Abdullah Gül'ün zarafeti!

59. Cumhuriyet Hükümetiyle birlikte estetik ve nezaket sıkıntısı, hatta gereksinimi gün geçtikçe artmakta.

Hükümetin herhangi bir üyesi, gün geçmiyor ki bu söylediklerimi yalanlasın.

Söz konusu hükümetin en zarif ve nazik bakanlarından biri olarak görülen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Elazığ’da yaptığı konuşmasının bir bölümünde, muhalefeti eleştirirken: "Erkeklik, mertlik, yiğitlik korkmadan Meclis'e gelip oturmaktı. Erkekliğin ispatlanacağı dönemler vardır. Ne yazık ki bunlar yapılamamıştır" ifadelerini kullanıyor.

Konuşmasına devam eden Bakan Gül:

Ayak oyunlarıyla Türkiye'ye yakışmayan davranışlar içerisine girildiğini" savunan Gül,
"Tepkiliyiz tabii. Halka 1 kuruşluk faydası olmayanlar kalktılar şimdi ayak oyunlarıyla nasıl çelme atarız, onun peşine düştüler. O zaman eski cumhurbaşkanlarının icraatları ne oldu, attığı imzalar ne oldu" dedi.

"Sezer istifa" sloganları üzerine "Cumhurbaşkanı'na bir şey söylemeyin" diyen Gül, adeta kendi kendisini tekzip ederek;
"Söyleyecekseniz, cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'e gelmeyenlere söyleyin. Erkeklik, mertlik, yiğitlik korkmadan Meclis'e gelip oturmaktı. Yiğitlik orada gösterilirdi. Erkekliğin ispatlanacağı dönemler vardır. Ne yazık ki bunlar yapılamamıştır. Şimdi hepsinin işi bitti. Övünecekleri bir şey, o da beni cumhurbaşkanı yapmamak. Ama gün gelecek cevabı vereceksiniz."

Bu sözlerden sonra en güzel yanıt, Milliyet’in manşeti olmuş; “Ayıp olmadı mı Abdullah bey?”

İşte bütün şanssızlığımız burada. Koskoca bir ulus böyle bir yönetim anlayışıyla; nezaket, zarafet ve estetik özlemi çekmeye devam edecek demektir.

http://www.milliyet.com.tr/2007/06/24/siyaset/axsiy01.html