ABD'nin tehdit haritası

“ABD Ordusu'nun hazırladığı tehdit haritasında ilginç ayrıntılar yer alıyor. ABD'nin en riskli noktalar olarak belirlediği bölgelerin en kritik ülkesi ise Türkiye...
Washington'da yapılan Amerikan-Türk Konseyi (ATC) toplantısına katılan ABD Savunma Bakanlığı'nın etkin isimlerinden, Plân ve Prensipler Başkanı General John Sattler, Pentagon'un "dünyadaki stratejik tehditleri" gösteren haritasını açıkladı.
Haritada, ABD'ye yönelik "stratejik tehditler" 6 madde altında toplanmış;
*Sınır aşan terörizmdeki artış
*Artan bölgesel istikrarsızlık
*Doğal kaynaklar için yükselen rekabet
* Kitle imha silahlarının yayılması
*Güçlü ülkelerin ortaya çıkması ve bunların rekabeti
*Doğal felaket tehlikesi
* Siber ve uzaydan gelebilecek saldırılar ve bu alanlardaki rekabet”.

Gazete ve Internet sitelerinde yer alan bir haberdi bu. Tehditler haritada farklı renklerde ve bulundukları ülkeye ve bölgeye göre işaretlenmişler. Bu harita incelendiğinde tüm tehditlerin kesiştiği ülkenin İran olduğu görülür. İran ise Türkiye’nin komşusudur, tarihsel süreç içinde Türkiye ile İran arasında ilişkiler olmuştur. ABD’nin İran’a karşı Türkiye’de askeri üs kurmak istemesi boşuna değil elbette. Avrasya petrolüne sahip olmak istemesi ve İran’da ki çözümsüzlüğü başkalarına havale etmeye yada başkalarını ortak etmeye çalışması da boşuna değildir.

ABD yoksul insanları, mazlum ve suçsuz insanları Irak’ta, Afganistan’da, Yugoslavya’da, Afrika’da, Kosova’da karşı karşıya getirmedi mi? Bugün sıra Türkiye ile İran’ın karşı karşıya gelmesidir.

Türkiye böyle bir durumda etrafını saran ülkelerle baş edebilir mi? Geçmişte etmiştir, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda bunu başarmıştır. Ancak günümüz şartları ve kullanılan savaş yöntemleri ile o günleri karıştırmamak gerek. Yani dünya bugün farklı bir konumda.

Geçmişte mazlum milletlerin yanında olanlar vardı. Bugün o ülkeler emperyalist güçlerin kontrolü altında, yaşam savaşını kazanmak için mücadele etseler de pek bir şey de yaptıkları yok. Elleri kolları bağlı durumda maalesef, modern savaş makinelerine karşı.

Şunu unutmamak gerekir ki, tarih boyunca ulusal, bölgesel ayrılıkların, savaşların oluşturulması hep aynı güç tarafından yapılmıştır; emperyalizm.

Şunu unutmamak gerekir ki, tarih boyunca insanı insana karşı getiren, insanlar arasında kin, nefret, öfke tohumlarını atan hep aynı güç olmuştur; emperyalizm.

Şunu unutmamak gerekir ki, tarih boyunca yoksul, çaresiz ve mazlum milletlere tahakküm etmek isteyen güç her zaman aynısı olmuştur;emperyalizm.

Ekonomik işgal, kültürel yozlaşma Türkiye’de hızla yol almaktadır. Türkiye ise kendisine karşı oyun oynayan ülkelerin hedefi durumunda. En son gelinen noktada 301.maddenin yasalaşması sağlanmıştır.ABD ve AB gibi ülkelerin ard arda yayınladıkları bildirilerle ve yetkili kişilerinin açıkladığı ve dayatılmaya çalışılan söylemlerle Türk Adaleti ve yargısını da etkilemeye çabalamaktadırlar.

Bu durum ve koşullar altında ise her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

Kimi diyor, istenenleri yap kurtul.

Kimi de ABD ve AB’ye soralım onlar bizden iyi bilir diyor.

Tüm bunlardan ve ülkemizi sarmalamaya başlayan kıskaçtan kurtulmanın yolu birlik ve beraberlikten, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında hareket etmekten geçer.

“ Milletimizin bağımsızlığını yine milletimizin azim ve kararı kurtaracaktır”