Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '13

 
Kategori
Güncel
 

Abdullah Öcalan’ın “sıfır istek” stratejisi

Abdullah Öcalan’ın “sıfır istek” stratejisi
 

Abdullah öcalan ve Sakine Cansız birlikte...


Yürütülen görüşmelerde PKK "sıfır istek"te bulundu neredeyse...

Düşündürücü değil mi bu?

30 yıldan fazla savaş... 40 binden fazla insan ölsün...

Sonunda geldiğin "nokta sıfır" istek olsun, hayret bir şey doğrusu!

...

Bu bir strateji bence, bu işin altından bir çapanoğlu çıkar mutlaka!

Benim aklıma gelen olasılıklar:

İlk aklıma gelen olasılık; görüşmeleri MİT yapıyor ya PKK’yı kurduran MİT’se,

başka bir şey çıkmaz zaten MİT Abdullah Öcalan'a söz geçirir!

Görüşmeleri MİT’in yapması başlı başına manidar, neden MİT yapıyor ki?

MİT’in görev tanımı istihbarat toplayıp bunu devlete bildirmek değil mi?

Devlet bu bilgileri yargıya ya da ilgili birime bildirir icabı bakılır.

MİT’in elamanlarının yetişme şekli gizli saklı bir şekilde bilgi kapmaktır.

Onun elamanları böyle açıktan açığa bilgi alışverişine uygun karakterli değillerdir.

Hele böyle pazarlık usulü görüşmelere hiç uygun değildir onların yetişme şekli...

MİT Abdullah Öcalan'a “Ben ne dersem odur!” diyebilir, istek MİT’in olabilir yani...

İkinci olasılık; görüşmeler özellikle “sıfır istek” şeklinde mahsustan yansıtılıyor olabilir.

Tayyip Erdoğan’ın "Devlet Başkanlığı" dönemi başlayınca gerçek açıklanacaktır.

O zaman; özerklik, eyalet sistemi, ana dilde eğitim vb. daha birçok istekler açıklanacak ve karşılanacaktır.

Yani iş Tayyip Erdoğan’ın "Devlet Başkanlığına" gidişe ket vurmasın hatta yarasındır!

Bir diğer olasılık; Abdullah Öcalan’ın aslında örgüt üzerinde etkisi tam değildir:

Onun örgüt üzerinde tek etkin kişi olduğu vurgulanmak istenmektedir!

Bu vurgu için şu geçtiğimiz günlerde “ölüm oruçları” başlatılmış ve onun talimatıyla bitirtilmiş olabilir.

Abdullah Öcalan’ın örgüt üzerinde etkinliği kalmazsa kullanıcıları örgütü tam kullanamaz çünkü...

Şu noktaya varıyorum; bu görüşmeler Abdullah Öcalan’ı etkin gösterme çalışmalarıdır.

Bu bağlamda ileri sürülen görüşler Abdullah Öcalan’a mı ait yoksa ona atfen midir, bilemem!

Bir başka olasılık; aslında Abdullah Öcalan Kürt değil ama Kürt diye yutturularak;

Kürtlerin Abdullah Öcalan’ın peşinden gitmesi sağlanarak Kürt Halkı kontrol altına alınmak isteniyor.

Böylece İsrail ve Ermeni planları daha rahat uygulanabilecek!

İleride ya da çok yakında Büyük ermeni ve Büyük İsrail devletlerini görürsek,

Doğu ve güneydoğu Anadolu topraklarında şaşırmayalım!

...

Şöyle bakıyorum bir de, Abdullah Öcalan Türkiye’ye tesliminden beri,

Kendisiyle; uzun, uzun hesaplaşmış ve bu noktada çok fena kullanıldığını anlamış da olabilir...

Bunca ölüme neden olmak kolay, kolay altından kalkılacak bir yük değildir, her vicdan kaldıramaz!

O, bu yüzden işlediği bu günahların altından kalkmak için değişik tavırlar alabiliyor da olabilir.

Belki de bunun için“Tam demokratik Türkiye”  önermiştir, Abdullah Öcalan!

...

Bu, akıl ve vicdan sahibi herkesin istediği, Türkiye’yi kullanmak isteyenlerin istemediği bir durumdur.

Eğer böyleyse kendisini kullananlar da bunu fark etmişlerdir yalnız...

Bana Abdullah Öcalan bu korkuyu yaşıyor ve çözüm de arıyor gibi geliyor.

İşte bu yüzden Türk devletine yaranmaya çalışıyor, başarabilir mi orasını zaman gösterecek!

Saygılarımla...

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..