Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '16

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

ABD'nin 11 Eylül 2001 sonrası ve Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 sonrası benzer mi?

ABD'nin 11 Eylül 2001 sonrası ve Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 sonrası benzer mi?
 

Evin dışında bin (1000) düşman, evin içindeki bir (1) düşmandan daha iyidir. Lübnan atasözü


2. Dünya savaşı sonrası ABD: Savaş ekonomisi sona erince ABD'nin tekrar 1929 yıllarına dönebileceği söylenmişti. ABD ekonomisi otomobil, havacılık ve elektronik endüstrisine yöneldi. İnşaat sektörü özellikle ev yapımına önem verdi. Öncelikle askerlere uzun yıllara yayılmış kredi açılarak ev sahibi olmaları teşvik edildi. Ekonomide GDP Gayrisafi Hasıla 1940'larda 1.3 trilyon$, 1950'lerde 2.3 trilyon$, 1960'larda 3 trilyon$  oldu. Savaş sonrası doğumu teşvik politikaları ile nüfus ve tüketici arttı. Orta sınıf büyüdü.  

Savaşta inşa edilen endüstriyel tesisler üretime devam etti. Avrupa Marshall planı ile desteklendi. Savaş sonrası daha karmaşık silah, bomba, füze üretimleri teşvik gördü. Küreselleşme için Uluslararası para piyasası canlandırıldı. Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası WB oluşturuldu.

ABD'de üretim sanayi çalışanları sayısı zamanla hizmet sağlayıcılar tarafından aşıldı. Beyaz yakalıların sayısı, mavi yakalıları geçti. Çiftçiler yaklaşık 8 milyondan 3.4 milyona düştü. Kalanlar sanayi çiftçiliği yaptı. ABD'de otoyollar ve otomobiller her yeri erişilir yaptı. Merkez şehirler yanında uydu yerleşkeler gelişti ve yeni yerleşim merkezleri kuruldu. AVM'ler arttı.

1960'larda Kennedy Hükümet harcamasını artıran, vergi azaltan, eğitime önem veren bir Başkan oldu. Amerikalılar aya gitti. Johnson dönemi Vietnam savaşı askeri harcamaların artışına sebep oldu. Carter dönemi ve sonrasında 1980'lerde ekonomi yavaşladı.

Reagan yavaşlayan ekonomi için çare bulacağını söyledi. 1981-1989  döneminde vergileri azalttı. Tasarrufu ve yatırımı teşvik etti. GDP 6.6-8.9 trilyon$ bandında seyretti. Savunma harcamaları yıldız savaşları projeleriyle teşvik gördü. Ancak bütçe açığı 1980'de 74 milyar$ iken 1986'da 221 milyar$ oldu. FED ekonomiye yön vermeye çalıştı.

George Bush (1989-1992) döneminde ABD liderliğinde koalisyon kuvvetleri birinci Irak savaşını yaptı. Sovyetler çöktü.

Clinton masraflı hükümet dönemlerinin sona ermesi gerektiğini söyledi. Özel sektör çöken Sovyetlerden doğan yeni ülkelere yöneldi. ABD'de yazılım ve bilgisayar çağı ve küreselleşme teşvik gördü, ticari duvarlar azaltıldı. Sekiz (8) yıl boyunca 1991-1999 ABD ekonomisi gelişti, işsizlik %4.1 oldu. Hisse senedi piyasası büyüdü ve bilgi akışı teşvik gördü.

11 Eylül 2001 yeni bir dönemin başlangıcı oldu. ABD radikal İslam düşmanı oldu. Afganistan ve Irak işgal gördü. Savaşlar ABD bütçe açıklarını artırdı ve amerikan ordusu yoruldu. Obama bu açıkları zaman içinde azaltmak ve iç barışa katkı için (beyaz ve zenci eşitiz fikri)  Başkan oldu. Dünyada ABD rolü sınırlandı. Tek kutuplu dönem yerine Çin ve Rusya'nın canlandığı bir dönem başladı.

ABD uygulaması sonuçları: Dikkat edilirse 2. Dünya savaşında büyüyen ekonominin yavaşlamaması ve siyasi güç devamı için Kore, Vietnam, Afganistan ve Irak savaşları ile tüm savaşlar ABD kıtası dışında yapıldı. Marshall yardımı, Berlin savunması, soğuk savaş hazırlıkları, yıldız savaşları projesi ile  ekonomi ve arge canlı tutuldu. Otomobil üretimi, yol yapımı, ev projeleri, havacılık endüstrisi, küreselleşme, bilgisayar, uydu, internet  teknolojileri teşvik gördü. ABD'de teknolojik gelişmeler  ve savaş endüstrisi devamlı canlı tutuldu.

2001 sonrasında terörü ABD vatanı dışında, kendi kıtasına ulaşmadan, yok etme, Dünya'ya yeniden nizam verme çabası devam etmektedir. Obama dönemi ekonomik toparlanma, harcamaları disipline etme, içeride sağlık projesiyle sosyal barışı teşvik dönemi sayılabilir. Kasım'da bayan Clinton'un seçileceği olasılığını varsayarsak daha kararlı dışa dönük bir ABD umabiliriz.

Türkiye'ye gelince: 15 Temmuz 2016  öncesi ve sonrası içeride haini bol olan Türkiye gerçekten Fetullah Gülen yapılanması ve PKK ile mücadele ediyor. İŞİD ile palazlanan radikal İslam Türkiye'ye zarar veriyor.

2016 Ağustos ve Eylül'ü itibariyle Güney sınırında roket füze saldırısından bıkan halkı korumak için, İsrail halkının yıllardır baş başa kaldığı durumu sınır kasabalarımız şimdi daha iyi hissediyor, Türkiye güney sınırında harekat yapıyor.

Birinci hedef ve elde edilecek sonuç sınır kasabalarımıza roket, füze saldırılarının durmasıdır.

İkinci hedef güney sınırında oluşmakta olan Kürt yapılanmasını bozmak için Suriye ile ilişkilerin normalleştirilmesi ve Suriye yeni yapılanmasında ekonomik rol almaktır. Ekonomik isteklere öncelik vermek, ilkeli devleti değil, menfaatini sağlayan devleti gerektiriyor.

Üçüncü hedef İŞİD yok edilmesinde yeterince aktif rol almaktır. Türkiye, ABD ve Batı destekçisi olarak, PYD kadar rol kesemezse yapacak bir şey yoktur. Üstelik İŞİD'in yakın dönemde Türkiye'ye zarar verdiği ve daha büyük zararlara içeride yol açabileceği açıktır. Burada ABD ve AB'ye kızmak yerine, İŞİD yapılanmasının içeride ve dışarıda yok edilmesi gereklidir. İslam'ı yaşatmak için yedinci yüzyıldaki gibi yaşam hevesi ve savaş psikolojisi Türkiye'ye ve Dünya'ya hayır getirmeyip, İslamın yok edilmesi tehlikesini davet etmektedir. İŞİD'in Türkiye'deki yapılanması Türkiye'ye fazlasıyla zarar verebilir. Bunun tedbirleri alınmalıdır.

PKK'nın Türkiye'ye verdiği ekonomik ve siyasi zararlar devam etmektedir. PKK'lı teröristler marijinale indirildikten sonra Kürtleri temsil eden barışa niyetli siyasi bir yapılanma Güneydoğu'da oluşturulmalı ve bu siyasi yapı ayırımcılık, bağımsız devlet isteği önermeden Kürt halkının ekonomik ve siyasi sorunlarını seslendirebilmelidir.  HDP'den farklı olan ve Kandil sesi taşımayan, Türkiye birliğine karşı olmayan bir siyasi yapılanma Türkiye'ye faydalı olabilir.  Böylece siyasi ve ekonomik düşünce tabanımız zenginleşebilir.

Suriye'deki Türk varlığı sınırlı süre olmalı ve maliyeti hesaplanmalıdır. Rusya'nın Suriye masrafının günlük 3 milyon$ olduğu söylenmişti. Varlık demek, masraf demektir. Yapılan masraf, sağlanan menfaate değmeli ve insan kaybımız asgaride tutulmalıdır.  

Sonuçlar:11 Eylül ve 16 Temmuz vakalarının her ikisi de birlik olmayı gerektirmektedir.

ABD Eylül 2001 sonrası düşmanı aramış ve yurt dışında olsa bile yok etmeye çalışmıştır. ABD sonuçta tüm Dünya'da terörü durduramasa da ABD içinde olay yoktur. ABD bu yönden başarılıdır.

Türkiye'nin düşmanları ise hem içeride hem de dışarıdadır. Türkiye'nin hatası kendisine zarar verenlerin içeride yaşamasına müsadeye devam etmesidir. Huzurlu bir Türkiye için bu cömertlik sona ermelidir. Türkiye ABD'den daha zengin değildir. Aksi takdirde iç savaş kışkırtmaları sona ermeyecektir. Evin içindeki hırsıza para dayanmaz. Devamlı evin içinde kibrit çakan, bir gün başarır ve yangına sebep olur. Evimiz, güzelim Türkiye'miz yanar buna seyirci olamayız.

Kaynak: Outline of the US economy by Christopher Conte and Albert R. Karr

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..