Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

ABD'li Binbaşı Türk Birliği'ne niye sığındı

ABD'li Binbaşı Türk Birliği'ne niye sığındı
 

Türkiye üzerine oyunlar oynandığı ile ilgili yıllardan beri pek çok iddialar var. Bu oyunların sağdan sola uzanan yelpazede herkes tarafından dile getirilmesi olayın hem gerçek, hem de tek taraflı olmadığı izlenimini veriyor.

Ancak birbirinden farklı o kadar hükümet gelip geçmesine rağmen bu konularda sanki pek bir şey değişmedi.

Güneydoğu sınırlarımızın ötesinde zengin petrol yataklarının olması, bizim topraklarımızda da petrolün olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Zaman zaman buralarda açılan kuyuların, yeterli rezerve sahip olmadığı gerekçesiyle açan firmalar tarafından kapatıldığı gibi bilgiler hep ortalıkta dolaşmıştır.

Onun dışında sahip olduğumuz madenleri gereğince işleyemediğimiz, kimisini yabancılara kaptırdığımız, kimisini ham olarak 3 kuruşa satıp sonra işlenmişini 13 kuruşa aldığımız gibi iddialar da hep gündemde kalır.

Bor madenleriyle ilgili olarak da şimdiye kadar pek çok şey söylendi. Ama işin doğrusu nedir, açık konuşmak gerekirse bu konuda yeterli bilgiye sahip olduğumu söyleyemem. Dünya bor rezervlerinin % 70’ine sahip olduğumuz halde, bundan da yeterince faydalanamadığımız konusu yıllardır hep yazılır çizilir.

Bugünkü gazetelerde gördüğüm en güzel ve sevindirici haber, Bugün’deki “Bor Devrimi” haberiydi. Eğer yine her zamanki gibi, saman alevi bir gündem teşkil etmek amacı taşımıyorsa, Enerji Bakanlığının hepimize müjdeleri var.

Ülkemiz insanları için müthiş bir kolaylık, rahatlık ve zenginlik sağlayacak projeler üretilmeye başlandığını bizzat Enerji Bakanı Hilmi Güler açıklamış. Projeler gerçekleşirse, enerjiden inşaata, tarımdan ulaşıma, seramikten ilaç sektörüne kadar tüm alanlarda hayatımız değişecek. Türkiye dünya çapında söz sahibi olacak

Haberde, TÜBİTAK, Bor Araştırma Enstitüsü ve üniversitelerde yapılan çalışmalar sonucunda, bor madeninden bor kimyasallarının üretimine geçildiği, birçoğu laboratuvar ortamında başarıyla sonuçlanan projeler tamamlandığında dünyada adeta bor devrimi gerçekleşeceği bildiriliyor.

Borla üretilen enerji sayesinde "sessiz motor"lar hayatımıza girecek. Sessiz motorun askeri amaçlı kullanılması da hedefleniyor. Borlu çimentoyla depreme daha dayanıklı binalar ve baraj gövdeleri yapılacak.

Bordan hidrojen elde etmek için, ilk defa hidrojen merkezini de Türkiye'de kurduklarını belirten Bakan Güler, "Bunda eğer başarılı olursak, neticede hidrojen yandığı zaman H2O oluyor, su oluyor. Yani, arabanın hidrojenle çalıştığını düşünün, egzozundan su akacak. Yani hava kirliliği de olmayan bir şey. Bunun teknolojisinde de şu anda dünyada diğer ülkelerden geri değiliz" dedi.

Asfalt yerine borlu çimentoyla yollar betonlanacak. Böylece, 2.5-3 senede bir asfaltı yenilenen, bakıma alınan karayollarında 40 yıl dayanabilen beton yollar gerçekleşmiş olacak.

Bor mikro besleyici olarak kullanılacak. Başta buğday ve yonca olmak üzere, sarımsak, fındık dahil birçok üründe rekolte artışı sağlanacak.

Bütün bunlar beni öylesine sevindirdi ki, ülkem adına büyük mutluluk duydum. Umarım hayal kırıklığına uğramayız ve kısa bir süre sonra bunların neticelerinden yararlanmaya başlarız.

*****

Biliyorsunuz Ülkemiz İsrail Cumhurbaşkanıyla Filistin Devlet Başkanına ev sahipliği yapıyor. Vatan gazetesinin “Tarihi Buluşma” manşetiyle verdiği habere göre, Türkiye 59 yıllık çatışmada arabulucu rolüyle öne çıkıyor.

Türkiye gazetesi ise “Gözler Ankara’da” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Abbas ve Peres, Ortadoğu barış sürecine Çankaya Köşkü’nde yön verecek, diyor.

Ortadoğu’nun kaynayan bir cadı kazanı, İsrail’in de bu kazanı sürekli karıştırmaya meraklı bir kepçeden farksız olduğunu hatırladıkça, Türkiye’nin çok zor bir işe soyunduğunu düşünüyorum. Başarı şansı hayli az gibi.

Bir kere Ortadoğu’da barışın olması pek çok gücün işine gelmez. Hele bu barışın Türkiye’nin sağlamasını hiç istemezler. Allah vere de iyi niyetli bu girişimden bir de zarar görmesek bile diyorum.

Dünkü toplantıdan sonra Basın toplantısı için gazetecilerin önüne geçen Gül’le Peres tatlı talı tartıştılar. Milliyet’in “Çankaya’da İran Polemiği” başlıklı haberine göre Gül, İran cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın, İsrail’i haritadan silmek istiyoruz, sözü bir retoriktir, deyince, Peres, Sayın Cumhurbaşkanı benden farklı düşünüyor ama, İran bölgede terörü destekliyor, dedi.

Fakat buna rağmen İsrail terörle mücadelede Türkiye’ye destek vereceğini söyledi. Akşam gazetesinin “PKK’ya karşı İsrail Nanosu” başlıklı haberine göre Peres, dağdaki teröristleri F-16’larla takip ederek bitiremezsiniz, biz askeri nano teknolojiside çok ileriyiz, gelin beraber çalışalım, dedi.

*****

Öte yandan Bugün gazetesinde yer alan bir habere göre Başbakan Erdoğan, “Türkiyesiz Bir Şey Olamaz” dedi. Atatürk Kongresi’nde önemli mesajlar veren Erdoğan, kimsenin bölgede Türkiye’ye rağmen bir şey yapamayacağını, ABD ve AB’nin en büyük yanlışının bu olduğunu söyledi.

İddialı ama o derecede de doğru olan bu söylemin gerçekleşmesi için, Türkiye’nin çok yönlü ve çok doğru bir politika takip etmeye ihtiyacı var.

*****

Kuzey Irak’ta bundan sonra ne olacak sorusu, herkesin kafasını meşgul ediyor. Bu arada garip bir şey oldu bile. Bir Amerikan subayı PKK’nın saldırısına uğradı. Olayın meydana geliş biçimi bana biraz garip geldi.

Hürriyet gazetesi “ABD’li Binbaşı Ortak Düşmanı Gördü” başlığıyla vermiş haberi… Aynı haber Yeni Şafak gazetesinde “ABD’li Binbaşıya PKK Kurşunu” başlığıyla yer almış. Başkan Bush’un ortak düşmanımız dediği PKK’nın Kuzey Irak’ta saldırısına uğrayan Amerikalı binbaşı, yakındaki Türk birliğine sığınarak canını kurtarmış. Sizce de garip değil mi?

*****

PKK ile bağlantısı konusunda ortaya çıkan şüphelere, hatta bana göre bariz kanıtlara rağmen DTP hakkında henüz hiçbir işlem yapılmadı ama kıskaç birkaç cepheden daralıyor. Öncelikle yeni genel başkanın çürük raporu meselesi var.

DTP’nin yeni lideri Nurettin Demirtaş’a askerlikten kaçmak için sahte çürük raporu aldığı iddiasıyla dava açıldı. Akşam gazetesinin “DTP Liderine Çürük Davası” başlıklı haberine göre, Demirtaş’ın 5 yıla kadar hapsi isteniyor.

Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın askerlikten kaçmak için çürük çetesi aracılığıyla sahte rapor aldığının ortaya çıktığını söyleyen Hürriyet gazetesi de “Genel Başkan Sahte Çürükçü” değerlendirmesiyle vermiş haberi.

Radikal gazetesi “DTP’ye Dava Kıskacı” başlığıyla verdiği haberde, Genel Başkan Demirtaş’a örgüt yardımıyla çürük raporu aldığı iddiasıyla dava açılırken, Savcılığın da milletvekili Fatma Kurtulan’ı örgüt üyeliğiyle suçladı, diyor.

Güneş gazetesi, PKK inlerinde silahlı eğitim gördüğü belgelenen terörist vekil hakkında soruşturma açıldığını “Geç Bile Kalındı” başlığıyla vermiş.

*****

Bakanlar Kurulu’nun dünkü gündeminde de yine terör vardı. Hükümet sözcüsü Çiçek tezkereyi laf olsun diye çıkartmadık, operasyon yapılacak dedi. Takvim gazetesi haberi Çiçek’in ağzından “Tezkereyi Kullanacağız” diye vermiş.

Öte yandan Sabah gazetesinin “Başbakanlıkta Akşam Zirvesi” haberine göre, Erdoğan Genelkurmay İkinci Başkanı Saygun’la zirvede sürpriz bir buluşma gerçekleştirdi.

*****

Suudi Arabistan Kralıyla Cumhurbaşkanı Gül’ün otelde görüşmesini skandal olarak nitelendiren Cumhuriyet gazetesi “Skandala Kılıf” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanlığınca yapılan açıklamanın, olayın üstünü örtmeye yönelik oluğunu iddia etti.

*****

Gün geçmiyor ki bir çete yakalanmasın, çökertilmesin. Her seferinde insanın aklına hayaline gelmeyecek yöntemlerle insanlar soyuluyor. Güneş gazetesi “Virüs Çetesi” başlıklı haberinde, çökertilen çetenin, belirledikleri banka hesaplarını, sahiplerine e-mail ile virüs göndererek 1 trilyon lira çektiğini bildiriyor.

Takvim gazetesi “Fırtına Dindi” başlığıyla aynı haberi verirken, 8 aylık takibin fırtına operasyonuyla son bulduğunu yazıyor.

*****

Türkiye’nin en çok satan gazetesini biliyorsunuz değil mi? Posta… Genellikle manşetten acıklı bir hikaye verir. İnsanlar bunu seviyorlar demek ki… Bugünkü manşeti ise bana biraz gereksiz geldi.

Hatırlar mısınız, İstanbul Atatürk Havalimanında deve kestirerek skandal yaratan ve bu nedenle görevden alınan THY Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can diye bir adam vardı. Şimdi Nijerya Havayolları’nın başkent Lagos’taki merkezinde bakım müdürü olarak işe başlamış. Şeriatla yönetilen Nijerya’da deve eti çok seviliyormuş.

Eee, ne alakası var şimdi diyorsanız, Posta gazetesi bu haberi “Yerini Buldu” diye manşetten vermiş bugün. Haber Türkiye’nin en çok satan gazetesinde manşet olacak kadar önemli mi gerçekten?.

******

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Cumhuriyet gazetesi, bankalardaki mevduatın yüzde 90’ının, yüzde 3,4’lük bir kesimin elinde bulunduğunu “Servet Uçurumu” başlığıyla vermiş.

Radikal gazetesinde “Karadelik Yakında Bütçeyi de Yutacak” başlıklı bir haber var. 23 milyar YTL’de kalacağı öngörülen sosyal güvenlik açığı 26,4 milyar YTL’ye çıkmış. Bu 205 milyarlık Türkiye bütçesinin yüzde 12,8’ine denk geliyormuş.

Sabah gazetesi, “Kat Bankalara Büyük Gözaltı” başlığıyla, yetkisiz kredi pazarlayıp milyarlarca dolarlık risk yaratan yabancı banka bürolarına sıkıyönetim ilan edildiğini anlatıyor..

Star gazetesi, Dağlıca baskınının ucu “Komutana Uzandı” diyor ve tutuklanan 8 askerden sonra baskına uğrayan Dağlıca Piyade Taburu Komutanı Yarbay Onur Dirik’le bir Üsteğmenin cezaevine gönderildiğini yazıyor.

“Kopya İnsana Bir Adım Kaldı” başlığıyla Vatan gazetesi, ABD’de bilim adamlarının dünyada ilk kez maymun hücresinden embriyo üretmeyi başardığını, yöntemin insan kopyalanmasını da mümkün hale getirdiğini haber veriyor.

Zaman gazetesi ise “Kurbanlık Hayvanları Hormon İlacıyla Besliyorlar” diyerek, insan sağlığını tehdit etmesine rağmen, sebze ve meyvelerde sıkça kullanılan hormonun, şimdi de hayvanların aşırı kilo almasını isteyen bazı besiciler tarafından kullanıldığını, yasa dışı ilaçlarla kansere davetiye çıkarıldığını anlatıyor.

*****

Spor haberlerine gelince:

Fanatik gazetesi, Beşiktaş’ın John Carew’den sonraki hedefinin “Paletta” olduğunu yazıyor.

Fotomaç gazetesi 3 büyük kulüpte olup bitenlerle ilgili haberleri “Bomba” başlığı altında toplamış.

Fotospor gazetesi ise Fatih Tekke için “Galatasaray Devrede” manşetini atmış.


*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek dileğiyle…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..