ABD ve Batı'ya göre; ''Terör=İslâm'' İslamafobisi şartlanmışlığı

HaberTürk'te yayınlanan, bugünkü (26.07.2011, salısaat:20.00 civarı) Akşam Raporu Progamına çıkan Prof.Dr.Ersin Kalaycıoğlu, Norveç'te bir kaç gün evvel yaşanan terör saldırısı hakkındaki soruları cevaplandırırken;
''Türkiye'de basın çok mühim bir şey kaçıdı. Saldırının olduğu ilk gün, ABD ve Bazı Batı Ülkeleri, bu olayı yine El Kâide bahane edilip, müslümanlara yıkma eğiliminde idi. Her zaman olduğu gibi, nerede bir saldırı olsa, hep bunu yapıyorlar...Ama saldırı yapanın müslüman olmadığı anlaşılınca hemen çark'ettiler. Bu sefer; terör lafını kullanmamaya başladılar. İslam'la terör kelimelerini yanyana kullanmamaya başladılar...'' diyor. 

Türkiye'de basınımız böyle işte...Hep, sansasyonel haber peşinde koşulduğu için, detaylarda gizli olan gerçekler, çoğu zaman atlanılmakta. 

Dün, saat 23.58'de, Milliyet Blog'da yayına verdiğim yazımda bakın ben ne demişim;
''İkiz Kulelere saldıranları; El Kaide bağlantılı fanatik(!) müslamanlar olarak tanımlayıp, bütün müslümanları da her fırsatta onların katagorisi üzerinden bağlantılandırıp suçlayan ABD ve Avrupa; Norveç'te 93 kişiyi öldüren kâtili de El Kaide ile bağlantılandırılacaktı nerede ise!..
İyi ki bu herif kendi içlerinden çıktı. Böyle bir olayı kim yaparsa yapsın, şiddetle kınıyorum...'' 

Olayın olduğu anlarda yapılan açıklamalarda bunu tesbit etmiştim ve bunun için, ABD'nin ve Batılıların, yine bu mes'eleyi müslümanlara yıkma eğiliminde oldukları için yazmıştım bu yazıyı. 

Adamlar, o kadar ODAKLAMIŞLAR ki kendilerini, nerede bir olay olsa, hemen ''El Kâide'' üzerinden islam'a ve Müslümanlara saldırma eğilimi var. 

Sen gel de; '' ABD'nin 11 Eylül saldırısını, sırf bunları yapabilmek ve söyliyebilmek için, kendisinin kurguladığından '' şüphelenme. Zâten bunlar, O saldırıdan sonra çok yazılıp-çizildi. 

Dünkü(25.07.2011, pazartesi) yazım!ın sonlarına doğru da;
''ABD ve Avrupa; sosyolojik, psikolojik ve ekonomik sıkıntılar yaşamakta...
ABD ve Avrupa 'nın; Türkiye ve İslam dünyası üzerindeki, yüzyıllara dayanan hesapları da ortada. Evet Onlar; geçmiş yüzyıllardan beri gelen bu hesaplarla, İslam Dünyasının gelecek yüzyıllarını da dizayn etme hesaplarından hiç vazgeçmediler.
Onların hesabı var, tamam...Fakat Rabb'imizin de bir hesabı var. O'nun hesabının önüne geçebilecek, dudurabilecek hangi güç var.
Bin tâne de ABD olsa, O'nun hesabını bozabilir mi acaba?!...'' demiştim. 

Sağlık ve Muhabbetle 

Bektaş Azizoğlu
26.07.2011, salı
İSTANBUL