfaiyesinde ofis sorumlusu ve analist olarak çalışan Yeşim Karaman şimdi Maryland Valiliği’nde çalışan tek Türk kökenli görevli ile röportaj...




Öncelikle ABD hikayeniz nasıl başladı?

Asıl hikaye dedemin 1960’larda Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan Türkiye’nin Büyükelçiliği’ne aşçı olarak gelmesiyle başladı. Dedem seneler sonra Ocean City’e taşındı ve hemen ardından annem İstanbul’dan Ocean City’e geldi. Ocean City, Maryland’da sevimli bir okyanus sahil kasabasıdır. Sonradan annem ve babam İstanbul’da tanışıp evlendiler ve hayatlarına Ocean City’de devam etmeye karar verdiler. Burada ailelerini ve işlerini kurdular. Kardeşim ve ben burada doğduk ve büyüdük.


Maryland’taki valilik ofisinde çalışan tek Türk kökenlisiniz. Ne iş yapıyorsunuz?

Son iki senedir Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ağırlıklı olmak üzere Kabine Bakanları ile çok yakın çalışıyorum. Yeni yılın başlamasıyla birlikte terfi aldım. İşimi tanımlamam gerekirse Vali Larry Hogan’ın Halk ve Milli Güvenlik için Politika Danışmanı olarak çalışıyorum. Terfi durumumla beraber Maryland Askeriyesi, Maryland Eyalet Polisi, Islah servisleri (hapishane ve cezaevi) ve Acil Durum Yönetimi Bakanlıkları’yla daha yakın temas halinde çalışıyorum. Valinin ofisi olunca insan ayrı bir gurur duyuyor.


Maryland Cumhuriyetçi bir eyalet olmasına rağmen Türk kökenli olarak çalışıyorsunuz. Türklere bakışı nasıl valinin?

Maryland Demokrat bir eyalet ve evet valimiz Governor Hogan Cumhuriyetçi. Fakat ABD’deki diğer Cumhuriyetçilere benzemez ve benzetilmek de istemez. Açıkçası yabancıları da çok seviyor, hatta eşi, Yumi Hogan, Güney Koreli. Bu sebeple çoğu kültürel özelliklerimiz aynı, örneğin aileye bağlılığı, saygı, eğitime bakış açısı gibi. Türkler ile tanışıyor ama çevresindeki tek Türk bendim. Güney Kore ve Türkler kültür olarak birbirine çok benziyor. Türkiye’den Kocaeli şehriyle ‘’kardeş eyalet’’ projemiz var. Her ne kadar Kocaeli şehir biz eyalet olsak da önemli olan birliktelik. Üniversite ve sanayi anlamında ortak projelerimiz var. Ayrıca her Ramazan ayında valimiz iftar yemeğinde Müslüman toplumunun liderlerini ağırlar. Amerika Diyanet Merkezi'nde de katılanlar olur.




Maryland Valisi Larry Hogan nasıl biri?
Çok samimi birisi. Kendisi ve Vali Yardımcısı her zaman sıcak davranır. Annem ve Babama her zaman gittiğinde uğrarlar ve Yeşim’le her şey yolunda bizimle olduğu için çok mutluyuz der. Çok alçak gönüllü insanlar. Vali Yardımcısı Boyd Kevin Rutherford o kadar mütevazı ki her gün kendi öğle yemeğini sefer tasında getirir ve yer. Anne ve babamın yaşında oldukları için onları ailemden görüyorum. Aramızda hiyerarşi yok.


Burada Vali de seçimle geliyor. ABD’de nasıl bir sistem var bahsedebilir misiniz?

Maryland’da tüm ABD’de olduğu gibi Vali seçimle başa geliyor. Kazanması halkın oyuna bağlı. Şu an görev yapan Governor Hogan 2018 Kasım ayındaki seçimi %55.4 ile kazandı. Maryland’ın siyasi tarihinde son 64 yılda ilk defa ikinci dönemini yaşayan Cumhuriyetçi bir Vali görev yapıyor. Benim fikrime göre, Vali’nin de halk oyu ile seçilmesi takdir edilecek bir olgudur. Bu da halkın Vali’sinden ne kadar memnun olduğunu gösteriyor.


Aileniz yazları nasıl bir restoran işletiyor?

Ailemin, Ocean City Boardwalk’ta 1. caddede, Golden Plate isminde küçük bir fast food restoranı var. Restoranımızda taze sıkılmış limonata, Ocean City’e ait funnel cake adında kızartılmış hamur tatlısı ve oreo tatlısı yapıyoruz. Ayrıca Gyro sandviçimiz oldukça popüler. Türk dönerini andırır. Son 5 senedir Ocean City’de en popüler ve lezzetli Boardwalk standı seçildik. Vali ve eşi, Ocean City’e her gelişlerinde bizimkilere uğramayı ihmal etmezler.


ABD’de Türk olmak nasıl?

Aslında bu durum Türkiye’de yaşamaktan çok farklı değil. Burada da ailemle beraber Türk kültürüne dair özelliklere sahibiz ve bu geleneğimizi yaşatıyoruz. Her yıl aile ziyaretlerimiz sayesinde Türk kültüründen uzak kalmıyoruz. Eğer bu kültürden kopukluk yaşasaydım, ABD’de Türk olmak zor oluyor diye düşünürdüm fakat durum bunun tam tersi olduğu için mutluyum.



Türkçeniz aksan olarak da gerçekten çok iyi. Türk kökenli Amerikalıların çoğunda dil sorunu yaşanıyor. Nasıl bu kadar dilinizi geliştirdiniz?

Doğduğumdan beri evimizde hep Türkçe konuşuluyor. Türkçe yazmayı ve okumayı bana annem öğretti. Türkçe konuşmayı öğrenirken bana en çok eski Yeşilçam filmleri yardım etti diyebilirim. Eksiden Türkçe televizyon evimizde yoktu ama annem ve babam New York’tan kaset kiralayıp bizim dilimizi geliştirmek için Türk filmleri izliyorduk. Kemal Sunal filmlerini çok seviyordum. Tarık Akan’a aşıktım. Emel Sayın'ın oynadığı Mavi Boncuk da favorim. Şu an maalsef çok vaktim yok. Anaokuluna başladığım zaman İngilizce konuşamıyordum. Bazen kolaylık olsun diye kardeşimle yarım Türkçe yarım İngilizce konuşuyorduk ve hatta buna da kendi aramızda Türk-lish diyoruz. Fakat bunların yanında Amerika’da yaşadığım ve çalıştığım için doğal olarak İngilizcem daha iyi. Burada çocuklarına hiç Türkçe öğretmeyen aileler var. Hatta üniversitede Türk profesörle karşılaştım ve Merhaba nasılsınız dedim kadın bana baktı. Ben Türkçeyi 14 senedir kullanmıyorum unuttum dedi. Bana bu imkansız geliyor. İnsan nasıl olur da ana dilini unutur, bunun kadar utanç verici bi durum yok. Bir gün tenefüste sinek sinek diye bağırdım, hocalar annemi aramış. Yeşim burada bir yılan var diyor, nerede olduğunu söyleyebilir mi dediler. Annem o günden sonra tembihledi ben de kelimelere dikkat ettim. İlkokulda yüksek seviye okuma dersleri alıyordum. Daha sonra dili öğrendim.


Türkiye’ye gidiyor musunuz?

Türkiye’ye senede bir veya iki defa gidiyorum. Bu sene üç defa gitmek nasip oldu. Anneannem ve babaannem hala İstanbul’da yaşıyorlar. Onları ve arkadaşlarımı özlüyorum. 2012 senesinde İstanbul’da yaşama deneyimim de oldu. O süreçte Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nda hukuk işlerinde çalıştım. İstanbul çok güzel bir şehir fakat İstanbul’un yoğun, kalabalık ve büyük şehir koşullarına adapte olamadım. Washington DC’yi bundan dolayı seviyorum New York ve Los Angeles gibi kalabalık değil. Evlerin çok katlı olmamasını ve mahalle kültürünü seviyorum. İnsanların birbirini tanıması ve restorana gidince tanıdık yüzler olmasını. Tekrar ABD’ye dönmeye karar verdim. Aynı zamanda Türk kültürüne ve yemeklerine de özlem duyuyorum. Burada büyürken evimizde Türk kültürü ve Türk yemekleri ile büyüdük. Bu sayede ben de Washington DC’deki evimde Türk yemekleri yapabiliyorum ve misafir ağırlamayı çok seviyorum.

 




Valilikteki işi nasıl buldunuz?

Türkiye’den geri döndüğümde Ocean City İtfaiye’sinde ‘’Ofis Sorumlusu ve Analist’’ olarak 3 yıl çalıştım. Washington tarafına taşınmak istedim ama burada çevrem yoktu. Şu an senatör o zaman temsilciler meclisi üyesini aradım ve iş baktığımı söyledim. Kendisine sadece oy verdim ama yakından tanımıyordum. Genç bir vatandaş olarak aradım. Burada herkes oy verdiği kişiyi arayıp yardım isteyebilir. Sadece bir kaç insanla tanıştırabilir misiniz diye sordum. O da Annapolis’te Valilikte çalışmak ister misin diye sordu ve ben Washington DC’de çalışmak istediğimi söyledim yine de bana gidip tanışmamı önerdi ve ben de tanıştım. Aklımda devlet işi hiç yokken beni bir kaç ay sonra aradılar ve 3 farklı insanla mülakat için görüştüm. Burada sadece iş veren size soru sormuyor siz de o işte mutlu olabilir misiniz, size uyar mı ona bakıyorsunuz. Sonunda deputy İnsan Kaynakları Müdürü (chief of staff)  ile tanıstım ve çalışmaya karar verdim.




Son olarak ABD’de yaşayan Türk toplumuna ve Türkiye’ye mesajınız nedir?

Türkiye’yi, orada yaşayan ailemi ve dostlarımı çok seviyorum. ABD’de yaşayan Türk toplumuna mesajım ise, Türk kültüründen kopmamaları ve hayatlarının bir yerlerinde ona ait özellikleri yaşatmalarıdır. Herkese iyi bayramlar diliyorum

 
 
Toplam blog
: 13
: 303
Kayıt tarihi
: 12.06.21
 
 

ABD'nin Başkenti Washington DC'de yaşayan gazeteci... ABD'deki başarılı Türk kadınların hikayeler..