Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '09

     
    Kategori
    Siyaset
     

    Açalım, açılalım bu dünya kimseye kalmaz!

    Açalım, açılalım bu dünya kimseye kalmaz!
     

    Tüm dünyadaki, Orta Doğudaki ve Türkiyedeki değişimlere bakıldığında "Demokratik Açılım" kendini bir zorunluluk olarak hissettiriyor. Soğuk savaşın bitmesi ve kapitalizmin küreselleşmeyle beraber geçirdiği evrim sürecinde ve tabiri caizse bu yeni dünya düzeninde Türkiye de bir rol üstlenmek istiyor. Bu süreçte bazı söylemler ve yöntemler artık miadını doldurdu. Bunca yıldır "Kürt Sorunu"nu savaş yoluyla çözmeye çalışan devletimiz de sorunu demokratik teamüller içerisinde çözmek için yeni bir sürece girdi ve bu süreçte kararlı adımlarla ilerliyor.

    Türkiyenin dış politikalarında attığı başarılı adımlar, demokratikleşme yolunda da yeni bir süreç başlattı. 13 Temmuz'da imzalanan Hazar ile Kafkasya'daki doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Nabucco projesi Türkiye'deki değişim sürecini tetikleyen gelişmelerin başında geliyor. Bu proje ile Avrupa'nın enerjisini temin edeceği boru hattının 3'te 2'si Türkiye'den geçiyor. Ve bu enerjinin istikrarlı bir şekilde aktarılması için en başta Avrupa, Türkiyenin güvenli ve istikrarlı bir ülke olmasını istiyor. Yeni enerji anlaşmalarıyla bir "Enerji Köprüsü" görevini üstlenen Türkiye'nin sorunlarını çözmesi yolunda bir çok gelişmiş ülkeden destek geliyor.

    Türkiye'de Ergenekon Davası ile başlayan demokratikleşme süreci Demokratik Açılım ile devam ediyor. Uzun yıllardır süre gelen ordu ve devlet arasına sıkışmış çift başlı siyaset anlayışı Ergenekon Davası ile birlikte artık tarihe karışıyor. Devlet demokrasi ve halk iradesi için tehdit oluşturan darbecileri ile yüzleşiyor. Askeri vesayete dayalı militarist bir rejimden ziyade halk iradesine dayalı demokratik bir yönetim şekline doğru hızla ilerliyor. Bunu yaparken kendi hataları ile de yüzleşiyor. Kürt Sorunu ile yüzleşiyor. Ve vatandaşları için "Ötekileştirmek"ten ziyade "Bütünleştiren" bir politika oluşturmaya çalışıyor.
    İlköğretim'den itibaren aşırı milliyetçi bir eğitim sistemi içerisinde , her sabah güne "Ne Mutlu Türküm Diyene" diye başlayan, bir insan olarak "Kürt" kimliğinden ziyade terorist kimliği ile tanıştırılan ve ders kitapları ile de bu bilgileri pekiştiren vatandaş, elbette ki bu sürece mesafeli duruyor ya da beklenen desteği gösteremiyor. "Hepimiz kardeştik, nereden çıktı bu açılım? Bu ülkede Kürt sorunu falan yok" şeklinde söylemler ile şaşkınlığını ve tedirginliğini belirtiyor. Çünkü bu ülkede devletin "Kürt" kelimesini kullanmasına bile pek şahit olunmamıştır, kaldı ki Kürt kimliğini tanısın. 80li yıllarda bir devlet adamı Kürtlüğü "Dağda yaşayan Türklerin dağda yürürken çıkarttığı Kart-Kurt" sesleri olarak tanımlamıştır. Şimdi ise devlet yıllarca sürdürdüğü inkar ve asimilasyon politikalarını bırakıp yeni bir sürece giriyor. Fakat bunu yıllarca aşırı milliyetçi politikalar ile yoğurulmuş vatandaşın kavraması pek kolay olmuyor. Bu süreçte Kürtler kadar Türklerin de bilgilerinin güncellenmesi gerekiyor.

    Her şeyden önce herkesin elini vicdanına koyup öyle düşünmesi ve sürece vicdanlı bir bakış açısıyla bakması gerekiyor. O bölgede yaşananlara odaklanmalıyız. Lice'de dağda koyun otlatırken bir patlama ile ölen 14 yaşındaki Kürt kızı Ceylanın hikayesine odaklanmalıyız. Sadece Ceylanın medyada yer alan o fotoğrafına bakmak, o korku dolu gözlere odaklanmak bile vicdanımızı harekete geçirmeye yetecektir. Çünkü bir ülkede 14 yaşında bir kız çocuğu oyun oynarken patlama sonucu ölüyorsa, bir annenin biri asker biri PKK'lı olan çocukları dağda çatışıyorsa bu ülkede büyük bir sorun var demektir. Bu ülkede insanlar askerlik zamanı geldiğinde Doğu'da askerlik yapmamak için fellik fellik torpil arıyorsa büyük bir sorun var demektir. Ve bu sorun ne pahasına olursa olsun çözülmelidir!

    İnsanların ölmediği, kan ve gözyaşının olmadığı, hep birlikte huzur içinde yaşadığımız, demokrasinin yerleşik hale geldiği günlere kavuşmak dileğiyle.

    İclal

     
    Toplam blog
    : 1
    : 312
    Kayıt tarihi
    : 31.10.09
     
     

    siyaset, sinema ve edebiyat ilgi alanımdır. güncel konularla ilgili yazar, çizerim. ..