ABD'nin Afrin'de PKK'yı Kurtarma Kurnazlığı...

Türkiye Cumhuriyeti;   Arap, Türkmen vb. tüm etnik unsurlardan arındırılarak  güney sınırları boyunca oluşturulan nüfuz bölgesinde PKK/PYD yönetiminde bir Kürt devleti kurmak isteyen ABD’nin planını diplomatik yollardan durduramayınca askeri harekat başlattı.

Afrin’den başlatılan harekatın nihai hedefinin Fırat’ın doğusuna da geçerek Irak sınırına, hatta Kandil’e kadar  olan bölgede Türkiye’nin üniter bütünlüğüne yani bekasına tehdit oluşturan devletleşme çabalarına geçit vermemek olduğu açıklanıyor.

Halk da zaten bunu böyle anlıyor.

Kürdüyle, Türküyle Türk Ulusu tehlikenin büyüklüğünün farkında… Ulus, Afrin’den başlatılan askeri harekatın hayati önemini sezinliyor ve yekvücut TSK’nin arkasında duruyor.

Büyük resmi gözümüzün önüne getirelim.

Yedi yıldır süren Suriye iç savaşı sonunda gelinen noktada ülkenin Fırat’ın doğusunda kalan kısmı ABD egemenliği altına girdi.

ABD nüfuz bölgesinde Kürtler dışındaki etnik topluluklar tehcir edilmiş durumda.

ABD tarafından 5.000 tır, 2.000 uçak dolusu malzemeyle teçhiz edilip silahlandırılan grup PKK/PYD yönetimi altına sokuldu. ABD merkezi bütçesinden buraya her yıl 500 milyon dolar yardım aktarılıyor.

Bölgede 13 ABD askeri üssünün varlığından söz ediliyor.

Türkiye’nin askeri harekatını zorunlu kılan yapı ABD-PKK/PYD koalisyonudur.

Afrin’den başlatılan ve iğneyle oya işler gibi ilerletilen askeri harekat üzerine herkes hesabını yeniden yapmaya başladı.

Fırat’ın batısında Rusya egemenlik kurmuş durumda.

Rusya, Suriye rejimi üzerinden elde ettiği üslenme olanaklarını korumak ve sağlamlaştırmak üzere ABD’nin bölgede güçlenmesine karşı… Bu yüzden ABD piyonu PKK/PYD’nin devletleşmesini istemiyor. Öte yandan Rusya, kendisine bağımlı hale gelmiş olan Esat rejiminin de çok güçlü olmasını istemiyor. Bu sebeple Kürtlerin Suriye rejimi üzerinde bir baskı unsuru olarak sürmesi seçeneğinden de vazgeçmiyor.

ABD ile Rusya’nın Suriye Kürtlerine dönük hesapları burada bir ölçüde çatışıyor.

ABD bir Kürt devleti kurma peşindeyken Rusya Kuzey Irak benzeri bir yapılanmayı kendi menfaatlerine uygun görüyor. Esat’ın da gelinen durum itibariyle emperyal dış güçler arasında süren bilek güreşi sonunda karşı karşıya kalacağı tabloya razı olma dışında bir seçeneğe sahipmiş gibi görünmüyor.

Türkiye bunların hiç birini istemiyor.

Bölgede ABD, Rusya, İran, İsrail… her kimin hesabı varsa, herkes Türkiye’nin niyetini, ciddiyetini, gücünü, hedefini doğru kestirebilme ve buna göre yeniden vaziyet alma arayışları içinde.

Bölge çok büyük bir satranç tahtası…

Mehmetçik açılış hamlesini yaptı, şimdi herkes Mehmetçiğin stratejisini ve buna karşı kendilerinin yapacakları hamlelerin içerdiği riskleri hesaplıyor ve buna göre yapacakları karşı hamlelerin her birinin sonuçlarını kestirmeye çalışıyor.

Bizler dışarıdan izliyor ve kestirmeye çalışıyoruz.

Son günlerde PKK/PYD’nin bölgeye Suriye Askerlerini çekme çabası içinde olduğu haberleri tansiyonu yükseltti.

PKK/PYD’nin rejimle bu konuyu görüştüğü haberleri ilk Sputnik’te yer aldı.

Gelişmeler üzerine Türk Dışişleri; “rejim, PKK/PYD’yi temizlemek için geliyorsa sorun yok, korumaya geliyorsa Türkiye’yi kimse durduramaz” mealinden açıklama yaptı.

Hamle doğru okunduğunda bunun bir “ABD kurnazlığı” olduğu dikkatlerden kaçmamalı.

PKK/PYD’nin Afrin’de Suriye rejmine sığınma “aklı”nı ABD’den başkasının vermiş olmasına ihtimal yok…

Amaç açık…

PKK/PYD TSK karşısında tutunamıyor. ABD kendisi doğrudan korumaya geçemiyor, aklınca Suriye’yi bölgeye çekip TSK’yla çatıştırıp çekişmeye Rusya’yı da dahil ederek kendi piyonlarını aradan sıyırmak istiyor…

Bu tezgaha ne Suriye ve ne de Türkiye tarafının geleceğini sanmıyoruz.

Bu ABD gerçekten kendini çok akıllı ve herkesi de “aptal” bellemekte… Büyük satranç tahtası üzerinde Afrin harekatımızla başlayan mücadelede hamlelerimizle “şah”ı köşeye sıkıştırmış durumdayız… Dikkati elden bırakmazsak kimin akıllı olduğunu herkes görecek…

Kürtler de, ABD emperyalizmine karşı var olma mücadelesi veren Türk, Arap ve Acem kardeşlerine karşı ABD’nin piyonu olma fonksiyonunu kabullenmeyip binyıllardır birlikte ve kardeşçe yaşadıkları kadim komşularının yanında durmaktan başka çaresinin olmadığını görecek, bölücü örgütlere desteğini kesecek.

Devam ordularımız… İlk hedef “kandil”…

Kenan IŞIK