Acaba kim cevap verecek?

Milliyet com.tr de okuduğum haberde “Hürriyet Gazetesi'nden Nuray Babacan'ın haberine göre, Tansu Çiller, kendisini arayarak komisyona davet eden başkan Nimet Baş’a, “Bugüne kadar hiç konuşmadım. İlk kez konuşacağım ve çok önemli şeyler anlatacağım. Elimde bu konuda çok güçlü bir arşivim var” diye yazıyor.

Nedir acaba?

Elinde çok güçlü arşiv olan bir eski başbakan…

Yoksa gaf mı yapmıştı…

Bizi Cenab-ı Allah’a emanet etmeyi beceremedi Cenab-ı Allahı bize emanet etmeye kalktı.

Unutulmaz gafları çok ya Tansu hanımın, onlar aklıma geldi.

Özel arşivinde Emin ÇÖLAŞAN’ın sorduğu soruların cevabı var mı acaba?

Emin Çölaşan’ın : Karısına sorduk kocası cevap verdi… isimli köşe yazısını hayretler içinde tekrar okudum. Bir yerinde Çölaşan :

“Bakınız, dünkü yazımda çok önemli bir şey daha yazıyorum. Diyorum ki: ‘‘Özer Uçuran Çiller İstanbul Bankası Genel Müdürü iken işadamlarına verdiği kredilerden yüzde 15'ini komisyon olarak kendi cebine atardı.’’

Özer'ciğimin açıklamasında bu konuya yanıt yok! ‘‘Bu yazdığın yalandır, iftiradır, ben böyle bir şey yapmadım’’ diyemiyor. Diyemez çünkü bunu burada belgeleriyle kanıtlamıştım.diyor… İnanılmaz bir şey!... Emin Çolaşanın köşe yazısının tamamını okuyabilirsiniz…

Burada kullanılan dil hiçte hoş değil ama adam yazmış yani…

Koskoca başbakana karı koca muhabbeti ile “Diyemez çünkü bunu burada belgeleriyle kanıtlamıştım.” diyebiliyor.

Acaba bu bankalardan hortumlanan paraların nereye gittiğinin belgelerini mi getirecek.

Özer Uçuran Çilleri komisyon neden çağırmadı? Çünkü, O zamanlar Emin Çolaşan’a

Özer bey cevap vermişti…

Yok ben bu noktada Tansu hanımın gaf yaptığına inanıyorum.. Çok güçlü belge arşivinde afra tafra işler olmaz, belgeler önemlidir.

Mesut Yılmaz'a ''şerefsiz onbaşı'' dediği zaman askerin kendisine acaba bir hakareti mi vardı? Onun belgelerini mi sunacak komisyona… Çünkü asker çok kızmıştı kendisine.

Bekleyelim görelim… İnşallah komisyon dinler ve gereğini yapar … “Kol kırılır, yen içinde kalır” durumu olmaz inşallah… Çünkü Tansu hanım bugünleri tahmin ettiğinden “Kol kırılır ama yen içerde kalır" demişti.

Sevgi ve saygılarımla