Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '21

 
Kategori
Dünya
 

ABD’nin Ulus Devlet Aşkı-2

Ulus Devlet”ler, sömürgecilerin kılçıksız balığıdır. ABD Başkanı Biden’ın, Afganistan’la ilgili söylediği “Hiçbir zaman Afganistan’da bir ulus inşa etmek gibi bir görevimiz olmadı...” (1) ifadesi hatırlanacaktır. Ancak, bu konuda Biden’ı, Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Borrell yalanlamakta ve şöyle demektedir :

“Borrell, ABD Başkanı Joe Biden'ın söyleminin aksine, Afganistan'da 'ulus ve devlet inşası' için çok çalışıldığını ancak başarısız olunduğunu belirtti...” , “Borrell, Biden'ın devlet inşasının hiçbir zaman asıl hedef olmadığı yönündeki söylemine atıfta bulundu ve 'Bu tartışılır' dedi...” (2)

* * *

Bize göre hem ABD Başkanı Biden, hem de AB Temsilcisi Borrell, Afganistan konusunda gerçekleri kamuoyu ile paylaşmamaktadır.

Hem Amerika, hem de Avrupalı büyük devletler, 20 yıllık işgal süresince Afganistan’da “Ulus Devlet” için diledikleri altyapıyı kurmuşlardır. 

Peki, “Ulus” ve “Ulus Devlet” nedir ve neden bu yapılanmalar "Sömürgeci Küresel Sermaye" için çok önemlidir ?

Sorunun cevabı için biraz gerilere, 1789 Fransız (Sermaye) İhtilaline gidilmesi gerekmektedir.

* * *

1789 Fransız İhtilali, “Milliyetçilik” ve “Ulus Devletler” :

Fransız İhtilali ile özdeşleşen “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” ifadeleri, sokaktaki vatandaş için değil, sermaye için söylenmiştir. Eğer insanlar için söylenmiş olsaydı, Fransızlar başta Cezayir olmak üzere sömürgelerindeki milyonlarca insanı katletmez, onlarla kardeşlik türküleri söylerdi !

Şimdi işin romantik yönünü geride bırakarak, gerçeğe dönelim.

1) Fransız İhtilali ile önceden (Sanayi Devrimi ile) büyüyerek, ekonomiyi kontrol eder hale gelen (Burjuvazi, yani) sermaye, ülkenin siyasal yönetimini de ele geçirmek ister. Ve geçirir. Ulus Devletlerin ortaya çıkışındaki ana neden; Kapitalizmin (Sanayi Devrimi ile daha çok) ihtiyaç duyduğu ucuz hammadde-emek ve aç pazarlara ulaşmaktır. Görünüşte (Milliyetçilik-Irkçılık düşüncesi ile isyan ederek-aslında ettirilerek) (sözde) bağımsızlığa kavuşarak  “Ulus Devlet” kurdurulan topluluklar, gerçeğinde ne Mali - Ekonomik yeterliliğe sahiptir, ne de kendilerini savunacak bir güce.

2) ABD Başkanı Biden, Afganistan’a (terörü önlemek için değil) bir "Ulus Devlet kurmak için" gitmiştir. Biden da biliyor ki, Afganistan’da kurulacak bir (Ulus) Devlet, nasılsa gelecekte (bizim de olduğumuz gibi) Amerika’nın / Batı’nın kurduğu IMF, Dünya Ticaret Örgütü, OECD ve Dünya Bankası’na muhtaç olacaktır. Bunlar kimin kontrolündedir ? Elbette Amerika / Emperyalist Batı’nın. Sayılan ekonomik zincirlerin yanında (sömürüyü kalıcı hale getirmek için) dünya genelinde yaklaşık 800’den fazla NATO ait askeri üssü kurulmuştur.

Özetle: Uluslararası mali-ekonomik kuruluşlar ve NATO, Ulus Devletlerin koruyucu abileridir. Kimileri Amerika'ya karşı, kimileri de Ruslara karşı korunmaktadır. Eh... Onlar da korunmaları karşılığında onlara haraç, pardon (!) faiz ödemektedir.

Amerika, Afganistan’ı Taliban'a (yenildiği için değil), işi bittiği için teslim etti. Çünkü Amerika, 20 yıldan bu yana Afganistan’da gerek devlet yapılanmasında gerekse eğitim modelinde ciddi bir altyapı kurmuştur.

Örnek 1 : Şu an Afganistan’ın en zengin işadamı (ABD Vatandaşı olan) Ehsan Bayat’tır (D:1963). Afgan asıllı Amerikalı iş adamı, Afganistan'ın en büyük işvereni “Bayat Grubu” Başkanıdır. Amerikan New Jersey Teknoloji Enstitüsü Mezunudur ve Afganistan'ın en büyük medya ağı, Ariana TV ile birlikte petrol-gaz arama, geliştirme ve üretim şirketlerinin de sahibidir. Washington DC'deki Afgan-Amerikan Ticaret Odası, Ehsan Bayat’a 2007 Yılının İşadamı Ödülünü vermiştir. (Yorumunu okuyan yapsın !) (Kaynak : Vikipedi)

2) Taliban, Afganistan’da yönetimi ele geçirdiğinde, Afganistan’ın yatılı tek kız (Liderlik) okulu öğrencileri Ruanda’ya nakledilir. Okulun kurucularından Bayan Shabana Basij-Rasikh, okulunu 2008’de (Amerikan işgali döneminde) kurmuştur. Rasikh, eğitimini Amerikan Middlebury Koleji’nde tamamlamıştır (Middlebury College, ABD'nin en iyi beşinci temel bilimler üniversitesidir. Özellikle diller, uluslararası ilişkiler ve siyaset dallarında güçlüdür.) Rasikh, Kızlar için eğitimi teşvik etme konusundaki çalışmaları nedeniyle (Amerikalı yayıncı kuruluş) Forbes’in, “2019 genç girişimciler ödülü"nü kazanmıştır. (Bunun yorumunu da size bırakıyoruz). 

Burada yeri gelmişken bizden de bazı bilgiler verelim: Eski başbakanlarımızdan: Adnan Menderes (İzmir), Bülent Ecevit, Tansu Çiller (İstanbul - Amerikan) Robert  Kolej mezunudur. Ülkemizde iş-medya-finans-tiyatro dallarında popüler olup da, Amerika’nın kurduğu Robert Kolej mezunu olmayan nerede ise yoktur. (Bunun yorumunu da meraklılarına bırakalım !)

3) Taliban’ın Ülke yönetimine el koyması ile birlikte ülkesinden kaçan Afgan Cumhurbaşkanı Gani de, ABD vatandaşıdır. (Cumhurbaşkanı seçilmek için ABD vatandaşlığından vazgeçmiştir !)

4) Gelelim, 17 Ağustos 2021’de ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon’da) düzenlenen basın toplantısında, Pentagon / Savunma Bakanlığı Sözcüsü John F. Kirby'e (Ülkesinden kaçan Afgan Cumhurbaşkanı Eşref Gani için) :

-"Benim Cumhurbaşkanım nerede, Afgan halkına hesap vermeli" diyen, arkasından da gözyaşına boğulan Afgan Asıllı bayan gazeteci Nazira Karimi’ye. Bu (kurmaca olması mümkün olan) görüntü de tüm dünya televizyonlarına anında pazarlanmıştır.

Ancak, yaşananlara nereden bakarsanız bakın tam bir komedidir !

Soru sorulan kişi: Amerikan Savunma Bakanlığı Görevlisi.

Soruyu soran: Afgan asıllı Amerikan Dışişlerinde görevli bir gazeteci.

Benim Cumhurbaşkanım” dediği Eşref Gani, Afgan asıllı Amerikan Vatandaşı. Ancak, Afganistan’daki seçimler için vatandaşlıktan çıkmış ! Gani’nin ABD’nin desteği ile Cumhurbaşkanı seçildiğini söylemeye gerek yok.

Gazeteci Nazira Karimi, uzun yıllar boyunca, ABD vatandaşı İşadamı Ehsan Bayat’ın Afganistan’da kurduğu Ariana TV'de görev almıştır.

Burada herhalde en ilginç olanı ise, Afganlı bayan gazetecinin, Ülkesini işgal eden Amerikalı'ya, “Benim Cumhurbaşkanım nerede” diye sormasıdır !  

Yeri gelmişken bir konuyu daha aktaralım :

Afgan Asıllı gazeteci Nazira Karimi, CNN Türk canlı yayınında, Türk izleyiciye yönelik söylediği: “..Mustafa Kemal Atatürk'ü de hatırlıyorum. Ama çok üzgünüm şu anda kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke burada Atatürk'ü daha çok dinleseydiler...” ifadesi hatırlanacaktır.

Birilerine mesaj vermek adına olsa gerek, araya Mustafa Kemal Atatürk de sıkıştırılmış.

* * *

Anlatılmak istenen :

Amerika ve Avrupalı büyük devletler, Afganistan’ı “Terör batağı (!)” bahanesi ile işgal etmiş ve orada kendi çıkarlarını yürütecek bir devletin ekonomik-siyasal altyapısını kurmuş, ileride de ülkenin başına (yönetime) gelecek, özellikle kız öğrenciler için (Liderlik) okulu ve Amerikan Üniversitesi kurmuşlardır. Ruanda’ya götürülen Afganlı kız öğrenciler, Amerikalılar için çok önemlidir. Çünkü bu okullarda onların hayalini -çıkarlarını- gerçekleştirecek nice "Batı Hayranları" yetiştirilecektir.

Küresel Medyada sık sık "Amerika, Vietnam’ı işgal etti ve oradan yenilerek çıktı !" derler. Bu kocaman yalandır.

Bugün Sosyalist Vietnam’da gençler, "Noel Baba" şarkıları söylenmekte, McDonald Restoranlarında  Amerikan hamburgerleri yemektedir.

Bizde olduğu gibi...

* * *

Sonsöz :

18 Ağustos 1929, Cumhuriyet Gazetesi :

"Eğitim Bakanımız’ın Le Matin’e açıklaması. 'Biz Asyalı bir hükümet değiliz. …(Bakan) Cemal Hüsnü Bey… (diyor ki) 'Biz Asyalı bir hükümet değiliz. Buna herkes alışmalıdır.'. (muhabirin sorusu) - Fakat coğrafya açısından ? (Bakan'ın cevabı) 'Hayır, Türkiye ayrı bir hükümettir. Biz Avrupalı olmak istiyoruz, öyle oluyoruz ve öyleyiz de'. “

14 Eylül 1929, Milliyet Gazetesi

" 'Stettimer Abendpost' gazetesi, dikkate değer bir makalesinde, Çağdaş Türkiye'nin gelişimini şöyle anlatıyor … 'Gazi kadar Türkiye'de milletinin muhabbet ve güvenini kazanan kimse yoktur… Kazandığı güven sayesinde yeni Türkiye’de büyük inkılaplar yaptı. Türkleri bugün çok, hem pek çok Avrupalılaştırdı…' ”

...

Afganistan'ı Gelecekte Bekleyenler

Ve İsrail Gerçeği

"Bir medeniyetten diğerine, her insan gerçeğin kendi versiyonunu verir. Komşunun versiyonu asla kabul edilemez. Emin olabileceğimiz tek şey, İsrail'in kaderinin, gücünün, bekasının ve talihsizliklerinin, onun indirgenemez kalmasının, seyreltilmeyi reddetmesinin, yani kendisine sadık bir medeniyet olmasının sonucudur. Her medeniyet kendi cenneti ve cehennemidir." (Fernand Braudel)

...

KAYNAKLAR :

(1) Amerika'nın Sesi / 6004873

(2) Selen Temizer. 19.08.2021 tarihli A.A.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..