Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '18

 
Kategori
Dünya
 

ABD'nin PYD-PKK Ordusunu Yok Etmek veya Yok Olmak

ABD'nin PYD-PKK Ordusunu Yok Etmek veya Yok Olmak
 

Yurdumuzun karasal sınırları boyunca fiili bir Kürt kuşatması yaratılmıştır. Suriye sınırımızda Fırat nehrinden doğuya, İran sınırına kadar olan hat, Kürt oluşumların kontrolündeki bölgedir. Hattın doğu sınırlarımıza yayılması yönündeki girişimler İran iç karışıklıkları yoluyla başlatılmış olup PKK ellerini oğuşturarak hamlenin başarıya ulaşması için katkılarını sunmaya da başlamıştır.

Güney sınırımız boyunca oluşturulan bölgenin Irak sınırları içinde kalan bölümü “peşmerge” adındaki Kürt etnik silahlı grubun kontrolündedir. Bu silahlı grubun maaşları, ABD’nin Saddam rejiminin yerine kurduğu Irak Merkezi Yönetiminin yasal güvencelerine bağlanmıştır.

Bölgenin Suriye sınırları içinde kalan kısmında, halen, ABD’nin 5 bin tır silahla teçhiz etmiş olduğu PYD-PKK silahlı grubunun kontrolü söz konusudur. ABD bu bölgedeki yerel silahlı kişi ve grupları düzenli ordu halinde örgütleme faaliyetlerini aleni şekilde sürdürmektedir.

Her iki Kürt bölgesi sınır komşusudurlar ve birleşik bir merkezi idari yapıya kavuşturulmalarının önünde ABD’nin niyetleri dışında herhangi bir engel bulunmamaktadır.

ABD’nin niyetlerinin iki bölgeyi tek bir devlet(imsi) çatı altında bir araya getirmesi yönünde tecelli etmesinin önündeki en büyük engel Türkiye’den gelebileceğini öngörebildiği tepkinin dozudur.

Türkiye’nin tepkisinin dozu, oluşumun yarattığı tehlikenin büyüklüğüyle orantılıdır.

Bölgenin, bağımsızlığı hedefleyen yapısının kuvvetlenmesinin, Türkiye’deki Kürt nüfusu üzerindeki özendirici etkisiyle üniter bütünlüğüne tehdit oluşturacağı gerçeği Türkiye’de herkes için endişe kaynağıdır. Vatan Partisinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden de iltifat ve destek bulan AKP-MHP birlikteliğinin bu gerçekle bağlantısını gözden kaçırmak herkes için büyük yanılgı olur.

Dolayısıyla Türkiye’nin bu gelişmeye tüm gücüyle karşı koyacağını öngöremeyen hareketlerin hesapları şaşabilecektir.

Sınırlarımızın hemen ötesinde atılan adımların üniter bütünlüğümüze yönelik tehdidinin büyüklüğü eninde sonunda bir büyük kapışmaya gebedir. Konu, bir beka sorunudur. Yani ya bölgedeki oluşumun ABD-İsrail-Kürt ittifakının amaçları doğrultusunda nihai şekillenmesi tamamlanacaktır ki bu ihtimalin Türkiye’nin bölünmesine giden yolun yapı taşlarının döşenmesinden başka anlamı yoktur, ya da, akamete uğratılmış olan Kuzey Irak referandumu örneğinde olduğu gibi Suriye’nin Fırat’ın doğusunda kalan bölgesinde ABD tarafından kurulmaya çalışılan silahlı yapının da daha baştan önünün kesilmesiyle bütün tarafların ödeyeceği faturanın maliyeti düşürülebilecektir.

Türkiye, ya PYD-PKK’nın düzenli orduya dönüştürülmesini engelleyecek, ya da bölünecektir.

Bölünme ihtimalinin göğüslenmesi için tüm bir Türk Ulusu’nun yok olmayı dahi göze almaktan çekinmeyeceği gerçeği dikkate alındığında sonucun ne olacağı ise baştan bellidir.

ABD türlü hesapları ve tezgahları olan bir emperyalist olabilir ama “haşa” Allah da değildir. Dener, görür…

 

Kenan IŞIK

 

 

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..