Abhazların erken sevinci

Rus Gürcü savaşı sonrası ortaya çıkan reel durum akabinde yaşanan süreç ile bağlantılı olarak Türkiye’de yaşayan kuzey Kafkasyalıların, bağımsızlık ilanı Rusya tarafından tanınan Abhazya ve G.Osetya ülkeleri ile aynı ortak duygular içerisinde sevinç kutlamalarına katıldıklarına kamuoyunca tanık olundu.

İşin doğrusu Türkiyeli Kafkas kökenlilerin neye sevindikleri bölgenin etnik yapısını yakından bilenlerce pek de anlamlı bulunmadı.

Bu gün Abhazya diye bilinen bölgenin nüfusu 250.000 civarı ve bu nüfus içinde, Abhazlar somut nüfus verileri olmamakla birlikte yaklaşık olarak Megrellerle denk bir orana yani aşağı yukarı 80 bin civarı bir nüfusa sahipler.

Burada Abhaz ve Megrellerden geri kalan nüfus ise Rus, Ermeni, ve Rum azınlıklardan oluşmaktadır.

Bölgeye giden araştırmacıların ifade ettiklerine göre bu 250.000 kişilik nüfusun ortak dili Rusça olup, yalnız Megrellerin dillerine daha sadık ve de Ruslaşma tesirlerinden nispeten daha ayrı durdukları belirtilmektedir.

Bölgedeki Ruslaşmanın en bariz ölçüsü Abhaz devlet başkanının Abhazca yerine Rusça konuşması şeklinde hemen göze çarpmaktadır. Esasen bölgenin Ruslaşmasının kökenlerine inildiğinde Abhazya kilisesinin Rus patrikhanesine olan bağlılığı ve de Abhazyanın Sovyet bürokrasisinin tatil mekânı olarak benimsenmesinde yatmaktadır. Dolayısı ile Rumlar fener patrikliğine, Ermeniler kendi müstakil kiliselerine ve Megreller de Gürcistan patrikliğine bağlı olduğundan Abhazların üzerindeki Ruslaşma etkisi kaçınılmazdır.

Bu durumda bağımsız bir Abhazya ne kadar gerçekleri yansıtıyor sorusu üzerinde önemle durulması gereken bir tartışma konusu haline gelmektedir.

Ortaya çıkan tablo okunduğunda Gürcü lider Saakashvili’nin izlediği ırkçı politika neticesinde oldukça suni fakat dünya dengelerini sarsacak şekilde iki başat aktörün Rusya ve Amerika'nın karşı karşıya getirildiği bir durumun yaratıldığı izlenimini doğurmaktadır.

Saakaşvili'nin Farisi dil ailesinden gelen Osetler ile Ruslardan farkılıkları olarak neredeyse bir peynirleri bir de dansları kalan Abhazya’ya tek dil tek millet anlayışı ile yaklaşması en başta kendi ülkesine daha sonrası içinse diğer iki milletin Avrupa Atlantik çizgisinin dışına itilmesi sonucunda, onların karşı karşıya geleceği izole yaşamın getireceği ulusun yeniden inşasına mani durum ile oluşan vahim boyuttaki zararı olmuştur.

Görüldüğü gibi yenidünya düzenine entegre olarak yeniden diri bir ulus olma şansı Abhazlar’dan kaçmıştır. Üstelik yarınları da daha evvel 1993 de Rus desteği ile yerlerinden sürdükleri muhtemel bir Megrel çatışmasına gebedir Gürcistan Osetyanın rövanşı için bu iki halk arasındaki sorunları mutlaka kaşıyacaktır. Bu gerçeklere rağmen Abhazlar’ın yeniden Rus egemenliği anlamı taşıyan bağımsızlık sevinçlerini, fayda ve zarar ölçeğinde uzun vadeli olarak bir kez daha düşünmeleri ve sağlıklı analizler çıkarmaları gerekir. Rus’ların Abhaz milli gelişim hareketlerini bazen zor ile bazen kurnazlıkla engelledikleri tarihsel bir gerçektir. Ruslar enikonu kısır bir halk olarak Abhaz’lara tahammül edebilecektir

Aynı şekilde Gürcü lider Saashvili’de Abhazya ve Osetyaya karşı uydurduğu tarihi gürcü toprağı iddiasından vazgeçmelidir. İlla tarihi Gürcü toprağı arıyorsa o zaman müttefiki olan Türkiye cumhuriyeti sınırları içindeki toprakları (tao-klarceti) üzerine konuşması daha gerçekçi olacaktır. Tabii niyeti gerçekten tarihsel bir iddiadan ibaretse!