Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '14

 
Kategori
Şiir
 

Acemi aşk işçisi IV

Acemi aşk işçisi IV
 

.................herkes bi gün kaybediyor sadece aşk için endişeleniyorum... ey aşk! ardından ’sandıklar’ dolusu entrikalar çeviriyorlar haberin olsun...................


 
patlamaya hazır bi şiirde
intihara yakın bi kelime giyindim;
-işçi-...
saman ayarlıyım, balyoz yürekli
bu şehri sil baştan yıkabilirim;
-sinirli-...
velakin şair değilim
keyfe keder şiirlerin sek içicisiyim...
ki hafifletici sebep olabilir
ataletin sağır aksAK mahkemesinde
patlarken bebe gizem’in yokoluşuyla bedenim 
-parça tesirli-...
 
tek vücutta parçalanmış ruhuyla
iki başı mağrur, iki ayrı adamım...
yamalı pantolon, inşaat kaçağı
ellerim çimento,
bedenim sıva, sakalım maço
bu dışım... bu güzel...
ve içim... salon salomonje
tıka basa umut, tıka basa sevda
kimsesize malikane
kim sessizse mezar yeri...
 
çilingirde kafayı kırınca
yani içim dışım bir olunca 
tamamım hissi-yat!
söz konusu duyguysa 
kralıyla kaşık atarım
şiirin son katından demli bi çaya...
 
inşaata usta, aşkta ağır işçiyim
organize bi yan sanayide
aşkı kapitalden kurtarmak için
arıtmak için aşkı yani
kendimi heder ederim...
 
ıslığımda yaşlanan
asiti kaçmış çakal şarkım
"işçisin sen işçi kal"
çınlamadan an geçmez kulaklarımda...
ve biliyorsun ya
nar ve har dudaklarına
en fazla yakışan, en hoş çakalım... bu da güzel...
 
hadi zamanımız tükenmeden gözlerini kapa 
hislerini soyun, kalbini aç
ve neyin varsa masaya koy
kirli tırnaklarımda bakire bi hayat var...
 
işçinin sesini otomatik kısan zihniyet
sadece işçinin gördüğü bi yazı asmış duvara:
 
bu barda bakire umutlarla kadınlara asılmak yasaktır...
 
 
hesaplamadıkları özlü bi sözüm var
bu durumlar için ezberlediğim;
"yenile yenile yenmeyi öğreneceğim!"
kim söylemiş bilmiyorum
iyimser bi göz dağı bu 
maalesef bedelini hep ben ödedim...
 
kendimi bildim bileli de böyle
demode ve otokrat klişelerin karşısında 
romantik ve hazırlıksız inisiyatiflerin en b.ön saf.larında
omuza omuza verdiğimiz savaşın
hep kaybeden o yaralı sol tarafıyım...
 
bunu çok önemsemiyorum!
herkes bi gün kaybediyor
sadece aşk için endişeleniyorum...
 
ey aşk! ardından ’sandıklar’ dolusu
entrikalar çeviriyorlar haberin olsun....
 
ve sen beyaz gömlekli, kara cevşenli katili aşkın!
sen koca kıçına taşeron köleler sokmuş
rektumu medeniyetim posasıyla dolu bayım!
yanında ki yarı evrimli adamlarınla
öyle bağıra bağıra sobe demene gerek yok
gözlerime bak ve duvara dokun
ben öldüğümü anlarım...
 
sanırım...
çakma raybanı çıkartıp gitme vakti...
gözlerim sende kalsın ama
ve hoşçakal de bana...
biliyorsun geçici bu yenilgi
ve en yakışan veda benim 
o har...
o nar dudaklarında...
 
sayko
 
Toplam blog
: 47
: 341
Kayıt tarihi
: 16.11.09
 
 

Affınıza sığınarak sadece "prosayko" olarak bilinmek istiyorum. İnsanlık tarihinin en eski me..