Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '13

 
Kategori
Futbol
 

Abdullah Avcı'ya verilen şans Dünya Kupasına gitmemekle sonlandı

2014 Dünya kupasına gidemiyoruz. Var olduğu söylenen şans aslında yok. Romanya bizim grubumuzda ikinci olarak eleme oynama şansını kazanacak. Cuma günü Macaristan'ı yenecek olan Romanya bize yenilse bile Andorra ve Estonya maçlarını rahatça kazanacak güçte. Bu Romanya'yı 19 puana getiriyor. Bizim ise 18 puandan fazlasını alabilme şansımız yok.

Romanya Macaristan ile berabere kalırsa bizim ümitlenmemiz söz konusu olabilir. Rakiplerimizin berabere kalması gerekiyor bizim şansımızdan bahsedebilmek için. Ancak buda tek şart değil evimizde yenildiğimiz Romanya'yı evlerinde yenmek zorundayız. Bu da bizim dünya kupasına gitmemize yetmiyor Estonya'yı dışarda ve Hollanda'yı evde yenmek zorundayız. Romanya ile Macaristan beraberliği dışındaki herşey mümkün. Bizim rakiplerimizden korkumuz yok onları herşekilde yeneceğimize kimsenin kuşkusu yok. Ama rakiplerin berabere kalması? Bu bizim elimizde olmayan bir durum ve Romanya bu maçı kazanır gibi duruyor.

Bizim için en önemli sorun neden bu duruma geldiğimizdir. Yaptığımız hata iki rakibizi evimizde yenemememizdir. Üstelik Macaristan maçını önde götürürken son bölümde hemde fahiş bir defans hatası ile yenen golle berabere bitirdiğimizi düşünürsek. Macar maçını berabere bitirmemize neden olan hatayı yapan Semih'i suçlayabiliriz. Semih bu hatasını asla telafi edemez. Yüzyıl da top oynasa milli takımı tek başına başarıya taşımaz. Ama o tek başına şansı kaybetme nedeni olmuştur. O maç kazanılmış olsa şu anda bu karmaşık hesapları yapıyor olmazdık. Semih F.Terim'in Türk Futboluna son armağanı. Geride son adam olarak oynayan ve yetenekleri az bir oyuncu. Son iki lig maçındada takımın yakacak iki gereksiz hamle ile penaltı yapan adam oyuncu. Bir dinamit ama ne zaman ve nasıl patlayacağı bilinmeyen dinamit.

Futbol takım oyunudur. Bireysel hatalar bu kadar önemli sıkıntılara yol açıyorsa TD yanlış diyebiliriz. Abdullah Avcı görevi süresince yalnız maaş aldı ve milli takıma hiçbir şey veremedi. Bu kötü tablo için söyleyecek tek sözü bile yok. Biz kuralara ikinci torbadan girdik, puan tablosunda üzerimizde bulunan Macaristan ve Romanya ise üç ve dördüncü torbalardan geliyordu. İki takımın birden üzerimize çıkması çok kolay anlaşılır bir durum değildir.

Bu iki takımdan evimizde yediğimiz goller bireysel hatalardan geldi. Ve kupaya gitme şansımız azaldı.

Türk Futbolundaki başarısızlığı kişilere bağlayarak nereye varırız. Bir sistemimiz ya da başarıyı hedefleyen uzun vadeli çalışma programımız yok. Bir başarısızlıkta hatalar konuşuluyor ama iş yaparken herşeyi unutup yanlışlara dalıyoruz. Abdullah Avcı ve ona destek verenler Hollanda ve Romanya yenilgilerinden sonra istikrardan bahsediyordu. İstikrar yetersiz insanlara şans vermek onlara  sabır etmek demek değildir. İstikrar işi iyi yapacak adamları rekabet içinde seçerek görevlendirerek yakalanır. Biz istikrarı en iyi TD yi takımın başına getirerek yakalacağımızı sandık. Ona bol para vererek başaracağımızı sandık. Yaptığımızın savurganlık olduğunu göremedik. Yıllarca milli takımı çalıştırmış ve dönemsel başarılardan başkasını yaklayamış ve bu çarpık ve yanlış düzeni değiştirmek için hiçbir şey yapmamış F.Terim getirerek işleri düzelteceğimizi düşünüyoruz. Yine yanılıyoruz. Geçmişte yapılmayanları bugün nasıl yapacaklar?

Türk Futbolu milli takım demek değil. Milli takımda sonuçta kulüplerimizden seçilen oyunculardan kuruluyor. Dışardaki kulüplerden gelen oyuncularda var ama onların da yapabildiğini görmek bizim için çok zor. Kulüplerimiz yüksek borçlar ile yaşıyor. Devletin sağladığı imkanlar, geçmişi başarılar ile dolu futbolu kafasında bitirmiş futbolcuların ya da TD lerin cebine gidiyor. Gençler hiç düşünülmüyor. Görev yapan TD ler genç dendiğinde Almanya futbol okullarındaki Türk Oyunculara bakıyor. Başta FTerim olmak üzere kimse okul çağındaki 21 milyon Türk Gencinden faydalanmayı düşünmüyor. Onlar için spor sahaları yapmayı düşünmüyor. En küçük kazamızdaki kulüplerde bile yabancılar oynarken bizim çocuklarımız izleyici olmaktan öteye geçemiyor. Ülkemizin lider konumuna rağmen TD lerimiz yurtdışı işleri alamıyor. Müslüman bir çok ülkenin milli takımlarına bizden TD gidemiyor. Nedeni ise basit. Biz bu TD lere güvenmiyoruz. Hiddink gibi katkısı olmayan TD ye dünya rekoru ücret ödeyebiliyoruz.

Türk Futbolu köklü değişimler yapmak zorunda. Öncelikle spor yurt sathına yayılmalı. Ülkemizdeki bütün okulların yararlanacağı sahalar yapılmalı. Spor alanı olmayan okul bırakılmamalı. Başta futbol olmak üzere bütün spor dallarına ilgi gösterilmeli yetenekli sporcuları yetiştirmek için çalışmalar yapılmalı. Sporcu yetiştirmek için eğitmenler ve spor öğretmenlerine imkanlar verilmeli. Türk Sporunun okullardan kalkınacağını artık anlamalıyız.

Okullar yalnız sporun değil Türkiye'nin lider konumunun sağlamlaşmasının ve Türk İnsanının daha iyi yaşamının ilk adımı olacağını görmek zorundayız.

  

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..