Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Aç insan ve elinde silah, tok insan…

Aç insan ve elinde silah, tok insan…
 

Dünyada 900 milyon aç insan var. 

Ve son bir yıl içinde bu sayı, 75 milyon artıyor… 

Bu trajik bilgiyi açıklayan kişi, Dünya Gıda ve Tarım Örgütü Başkanı Jacques Diouf adlı bir adem… 

Bu “değerli” adem, sözünün ötesinde önemli bir sayıyı daha açıklıyor: 

- Geçtiğimiz yıl içinde Dünya’nın silahlanmaya harcadığı para, tam 1.204 Milyar Dolar… Oysa açlık sorununu çözmek için gereken meblağ, sadece, 30 milyar dolar!.. 

İşte kapitalizmin Dünya’yı ve insanlığı getirdiği eşik budur… 

Çağımızda kapitalizm, bizlere okullarda okutulduğu şekli ile uygulanmıyor. 

Kapitalizm, ürettiği malı satmak için Pazar arayan büyük devlet ekonomilerinin elinde “emperyalizm” (yani sömürücülük) biçimine dönüşüyor ve kendi küçük pazarların sahibi olması gereken milli-devletlerin ele geçirilmesi savaşı haline geliyor. 

Kapitalist sistem, ürettiği malı satmak zorundadır. 

Ürettiği malı satabilmek için, kendi iç pazarının yanında dış pazarlara ihtiyacı vardır. 

Bu dış pazarlardaki “özgürlük edebiyatı” gerçekte, yabancı malların bu pazarlara ellerini kollarına sallayarak girebilme özgürlüğüne verilen addır. 

Gümrükler kalkmalıdır. 

Yabancı mallar sıfır gümrükle ya da olabildiğince geniş imkanlardan yararlanarak o pazara akıtılabilmelidir. (İşte Gümrük Birliği ) 

Ekonomik olarak istila edilen ülkenin önemli kaynaklarına el konabilmelidir. (İşte özelleştirmeler) 

Ve o ülkenin yönetimine mümkün olduğu kadar nüfuz edilebilmeli, halkın bilincinin şekillendirilmesini yöneten araçlara el konabilmelidir. (İşte işbirlikçi siyaset ve işte mütareke basını denen olgu) 

Hesap tamamdır! 

Piyasa iyi durumdadır. 

Ülkenin tüm ekonomik kaynakları yabancılara çalışır bir duruma konmuştur. 

Bankalar, milli kaynaklar, medya, stratejik iletişim araçları ve hatta siyaset… Ve hatta ülkenin en önemli insan kaynakları… Hepsi! 

Onların eline geçmiştir. 

Onların tekelindedir. 

Onların hükmü altındadır. 

Onların kasasına çalışmaktadır. 

İşte çağdaş kapitalizm denen “Yeni Dünya Düzeni”… Yani emperyalizm, bütün bu işleri becerir, hedefindeki ülkeyi sıkıp suyunu çıkartırken, bu vahşi soygun düzenine başkaldıran insanlar da çıkacaktır. 

Bu insanlar, her bir ağızdan,  

- Tam bağımsızlık, özgürlük ve adalet, isteyeceklerdir. 

Ancak, eşyanın tabiatı böyledir… Günden güne çoğalacaktır bu insanlar… 

Çünkü sömürü korkunçtur. 

İstismarın gücü insanları birbirine itecek, kenetlenmelerini sağlayacaktır. 

Kaçınılmaz bir zorunluluktur bu… Üstü örtülemez bir gerçektir. 

Kenetlenen insanlar çoğalacak, çoğalacak, bilinçlenecek… 

Ve sonra, bilinçlendikçe kenetlenecek; kenetlendikçe bilinçlenecektir… 

Ve işte o zaman… Emperyalizm silaha başvuracaktır! 

Kendisi silah kullanacak, kışkırttığı insanlara silah satacak, kışkırttığı insanların saldırdığı insanlara silah satacaktır… 

İşte işin sonunda da, yukarıda sözünü ettiğimiz Jacques Başkan’ın sözlerinin anlamı ortaya çıkacaktır. 

Ne diyordu Dünya Gıda ve Tarım Örgütü Başkanı Jacques Diouf?.. 

Şöyle buyuruyordu: 

- Geçtiğimiz yıl içinde Dünya’nın silahlanmaya harcadığı para, tam 1.204 Milyar Dolar… Oysa açlık sorununu çözmek için gereken meblağ, sadece, 30 milyar dolar!.. 

Birbirimize kenetlenmenin vakti geldi de geçiyor mu, acep?.. 

Ne diyorsunuz?.. 

soruyusormak@gmail.com 

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ: 

www.soruyusormak.com 

www.dnm-ler.com 

www.kitlecizgisi.com 

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..