ABD Genelkurmay Başkanı darbeyi 'en güçlü şekilde' kınadı

ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, bu taraflara gelmişken, önce Irak’a uğradı… Orada, IŞİD’e karşı birlikte mücadelenin süreceği mesajını verdi. Ayrıca, Musul’un IŞİD’den temizlenmesi konusunu görüştükleri bildirildi.

Irak ziyaretinden sonra İncirlik’e indi. 15 Temmuz Darbe girişiminin “şaibeli”si olan İncirlik’e… Oradaki askerlerle konuştu.

Ve nihayet, Ankara!

Ankara’da, muadili ve mevkidaşı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la görüştü. Sonra, iki genelkurmay başkanı birlikte, 15 Temmuz’da bombalanan TBMM’ye gittiler. Meclis ziyaretine, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass da eşlik etti. Konuk genelkurmay başkanına AKP Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Naci Bostancı bilgi verdiler.

Dunford, daha sonra, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ı ve Başbakan Binali Yıldırım’ı ziyaret etti.

Başbakan’ı ziyaretinin ardından, konuk genelkurmay başkanı Dunford; “15 Temmuz’daki menfur terörist darbe girişimini en güçlü şekilde kınadığını, bu ziyareti, ülkesinin Türk hükümeti ve milletiyle dayanışmasını göstermek amacıyla gerçekleştirdiğini, ABD’nin Türkiye’deki demokratik sisteme desteğinin tam olduğunu ve ABD makamlarının, Türk makamlarıyla işbirliğinin askeri alanda olduğu gibi diğer tüm alanlarda da devam edeceğini” dile getirdi. (Cumhuriyet.com.tr, 03.08.2016)

Dunford’un ziyareti dolayısıyla başka bir açıklama da yapılmadı.

Demek ki ABD Genelkurmay Başkanı, IŞİD’i, Musul’u, Suriye’nin durumunu falan görüşmek için değil, sadece, “darbe girişimini kınamak, Türk hükümeti ve milletiyle dayanışmasını göstermek için” gelmiş!

İncirlik üssü, CIA falan suçlandığı halde, ABD’nin Türkiye’ye, Türk hükümeti ve milletine, Türk demokrasisine ta okyanus ötesinden verdiği bu destek ve önem çok hoş!

Lâkin insan sorgulamadan edemiyor: ABD’li komutanın bu ziyaretleri normal mi?

Tersten bakalım: Bizim genelkurmay başkanımız ABD’ye gittiği zaman parlamentoyu, parlamento başkanını, Başkan’ı veya Bşk. Yrd.sını ziyaret eder mi?

Tabii konuk genelkurmay başkanının, darbe girişiminde hasar görmüş bir meclis binasına gittiği,“geçmiş olsun” dileğinde bulunduğu, ABD’de de böyle bir girişim olsa, Senato’su hasar görse, bizim genelkurmay başkanı da onlara geçmiş olsun ziyaretinde bulunur, denebilir. Bunu diyenler hemen ilave ederler; “ama orada böyle bişey söz konusu olamaz!”

İşte, mesele burada… ABD’de ve genel olarak Batı’da, asla akla bile gelmeyecek bir hadise, bir darbe girişimi Türkiye’de neden olabiliyor? Bizim Batı demokrasilerinden neyimiz, nelerimiz eksik veya neyimiz fazla?

Bir sene kadar önce, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, “çözüm süreci biterse darbe mekaniği devreye girer” demişti. Bu sözlerin üzerinde hiç durulmamıştı. Bir terörist başı söylediğinden olsa gerek! Tamam, durulmasın fakat bu ülkede bir “darbe mekaniği” var mı?

Eh, işte, daha 20 gün önce yaşadık! Demek ki var!

O vakit sorgulanması gereken mesele; “Batı’da bir darbe mekaniği yok da Türkiye’de niçin var?” meselesidir. Bu, enine-boyuna, derinlemesine incelenmeden, araştırılmadan, darbeyi önlemek için alınacak her tedbir eksik kalacaktır.