Abes bir soru: Kim kazandı?

İktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı ile Ana Muhalefet Partisinin Gurup Başkan Vekili, TBMM’nin bir salonunda karşı karşıya geldiler, eteklerindeki taşı döktüler.

Açık, şeffaf bir şekilde…

Bundan önce de sonra da sorulan sorular vardı.

Toplantıda kavga çıkacak mı, toplantı sonunda kim galip gelecek…

Sanırsınız ki boks maçına çıktılar…

İşte millet olarak “En eksik” yanımız…

Olayın “Özüne” değil de “Seyirlik” tarafına meraklıyız…

Oysa…

Bu “Karşılaşma”nın özü de başka, sonucu da…

Bir taraf bazı “İddialarda” bulunuyor, öteki taraf da iddialara “Cevap” veriyor.

Hani bilir misiniz, ünlü sunucu Erkan YOLAÇ’ın “Evet-hayır” programı vardı. Karşısındaki yarışmacılara soru sorar ve “Cevabının içinde evet ve hayır kelimeleri olmasın” derdi. Eklerdi “Kafanızı emme basma tulumba gibi de sallamayın, makul ve mantıklı cevaplar verin” derdi…

Bazılarımız olaya “Boks maçı” gibi bakarken, işin özünü anlamak isteyenler, iddiaları ve cevapları öne çıkarıyordu. Ben de işin “Öz” kısmına bakanlardanım…

Toplantıyı “Canlı” olarak izledik. Şükür Allah’a ki “Kanlı” bitmedi. Medeni bir şekilde tokalaşma ile başladı ve yine medeni bir şekilde de tokalaşma ile bitti. Bu da görmeyi özlediğimiz ve son derece de memnun olduğumuz bir tarafı.

İçeriğine gelecek olursak…

Bu toplantıda iki konu ele alınacaktı…

Birincisi, Dengir Mir Mehmet FIRAT’ın şu anda “Resmi” olarak ortağı olmadığı bir şirket, “Resmi” olarak ortağı olduğu süreç içinde “Hayali ihracat” yaptığı idi…

Belgeler ortaya konulduğunda gördük ki, evet Dengir Mir Mehmet FIRAT’ın ortağı olduğu şirket, kendisinin de yönetim kurulu başkan vekili olduğu dönemde “Hayali ihracat” yapmış.

Ceza davası zaman aşımına uğratıldığı için “Ceza” almamış ama, “Hayali ihracat” yaptığı Danıştay kararı ile kesinleşmiş…

Yani; birinci iddia doğru…

İkinci iddia; ihraç mallarını gönderdiği bir kamyonda eroin yakalanıp yakalanmadığı idi…

Evet, yakalanmış ve şimdi faili/failleri hapisteler.

İkinci iddia da doğru… Bu doğruluğun içinde Dengir Mir Mehmet FIRAT veya şirketinin “Eroin kaçakçılığı” ile ilgisi var mı? Varsa da yoksa da o konu, yapılan iddianın içinde değil zaten.

Ek olarak belgeleri ile görüyoruz ki, Dengir Mir Mehmet FIRAT, siyasi nüfuzunu kendi şirketi için de kullanmış…

Önceki şirketinin gümrüklerdeki “Kırmızı hat”tan çıkarılmasını isteyen yazılı talepte onun da adı geçiyor. İmzası yok ama “Bakın… Ben buradayım, haberiniz olsun” gibi aba altından çomak gösterir gibi yazının imza bölümünde adı resmen yazılı ve bu belge de “Resmi kayıtlarda” mevcut.

Durum ayan beyan bu…

Bu bir “Boks maçı” değil ki sonunda “Kim kazandı” diye soralım. Biz olayın ne olduğuna bakıyoruz ve görüyoruz ki Kemal KILIÇDAROĞLU’nun iddiaları, belgeleri ile doğrulanmıştır.

Dengir Mir Mehmet FIRAT da bu iddialar karşısında bir şeyleri karıştırıp insanları şaşırtmaya çalışıyor…

Elma ile armutu karşılaştırsa, ona da razıyım, sonuçta ikisi de meyve…

Ama O, elma ile domatesi karıştırıyor. Biri meyve, biri sebze ve arasında da bir bağlantı yok.

Ha…

İkisi de sonuçta yenir…

Tabi yerseniz…

26 EYLÜL 2008

Dip Not: Ramazan ayının en kutlu gecelerinden biri olan Kadir gecenizin sağlık, mutluluk ve hayırlarla geçmesini dilerim.