Abdüllatif Şener ve Hüseyin Çelik'li yeni oluşum...

Bu güne kadar tüm yaşananlar hep geçmişin tekerrürü oldu. Bir insanın yaptıkları yapacaklarının teminatıdır aynı zamanda.. Recep Tayyip Erdoğan da "değiştim" demişti.. Her insanın hayatta bir "duruşu" vardır. İlkeli insanlar o duruştan her ne pahasına olursa olsun taviz vermez.

Sayın Abdüllatif Şener, muhafazakar yapının temel taşlarından biridir. "Toplumda farklı çizgileri yansıtan insanlar, bu hareketin kurucuları arasında olacak. Elbette hepimizin belli çizgiden gelişi, geçmişi var, ama bunun ötesinde yeni parti kurulurken olayı sadece insan malzemesi olarak değerlendirmek yanlış. " sözleri sayın Şener'e ait. Ne demek şimdi bu ? Sen Hüseyin Çelik gibi Milli Eğitim Bakanlığı'nın şu anki halinin müsebbibi bir adamı yeni oluşumun içine dahil edeceksin ve sonra kalkıp "insan malzemesi" ni es geçeceksin.. İl ve İlçe teşkilatları değişecekmiş önemli olan oymuş.

Hüseyin Çelik kalmış diyor ki ; "Dini söylemi ön planda olmayan, tebliğ ve telkin partisi olmayan bir parti kuracağız. 'Takiyye yapıyorlar' diye söyleniyor. Demokratik hukuk devleti, olmazsa olmazımızdır.". Sayın Çelik Allah aşkına neden şu dilinizi "Demokratik , hukuk devleti" derken "LAİK" sözcüğüne de alıştırmayı denemiyorsunuz? Çünkü kafa yapınıza ters. Olmasa okullardan Atatürk Büstleri kaldırılmazdı. Olmasa okullar ibadethaneye dönüştürülmezdi. Din dersi öğretmenleri El Kaide propagandası yapan CD leri okullara kadar sokamazdı. Kadrolaştınız ve bunlar sizin kadrolarınızın marifeti. "Hukuk tanımaz" bir oluşumun baş kahramanısınız şu an. Madem dini söylemin ön planda olduğu , tebliğ ve telkin partisi olduğunuzu kabul ediyor ve bundan rahatsızlık duyuyorsunuz o halde istifa etmeyiş nedeniniz ne ? Vatan , Millet sevgisi mi?

Abdüllatif Şener şu an Medya'nın pompaladığı bir isim. Kötünün iyisi olabilir. Kendisine inanabilmem için parti meclisinden istifa etmesi gerekiyordu. Aday olmamak kişisel tercihidir. Bu onun artık AKP li olmadığını göstermez. Nitekim yanındaki yandaşları da bu gün ülkemi karanlığa sürüklemek isteyenlerden oluşuyor.

Bakın Sayın Şener ne demiş hep beraber hatırlayalım.

" Başbakan Tayyip Erdoğan `ın ABD `de olması sebebiyle AK Parti Grubu `na başkanlık eden Abdüllatif Şener , laiklik konusuna değindi. AK Parti `yi laiklik ekseninde eleştirenleri `geçmişin siyasi üslubunu kullanmak`la suçladı. Şener , `Bu ülkede laikliğin teminatı AK Parti `dir.` dedi. "

Zamanlama harika. Plan program yerinde. AKP nin kapatılacağı kesin ve şimdi diğer partilerinde tepki vermeyeceği bir isim etrafında birleşiyorlar. Kimler ? Aziz Nesin örneğini verip, linç edilmesine seyirci kalanlar. Kimler ? Sıkma baş ŞULE'nin eşarp modasını benimseyip, bunu da Nisa suresini kendilerine göre yorumlayıp Cumhurbaşkanlığı makamına kadar çıkartanlar . Daha da ileri gidip ,
"dini inançlarından ve tercihlerinden dolayı haksızlığa uğrayanları savunmak ayrı katogoridedir. Bu, 'türban meselesi bizim meselemiz değil' anlamına gelmez. Bunlar, insan hakları çerçevesinde ele alınmalıdır." diyip, Hrant Dink cinayetini karanlıkta bırakanlar.

Pişirip pişirip aynı yemeği önümüze koymaktan vazgeçin artık. Yeni oluşuma destek olan medyayı da çok iyi anlıyoruz. Öyle bir kabuk değişimi içerisindeler ki ya bu deveyi güdecekler ya bu diyardan gidecekler. İşlerine geleni , anlamak istedikleri şekilde anlıyor okuyucuya dayatıyorlar. Bırakın Demokrat ayaklarını..