Abdürrahim Albayrak'a bir tavsiye

FİBA Bayanlar Avrupa  8 li final grup maçında Fenerbahçe’nin ezeli rakibi Galatasaray’ı çok çekişmeli bir maçtan sonra yenmesinin ardından Galatasaray’ın  herkes tarafından sevilen yöneticisi Abdürrahim Albayrak’ın kalp spazmı geçirerek hastaneye kaldırılması bir Fenerbahçe’li bir sporsever olarak beni de bir hayli üzdü.

Sonuçta bir maç. Yenmek de var, yenilmek de. Nedir bu stres, bu heyecan anlamak mümkün değil. Herkes tuttuğu takımın kazanmasını ister?. Yenerse sevinirsin, yenilirse üzülürsün. Kendi kendine bunların sebebini araştırırsın, arkadaşlarınla paylaşırsın.

Sporun güzelliği vardır.

Kendine zarar verecek kadar  üzülmek, başkasına zarar verecek kadar sevinmek niye?

İnsan hayatı her şeyden önemli.

A.Albayrak benim oğlum yaşında. Oğlum kadar da sevdiğim birisi. O yüzden soruyorum ona?

Ne yaptın be oğlum? Abdürrahim ne yaptın?..

Yazık değil mi senin sevenlere, ailene, çoluk çocuğuna?.  Değer mi?

Bir dahaki sefere de sen kazanırsın. Sevinirsin. Dünyanın sonu mu?..

105 yıldır, sporun her alanında devam eden bu rekabet biter mi?. Maç biter mi bu ülkede.?

Bak Abdürrahim, bak güzel oğlum. Sana bir şey anlatayım.

1970 li yılların başında Cağaloğlu yokuşu başında, 1950 den beri Beşiktaş dergisini çıkaran bir Mustafa Kızıltan ağabeymiz vardı. Senin gibi çok sevilen, sayılan biriydi. Galatasaray Divan Kurulu Başkanı Türker Aslan dahil, her takımdan futbolcular, Babıali yazarları, her kesimden insan, yazıhanesinin önünden geçerken ‘’baba nasılsın?’’ diye hatırını sormadan geçmezdi.

Bir Beşiktaş- Altay maçında Beşiktaş mağlup. Son dakikada Altay kalecisi  Tanzer, %100 gollük bir şütü önlüyor, bizim Mustafa abi de orada yığılıp kalıyor. Kalp spazmı. Doktorlar maça gitmesini yasaklıyorlar.  Bir-iki yıl gitmiyor ama sonra ufak ufak yine kaçamaklara başlıyor.

Ve..

Birkaç yıl sonra gazetede bir haber. Beşiktaş İnönü stadında maçta ölüm haberi.

Eyvah dedim, eyvah.. Beşiktaş maçı üstelik. Korktuğum başıma geldi.

Yine kaçamak gittiği bir maçta, Beşiktaş İnönü stadında heyecandan fenalaşmış  ve bu sefer kurtaramamışlar Mustafa ağabeyi.

Bugün onu kim hatırlar?

Kalp krizinin yaşı yok. Üstelik sen bunun için tehlikeli yaşlardasın.

Lütfen..

Akşam evde yolunu gözleyenleri düşün. Bu heyecan sana göre değil.  Taraftar da olsan, yönetici de olsan bunu değiştiremez, sen bu heyecanın üstesinden gelemezsin.

Çok zor olacak ama bir müddet  maçlardan uzak dur. Sana kimse Galatasaray’ı bırak demiyor, o sevgiyi senin içinden atmak mümkün değil ama maçlardan uzak dur.

Bir Fenerbahçe’li olarak bana bu yazıyı yazdırdığına göre, ne kadar sevildiğini anla.

Yetmez mi?

Sana acil şifalar diliyorum. Bunu atlatacaksın biliyorum ama bu heyecanların nelere mal olabileceğini de anlamanı istiyorum. Bir daha bu kadar şanslı olmayabilirsin.

Kimseyi üzmeye hakkın yok..

Geçmiş olsun.