Aç insan ne yapmaz..

“Ekim-Kasım-Aralık döneminde işsizlik 0, 5 puan artışla yüzde 10, 1’e yükseldi.

Türkiye'de Kasım 2007 dönemi itibarıyla işsizlik oranı, yüzde 10, 1 olarak hesaplandı.

Geçen yılın aynı döneminde işsizlik oranı yüzde 9, 6 düzeyinde bulunuyordu.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) üçer aylık dönemler itibarıyla her ay açıkladığı Hanehalkı İşgücü Anketinin, “Ekim-Kasım-Aralık 2007” dönemini kapsayan “Kasım 2007” sonuçlarına göre, bu dönemde işgücüne katılım oranı ise yüzde 46, 9 olarak hesaplandı.

KENTLERDE TABLO DAHA KÖTÜ

İşsizlik oranı kentlerde yüzde 12, kırsal kesimde yüzde 7, 1 olarak belirlendi.

İşsizlik oranları geçen yılın Ocak döneminde yüzde 11, Şubat döneminde yüzde 11, 4, Mart'ta yüzde 10, 4, Nisan'da yüzde 9, 8, Mayıs'ta yüzde 8, 9, Haziran'da yüzde 8, 8, Temmuz'da yüzde 8, 8, Ağustos'ta yüzde 9, 2, Eylül'de yüzde 9, 3 ve Ekim'de de yüzde 9, 7 düzeyinde idi.(Hürriyet 15.02.2008)”

Asıl konunun bu olması gerektiği Türkiye’de merakımız türbandan öteye geçmiyor. Belli ki türban sahici bir konu değil, örtücü bir konu. Tüm sorunları örterek sorun yaratıyor, hem de ne sorun PKK sonrası ikinci bölücülük kışkırtması gibi bir şey. Ama bizim ülkemiz böyle bir ülke, işsizlik yerine kızının başına alacağı bir eşarp daha önemli olur. PKK ya destek veren bir grup milletvekilinin dağa çıkıp onlara kalkan olmalı eylemi başa örtülen örtü yanında ikinci planda kalır. Hani insanın aklına “ülke batsa türbandan başka bir konu gelmeyecek milletin aklına” diyesi geliveriyor.

İşsizlik arttıkça, sokaklarda boş gezen insan arttıkça başımıza çok kötü şeyler gelebilir. Ne sokakta huzur kalır ne de evlerde. Başına ne takarsan tak sokağa çıkamaz hale gelirsin.

Dünya ekonomisinin bahar başlarında krize batacağı konuşuluyor, bizim ise saçlarımızın telinin görünmesi günah mı konusu en önemli gündemimiz. Haydi iktidarı anladık bazı şeyleri örtmek için hedef saptırıyor olabilir, ama muhalefet bu tuzağa niçin düşüyor bunu anlamak zor. İktidar günü allayıp pullayacaktır elbet, allayıp pullayamayınca ki öyle görünüyor, konu saptıracaktır bunu çok güzel başardılar. Türban konuşulurken ekonomi, piyasadaki durgunluk unutuldu.

Hangi refah ülkesinde beyaz eşya 18 taksite satılır, hangi refah ülkesinde, ekonomisi düzgün ülkede harcama yapmadan promosyon verilir. Hiçbirinde. Ama Türkiye’de 12 ay indirim var, 12 ay promosyon var bu da piyasada satış olmadığının bir göstergesidir, işsizliğin ana sebeplerinden biridir. Ve fakat “eşarp” satışları artmış, bence yöneticiler de utançlarını gizlemek için bunlardan birer tane alıp yüzlerini kapasınlar. Hele bizi yönetenler iki lafın arasında İslamiyet’ten söz edenler, “komşusu aç ise tok yatan bizden değildir” hadisini dillerine pelesenk edenler ülkenin yüzde onu aç yatarken ne düşünüyor acaba? Bunların hepsi >Samimi olmak (http://onpunto.com/ShowBlog.aspx?Web=oguzkanbolukbasi&CId=108049) ile ilgili bir şey, ben bir gün samimi yönetimlere rastlarsam deve keseceğim deve. Tabi bu lafın gelişi deve falan kesmeyeceğim, ama bir yoksulu giydireceğim.

Açını doyurmayanlar kimlerdendirler acaba?