ABD ile İsrail kıskacında kalmak

Başkan Obama'nın çok yönlü Ortadoğu çıkarları için 'stratejik ortak' İsrail'e özür diletmesinin peşinden Standard & Poor’s Türkiye’nin kredi notunu bir kademe yükseltmiş!

Böylece Türkiye üzerinden sürekli olarak kazanmakta olan Yabancı Sermaye akışı yeniden başlayacak, demektir.

Basından öğrendiğime göre Standard & Poor’s bu ince ayarını 'terörü bitirme sürecini, not yükseltme kararının gerekçelerinden biri' olarak nitelemeyi de iihmal etmemiş!

Öyle ya içerisinde 'can ve mal güvenliği' olmayan bir ülkede ne Yabancı Sermaye ne Yerli Bitli Turist ne de Yabancı Turist gezip tozabilir, değil mi erenler?

Ayrıca Arap ve Fars turistler ile Yahudi turistler yine uzaktan uzağa bakışarak Mersin - İzmir arasında arz-ı endam edecekler. Yerli Sermaye de kıyısından köşesinden kazanmaya devam edecek.

Çoğu Yabancı sermaye için birer 'av' durumundaki kimi Kamu Kurumları ile bazı Kara Para Aklanması eseri olan kimi özel kuruluşlar da tez elden Özelleştirilerek 'sonradan görmeler' ya da yeni zenginler artmaya başlayacak.

Bu süreçte kimi İşsizler Ordusu ile Mevsimlik İşçiler Asgari Ücretle iş bulabilecek. Onların İş Sözleşmelerinin varlığı ya da yokluğu ise dün olduğu gibi bugün de tartışılmııyor. Her şey 'kadere beş', 'elden ödeme', 'sigorta pirimi ödenmesi sorunu' ile 'iş güvenliği' gibi yoğun bir boyun eğiş kıskacı içerisinde devam ediyor. Kısaca 'emek sömürüsü' hiç hız kesmiyor.

Oysa öğrenci bursları, işçi aylıkları, dul ve yetimler ile emekli aylıkları ise yerinde sayacak.

Başta doktorlar olmak üzere bütün memurların durumu hiç de fena olmadığından onlar da semirdikçe semirecekler.

Son gelişmelere göre Başbakan Erdoğan bile artık Bölücü Terör Örgütü (BÖT) güdümünde olduğuna kuşku olmayan 'Yeni Anayasa' ile 'Türkiye'nin eyaletlere bölünerek yola devam etmek' tasarısını 2023'e ertelemiş bulunuyor. Bu konuda biliyoruz ki Yeni Büyükşehir Yasası kapsamında ilk 'pilot uygulamalar' yapılarak yola devam edilmek istendiği de dikkatlerden kaçmıyor.

Çok eskilerden beri olduğu gibi yine ABD ile İsrail kıskacında yeni bir 'istikrar sürecine' girilmiş bulunuluyor. Ortadan kaldırılmaya çalışılan Kamu Yatırımlarının bir bölümü iktidar çıkarları için elde tutulurken yer altı zenginlikleri ile Akdeniz ve Ege'de olması gereken petrol aramaları askıda. Ortadoğu'nun petrol kaynakları paylaşımında en güçlü 'aktör' ABD çıkarları için bir zamanlar destek vermiş olan Mesut Barzani. Ankara'nın 'esamesi' okunmuyor. Bu arada AB de hiç boş durmuyor, bu da biline. Yoksa AB Bakanlığı'nın ne işi var, değil mi?

Bana göre dirlik düzenliğe, zenginliğe, adalete, adil paylaşımına ve konukseverliğe evet.

Ancak adam kayırmaya, haksız kazanca, emek sömürüsüne, Kara Paraya, uyuşturucuya, 'arkadan adam vurmak' demek olan teröre, etnikçi ayrımcılığa, ithal malı eyalet yönetimine ve hayali haritalara dayalı bölünmeye hayır!