Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

ABD seyahati, parola; ayakkabı çıkar, kemer çıkar

ABD seyahati, parola; ayakkabı çıkar, kemer çıkar
 

Acaba A.B.D dışarıdan göründüğü kadar süper bir güç mü yoksa şişirilmiş bir balonmu bilinmez ama geçen yaz yaşanmış bir olayı sizlere aktararak yorumlamanızı bekliyorum. Geçen yaz bir ilimizin belediyesi tarafından bir dizi resmi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere A.B.D. ye bir gezi programlanır. Bu heyet oluşturulur ve yola çıkılır. Kendi memleketimiz gümrük ve havaalanındaki yapılan aramaları küçük görmüyorum ama sözüm ona kendini dünyanın süper güçleri sanan bu iki ülke havalimanlarındaki ilginç olayları aktarmaya çalışacağım.

Biliyorsunuz A.B.D ye aktarmalı olarak uçmak zorundasınız. Heyet uçakla aktarma yapılacak ülkeye iniş yapar ve herzamanki tören başlar yine. Sanmayın Mehter takımı ile karşılıyorlar. Madem siz Türksünüz ister bürokrat ister çiftçi olun siz birer potansiyel terörist muamelesi görmek zorundasınız. Başlar törenler çanta ve tüm şahsi eşyalarınız incelenir. Madeni para, çakmak , tırnak makası dahil tüm eşyalarınıza elkonulur. O kadar ileriye götürülürki olay başlarsınız ayakkabı ve kemeri çıkarmaya... Bittimi geçersiniz lütfende olsa. Keza uçağa binerken tekrar aynı muamele sürer. Ayakkabı çıkar, kemer çıkar.

Ve nihayet A.B.D ye ulaştınız tıpkı bürokratlardan oluşan heyetimiz gibi aynı tören sil baştan yine başlayacaktır. Kaldıysa çakmak bozuk para falan kaçarı yok bu kez illa vereceksiniz. Heyetimizdeki insanlara da uygulanır aynı törenler.Ayakkabı çıkar, kemer çıkar. Bütün bu hengameleri atlatan heyet oteline yerleşir.Üzerlerini değiştiren lobiye iner çay, kahve içmeye. Heyette bulunan bürokratlarımızdan birisi odasında giyeceklerini çıkarırken çantasından 3 adet MKE markalı 9mm. tabanca mermisi düşüverir. Tabiiki çok şaşırır eğer çantada ise bu mermiler 4 kez aranmasına rağmen nasıl olurda çantada görünmeden kalabilmiştir bu mermiler? Çakmak, madeni para ve tırnak makası gittide bunları neden almadılar diye düşünür ama o telaşla daha fazla düşünmeden bir peçeteye sarar o üç mermiyi ve çöp tenekesine atar bürokratımız. Ve lobiye arkadaşlarının yanına iner ve anlatır arkadaşlarına olayı. Hepsi birden şaşırır ve hatta kızarlar nasıl yaparsın bunu diye. Çünkü yakalanmış olsa hepsi aynı malum muameleyi görecek biliyorlar. Kimseyede bu olayı izah edemeyeklerini de tabiiki. Tepkilerini dile getirirken tekrar çıkıp bakmasını varsa yoketmesini söylerler. Tekrar çantalar açılır dökülür en ince ayrıntılara kadar aranır. Yoktur, kalmamıştır başka bir şey.

A.B.D de bir takım daha önceden planlanmış stratejik öneme haiz yerlerde dahil olmak üzere iş merkezlerine ziyaretler ve incelemeler yapılmak üzere gidilir, gezilir, notlar tutulur. Tabiiki her gidilen yerde aynı nakarat:Ayakkabı çıkar, kemer çıkar. Hatta güvenlik o kadar abartılırki girişte bilgisayar fotoğrafını çeker ziyaretçinin o kısa zaman çerçevesinde ziyaretçiye fotoğraflı kimlik kartı verilir ve öyle giriş yapar ziyaretçi. Yapılması gereken işler, ziyaretler ve incelemeler yapılır dönüş başlamıştır. Tabiiki havalimanına gelindiğinde yine aynı işlemler, yine aynı nakarat:Ayakkabı çıkar, kemer çıkar.

Aktarma yapılan ülke havalimanına gelindiğinde Serbest Bölgeye geçmeden önceki son kontrolde görevli memur bürokratımıza el çantasını açması söyler. Ve el çantası memura doğru uzunlamasına açılır ve öylece tutulur bürokratımız tarafından. İlginç olaylar yine devam etmektedir tabiiki. Memura göre kör nokta olan kısımda bir MKE 9mm.mermi daha dikine durmaktadır herşeye inat. Tabiiki bürokratımız terlemeye başlar. Allahtanki görevli memur belki büyüklendiğinden belki kendine olan güveninden belki küçümsemesinden kafasını kaldırıp yüzüne bakmaz bürokratımızın. Kapatmasını geçebileceğini söyler görevli memur ve serbest bölgeye geçtiklerinde arkadaşlarına anlatır durumu bürokrat. Tabiiki onlar çıldırmak üzeredir. Yakalanmış olsa Belediyenin prestijinimi düşünsünler, kendi düşecekleri rezaletimi? Serbest bölgede bir kağıda sarılıp atılır katı atık çöplerinin arasına bizim MKE nin emektar 9mm.lik mermisi. Ve yolculuk, ziyaret, inceleme sağ salim bitmiştir.

Her fırsatta güvenliği, teknolojisi ile övünen dünyaya abilik yapan bu ülkelerin güvenliğinin, teknolojisinin düştüğü durumu düşünebiliyormusunuz sevgili okurlar. Bazen düşünüyorumda tamamen hayal ürünü olarak görülen Metal Fırtına gerçek olabilirmi acaba. Ama biz neden korkuyoruzki? Sizler korkun Ağabeyler...
 
Toplam blog
: 22
: 935
Kayıt tarihi
: 06.09.06
 
 

1966'da yine bir sonbaharda doğdum. Hala o sonbaharı yaşıyorum. Amacım yazar falan olmak değil sadec..