Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

ABD silahlı kuvvetlerinin kısa analizi

ABD silahlı kuvvetlerinin kısa analizi
 

ABD nin dünya mirasıdır. Ölenler ve çıldıranlar mazlum milletlerdir...


Hayatın bir cilvesi, ABD işgali altındaki Irak topraklarında, iki ayrı ABD üssünde çalışmamı sağladı. ABD askerleri ve komutanlarıyla zaman zaman sohbetlerim oldu. Yaklaşık bir yıllık bu süre içerisinde dikkatli gözlemlerde bulunmaya çalıştım. Acı tortular bırakan anılara sahip oldum. Benimle aynı yazgıyı taşıyan, bir çok ulustan insanı tanıma şansını da elde ettim. Bu yazımda, anılardan ziyade ABD ordusuyla ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Bu gözlemlerimi, çeşitli istatistikler ve çeşitli stratejistlerin fikirleriyle birleştirerek sizlerle paylaşma gereğini hissettim.

Orduyu oluşturan personelin durumu:

1) Savaşa hazır tugaylar, sadece görevlendirilmiş veya görevlendirilmesi planlanmış olan tugaylardır.

2) Savaşan birliklerin ABD’de kaldıkları sürenin kısalığı nedeniyle eğitime ayrılan süre çok azdır. Bu durum, farklı görevler üstlenen birliklerin, üstlendikleri görevleri başarmalarını olanaksız kılmaktadır.

3) Ordunun sahip olduğu donanımın yaklaşık yarısı Afganistan’da ve Irak’tadır. Bu donanım normalin dokuz katı hızda yıpranmaktadır. Donanım kayıpları, evdeki hesabı aşmış durumdadır.

4) Ordu Ulusal Muhafız birliklerinde, ihtiyaç duyulan donanımın yaklaşık yarısı mevcuttur. (ABD içi birliklerde) Bu donanımın büyük bir bölümü de yaşlı ve yıpranmıştır.

5) Amerikan gençlerinin sadece %30’u asker olabilecek, sağlık, eğitim ve ahlaki kriterlere sahiptir.

6) ABD ordusu, asker alma hedeflerini tutturabilmek için, bir yandan standartları aşağıya çekerken bir yandan da yaş haddini 35 den 42 ye çıkarmak zorunda kalmıştır. Kadın asker kotasını da arttırmak zorunda kalmıştır.

7) Birliklerin sık sık uzak kıtalarda savaşmak zorunda kalması boşanmalarda ve aile içi şiddet olaylarında patlama yaratmıştır.

8) Ordu, mevcut askeri personelini muhafaza edebilme sorunuyla karşı karşıyadır.

9) West Point 2001 yılı mezunu subayların %46’sı, 2000 yılı mezunlarının ise %54’ü ordudan istifa etmişlerdir. Ayrılış nedenlerindeki ortak nokta ise, sık sık savaşta istihdam edilmeleridir.

10) Orduda özellikle, yüzbaşı ve binbaşı rütbelerinde büyük açık vardır. Bu açık genç subayların hızla terfi ettirilmesiyle kapanmaya çalışılmaktadır.

11) Kaynak ve uzmanlık sorunları orduyu, bazı görevleri sivil mütahitlere vermeye zorlamaktadır.

Durumun Analizi:

1) ABD ordusu asker almada ve mevcut personeli muhafaza etmede çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Bu durum; Afganistan, Irak gibi ülkeler için ABD’nin NATO ülkelerinden asker talebi arzusunu şiddetle arttıracaktır.

2) Mevcut birlikler, donanım noksanları ve eğitim eksiklerinden dolayı savaşa hazır değillerdir. Başarılı olamazlar.

3) Personelin ve ailelerinin üzerinde ciddi gerilimler vardır.

4) ABD’nin Irak ve Afganistan’daki savaşı uzun süre sürdürebilmesi olanaklı görünmemektedir.

5) Potansiyel kriz bölgelerine müdahale edebilmek için ellerinde stratejik güç yoktur.

6) Sadece 2007 yılında 710 milyar dolar harcayan Pentagonun ordusu zor durumda görünmektedir.

Sonuçlar:

1) Görüldüğü gibi, ABD’nin jeopolitik hedefleri ile askeri gücü arasında bir denge gözükmemektedir.

2) Bu gerçekler; Putin’i, Ahmedi Necat’ı ve Chavez’i cesaretlendirmektedir.

3) ABD artık bundan sonra sadece nükleer gücünü bir tehdit olarak kullanabilecek durumdadır.

4) İran’ın nükleer hamlelerinin sebebi de budur.

5) ABD kendi çıkarları için başkalarını başkalarıyla savaştırma politikalarına Irakta olduğu gibi ağılık verecektir.

6) Çin konusu çok kapalıdır.

Umarım, Türkiye’yi yönetenler bu analizleri yapıyorlardır.

Her Firavunun bir Musa’sı olduğu gibi her mazlumun da bir Mustafa Kemal’i olacaktır, bu kaçınılmazdır.

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..