Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Abdullah Gül'e; Atılmış temeller ne olacak?

Abdullah Gül'e; Atılmış temeller ne olacak?
 

Atılmış temeller ne olacak?


Abdullah Gül “Güzel yarınların temellerini hep birlikte atacağız. “ dedi bayram mesajında. Temel, öncesi olmayan şeyler için atılır, yada önceki yapı yıkılıp kazınarak yerine atılır. Yeni ve ilave temeller atacağız demiyor. Güzel yarınlar için önceden atılmış temeller yokmuş gibi “ temellerini atacağız” söylemi, kurtuluş savaşı sırasında ve sonrasında atılan temeller ne olacak sorusunu getirdi aklıma.

Böyle bir söylem, önceden atılmış temelleri yok sayan, en azından önemsemeyen, yada onların yerine yeni temeller atmayı öngören bir zihin yansıması olarak anlaşılır. Aksi halde beynin gerisinde oluşan mesaj “Güzel yarınları inşa etmeye hep birlikte devam edceğiz” şeklinde oluşurdu diye düşünür çoğu insan . Yani önceden atılmış temellerin ve onlara ilavelerin üzerinde güzel yarınları inşa etmeye devam edeceğiz tarzı bir ifade oluşması gerkirdi. Beynin gerisindeki oluşum kaynağı farklı olunca Cumhuriyet dönemindeki temelleri yok gibi, atılmamış gibi vurgulayan, yada onların yerine güzel temeller atmayı vaad eden söylem mi oluşmaktadır diye sorgulanır.

Zihin gerisindeki derinliklerin iyi analiz edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Temeller atmış olanların yerini almak, yarıştırmak için önceki temelleri yok etme pahasına yeni temeller atma çabası gelip geçiyor aklımdan. Hani çocukken ihtiraslarımız ve tutkularımız olur hayallerimizde. İlk okula başladığımızda da kendimizi zaman zaman sınıf öğretmenin yerinde hayalleriz. Ancak o hayaller sadece hayal kaldığı için zararsız, masum hayalerdir. Aktifleşmiş diğer tür hırslar ve tutkular ise, hele çocukluk çağında değilse çok tehlikeli ve zararlı olabilmektedir.

Daha önceki yazılarımda bazı isimlerden önce sayın sözcüğünü kullanmadığım dikkati çekmiştir. Düşüncem şudur.

Saygınlık gerektiren, özellikle tam ve gölgesiz aklık ve paklık gerektiren görevlerde, aklanması gereken dosyaları olduğu halde aklanmadan oturanlar olursa, üstelik herkes sayın diyerek rağbet gösterirse aklanmamayı ödüllendirmiş ve teşvik etmiş oluruz. Çocuklarımıza ak olmayı ve ak kalmayı öğütleyemeyiz, öğretemeyiz. Kızımızın adını “akkız” oğulumuzun adını “onur” koyarak ak ve onurlu kalmalarını temin edemeyiz. Toplumda itibar ve değer normları bozulur ve hatta tersine çalışarak toplumu ahlaken dejenere eder, çökertir.

Hakkında suç dosyası olupda, dokunulmazlık zırhına sığınarak yargıdan kaçan, yargılanmayan, aklanmayan hiç kimseye “Sayın” diyemiyorum. Aklanmamış insanlara kim olursa olsun sayın ve siz diyemiyorum. Sayınlık ve “siz”lik rütbeyle ve koltukla hakedilemez, ak olmakla, gerçekten saygın olmakla hakedilir.

Nasılki bilenlerle bilmeyenler bir olamazsa, ak olanlarla aklanmamış olanlarda bir olamaz. Herkesi aynı kefeye koyup herkese sayın demek, riya ve istismara prim vermek olur ve toplumun geleceğini çürütür, gerçekten saygın olanlara saygısızlık ve haksızlık olur.

Ak olduğunu düşünen, ak olduğunu bilen ve söyleyen herkes haklarındaki dondurulmuş suç isnat dosyalarından bir an önce kurtulmalıdırlarki bizde o zaman riyasız bır şekilde ve rahatca “Sayın” diye hitab edebilelim onlara.

Aklanmaktan kaçınanlara, saygınlarmış gibi hitap edersem başkalarınıda yanıltan riyalı bir davranış olacağını düşünüyorum.

Kimseyle kişisel bir sorunum yok ama prensibim var. Ülkemi seviyorum.

Çöküntü ve riya sürecinden çıkmasını istiyorum.

Dr. Hamit Bozkurt

 
Toplam blog
: 54
: 1229
Kayıt tarihi
: 08.08.08
 
 

1950 yılında doğdum, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 1974 mezunuyum. 1986 yılında Gazi Ün..