ABD Irak'ı İran'a ve Kürtlere bıraktı

Amerikan ordusunun Irak'tan çıkmasından sonra gündeme gelen konulardan biri de, Saddam rejiminin çöküşünden sonra ülkedeki siyasi boşluğun, hangi ülke ve siyasi gücün dolduracağı konusu oldu.

Irak'ta uzun zaman siyasi kararsızlığın olması, ülkenin mezhep ve etnik bakımından çeşitliliği ve Irak merkezi hükümetinin bir o kadar da, güç sahibi olmaması bugünkü siyasi elitin bu boşluğu kolayca doldura bilneyeceyini söylemeye esas verirdi.

Hatta Irak yetkilileri ABD birliklerinin ülkeden çıkmasından sonra Irak'ta iç savaşın başlayacağını da istisna etmiyorlar.

Öyle ki, Kuzey Irak'ın Kürt yönetiminin başkanı Mesud Barzani Ekim ayında El-Arabiyye televizyonuna yaptığı demeçte, ABD birliklerinin ülkeden çıkmasının karşı olduğunu bildirmişti.

"Şu anda Irak'ta Amerikan ordusuna ciddi ihtiyaç var. Irak ordusu ülkede istikrarı sağlamak, sınırları korumak iktidarında değil, Hava Kuvvetleri ise hiç bir gücü yoktur" - diye Barzani bildirmişti.

Kürt yönetiminin başkanı onu da kaydetmişti ki, Amerikan ordusunun Irak'tan çıkmasını istemiyor, birliklerin Irak'tan çıkması ile, ülkede siyasi boşluk oluşacak, etnik ve mezhep sorunları daha da güçlenecek ki bu da ülkeyi iç savaşa teşvik edecek.

Barzani Kürt yönetiminin muhtemel iç savaşın önüne alınması için önemli rol oynayabileceğini de söylemişti.

Tabii ki, bütün bunlarla birlikte Irak'ta birçok komşu ülkelerin, özellikle de İran, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın çıkarları çatışması söz konusudur.

Her ne kadar ilginç olsa da, Suudi yetkilileri ABD birliklerinin, bir zamanlar İran'a karşı tampon bölge olarak görülen Irak'tan çıkarılmasından sonra Sünni nüfusun korunması için bu ülkeye ordu göndereceklerini de beyan etmişlerdi.

Fakat büyük ihtimalle, Suudi Arabistan Irak'ta gerçek durumu ve yönetimin İran yönlü olmasını dikkate alarak böyle bir adım atmayacak.

ABD qoşanlarının Irak'tan çıkmasından sonra ülkedeki siyasi boşluğu, bölgede gerçek güç olarak kabul edilen Ankara'nın dolduracağı da istisna edilmiyordu. Hatta bazı siyasi yorumcular, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta Türkiye'ye ziyareti sırasında işte bu konuyu ele edildiğini de belirtiyorlar.

Aslında Ankara'nın bölgedeki birçok sorunları çözmek potansiyeli var, fakat Irak'ın özellikleriyle, ülkede neredeyse bağımsız ordusu, idari arazisi olan Kürt yönetiminin varlığı, aynı zamanda PKK sorununun olması Ankara'nın girişimlerine rağmen, Irak boşluğunu doldura bilmeyeceğinden haber verir.

Dolayısıyla, ABD'nin Irak'tan çıkmasından sonra ülkedeki siyasi boşluğu Suudi Arabistan ve Türkiye değil, Kürt yönütimi ve İran'ın etkisi altında olduğu iddia edilen siyasi elit dolduracak.

ABD'nin Irak'tan çıkmasından sonra ülkede yaşanan en önemli olaylardan biri de, Türkiye yanlısı, bölgede bağımsız Kürt devletinin kurulmasına karşı olan, Başkan Tarık el-Haşimi hapsine karar verilmesidir

Muhtemeldir ki, Sünni Tarık El Haşiminin bir takım terör aktlarına destek vermek suçlamasıyla siyasi arenadan uzaklaştırılması Ankara'nın Bağdat'a etkisini azaltmaya yönelik bir adımdır.

Çünkü, ülkenin Başbakanı Nuri el Maliki Aralık -12 de, Wall Street Journal 'a verdiği demeçte, Türkiye'nin Irak'ta bazı politikacılara ve gruplara destek vererek, Bağdat'ın iç işlerine müdahale ettiğini söyledi.

Türkiye'nin siyasi etkisinden neredeyse koparılan, din, mezhep ve etnik faktörlerin çok önemli olduğu Irak'ta olayların bundan sonra hangi mecrada devam edeceğini zaman gösterecek.

Fakat kesin olarak söylenebilir ki, Arap dünyası ve Türkiye Irak'ı tam olarak kaybetti