Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Acaba duyan olur mu sesimi?

Acaba duyan olur mu sesimi?
 

Hilal ve yıldız..Hiç de sıradan değiller...


ACABA DUYAN OLUR MU SESİMİ?

Mehmet ARDA

<ı>“Güneşe arkanı döndüğünde sadece gölgeni görürsün, ben onlara güneşi gösterdim aptallar parmağımı gördüler. “ Halil CİBRAN

<ı>

Bazen durdururum arabayı birden. Belki kalabalıklar içinde uygun bir yerde, belki şehir dışında bir toprak yolda. Herkesten uzak olurum “an” içinde, sadece ben ve gerçeğim kalır bütün hacimde, hesaplaşırız. Hani mezarın içindeki küçücük odada olduğu gibi, yerin üstü insan kaynasa da o ve gerçeği kalır ya hani… Hava sıcakmış veya soğuk, kıyafetler alımlı veya değil, traşlıyım veya sakallı, param var veya yok, başım ağrıyor veya turp gibiyim, hiç biri önemli değil. Şimdi tek bir şey var önemli: Ne kadar gerçeğim ben?

***

Bu şehir böyle değildi. Ne kadar da hızlı değişti! Küçücük bir alan ve metropol (anakent) dedikleri bir keşmekeş havası, çılgınlık boyutunda bir yarış, hayat sanılan bir savaş, ama namertçe! Kim dost, kim düşman, kim yakın ve kim uzak belli değil.

***

Dün birbirine kurşun sıkanlar, bugün sıkı dost. Dün birbirinin namusuna dil uzatan bugün sarmaş dolaş. Dün âlemi kurtaran bugün kendini kaybetmiş. Her gün kahramanlık veya kurtarıcılık nutku atanlar, gerçekten habersiz. Altın rengi tenekeler, teneke rengi altınlar ve teneke sesli topraklar var her yerde. Ama huzur yok!

***

Bir leşten geri kalan çürümüş etleriyle ve iğrenç kokularıyla aslında tiksindiren kemiklere saldıran kurtarıcılar, aynı kemiğe hamle yapanlara bakıyorlar kaldırıp başlarını, dişlerini gösterip hırlıyorlar, pençe uzatıyorlar. Sadece kemik için, leş için, leşte meşrulaşmak için. Az ileride her şeyin tazesi varken, sırf “trend” (eğilim) leş yemek olduğu için böyle yapıyorlar. Sonra kollarıyla siliyorlar yağların aktığı ağızlarını, kürdanla dişlerini temizliyorlar, boğazlarında kalanı büyük bir gürültüyle dışarı tükürüyorlar ve gülümsüyorlar. Alkışlamalısınız!

***

Tecrübe, paha biçilemez bir kıymet, bunlar tecrübesiz… Azim başarıya götüren bir yakıt, bunlar bilmez, bunlar hırslı… Bilgi, kitaplardan bile edinilebiliyor, bunlar bilmese de olur, siz bildiklerini söylemelisiniz… Bunlar oyun ve oyuncak derdinde kocaman çocuklar, siz adam demelisiniz. Burası bir şehir, küçücük hacmiyle bir metropol dedikleri şey burası, dünya zaten küreydi, ne küreselleşmesi, bu bir yuvarlaklaşma!

***

Adam gibi adama Türk denir. Dünyanın pek çok milleti, bu anlamda özlü sözlere sahiptir. İşte birkaç örnek:

<ı>“Toplumsal düzenin Türkler arasında kurmuş olduğu ilişkilerin hepsinde temiz yüreklilik ve iyi niyet hakimdir. Vatandaşların birbirlerine karşı borçlu oldukları işlemleri yapma ve yerine getirmeleri için başka ülkelerde olduğu gibi senetleşmeye yani yazılı belgeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü onların övülmeye değer hallerinden biri de verdikleri söze genellikle sadık kalmaları ve karşılarındakini aldatmaktan, güveni suistimal etmekten çekinmeleridir.” Monradgea D'ohsson

<ı>

<ı>“Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker yoktur.” Hamilton


<ı>”Türkler devlet yıkmakta ve devlet kurmakta birinci sınıf ustadır. Onların elinden çıkma öyle eserler vardır ki uygarlık için birer süs olmaktadır.” Hammer

<ı>“Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler.” Albert Sorel


<ı>”Türk toplumunda kişisel nitelik ve değer dışında hiçbir şeye önem verilmez.” Baron Büsbek

<ı>“Türklerin doğrulukları ve namuslulukları ne kadar övülse yeridir.” Charles Mcfarlene

<ı>“Türkçeyi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü Türk'ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, ışığı örten zevksiz bir perde oluyor.” Gelland (Fransız Bilgini)

<ı>

<ı>“Türkler muhakkak ki Avrupa tarihinin ve yakın Asya tarihinin bildiği en halis efendi millettir.” Kayzerling

<ı>

<ı>“Türkler kahramandırlar, dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz. Böyle bir ulusla el ele vermek yeryüzünde her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir.” Comenius (Çek Bilgini)

<ı>

<ı>“Türklerin biricik sevdikleri şey hak ve hakikattir. Ve hiçbir haksızlık yapmadıkları halde haksızlığa uğramışlardır.” William Pitt (İngiliz Devlet Adamı)

<ı>

<ı>“Türk'ün güzel yüzünü, kuvvetli endamını, pırıltılı kostümünü, zarif tavırlarını, kibar gülüşünü, aslanca kükreyişini fırçayla göstermek mümkündür. Fakat pek güç olan, Türk'ün özünü göstermektir. Bu öz, ayışığı gibi görülür fakat gösterilemez.” Decamps (Fransız ressam)

<ı>

<ı>“Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.” Lady Mary Wortley Montagu

<ı>“Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır.” La Martine

<ı>“Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil, iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekası vardır. İşte Türk, bu zekâsıyla zafer kazanır, uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa'nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı.” Çarnayev (Rus Komutan)

<ı>

<ı>"Şeceat ve cesaret bakımından Türklerden üstün; büyük hedeflere ulaşmak bakımından da onlardan dirayetli hiç bir kavim yoktur. Cenab-ı Hak onları aslan sıfatında yaratmıştır." İbn-i Hassul

<ı>"Türkler ölmeyi biliyorlar, hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkanlardan bol bol faydalanıyorum. Fakat, meydana getirdiğim orduları senn bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları! Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler, şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil, onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben, Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar." M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)

<ı>

<ı>"Irk ve millet olarak Türkler, bence geniş imparatorluklar içinde yaşayan kavimlerin en asili ve başta gelenedir. Dini, sosyal ve örfi faziletleri, tarafsız kimseler için birer takdir ve hayranlık kaynağıdır." Lamartine-Fransız Yazar, şair ve Devlet adamı.

<ı>

<ı>"Bütün milletler arasında en namuslu ve dostluk kurmada tereddüt edilmeyecek olan yalnızca Türklerdir. Henüz yabancı tesiri altında kalmamış olan bir köye gidecek olursanız; gerçek misafirperverliğin ne demek olduğunu orada görüp öğrenirsiniz." William Martin

<ı>

<ı>"Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur." Tasso - İtalyan Şair

***

Ya Türkler o özlerine dönecekler, batılı dillerde karşılığı olmayan gönül kelimesinin anlamıyla yeniden bütünleşecekler ya da Türklerin yaşadığı bir yere gitmeliyim. Buralardan gitmeliyim.

 
Toplam blog
: 84
: 1808
Kayıt tarihi
: 28.04.08
 
 

Elektrik mühendisi, "öğretimci", 2 çocuk babası, aslen Kuzey Kafkasyalı, Türk ve Türk'e dair olan..