Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '20

 
Kategori
Anılar
 

Acemi Çaylak

Milliyet Blog sitesine 2011 yılında üye oldum. Hani üç adımda üye olun yazısı var.Resmi dairede görevim vardı. Kendi halince kitap okuyan birisiydim. Ben de yazabilirm dedim ama iş öyle kolay değilmiş.Bir yorumda yeni başlayanlar için Avrupa'da yaşayan ve çalışan kültürlü bir bayan blog yazarı 'ACEMİ ÇAYLAK' tabirini kullandı. Ben bu tabiri kendime kabul ettim. İtiraz edenler de oldu.

İlk blogumu şiir olarak yazdım. Şiir fazla okunan bir blog değil, tanınmana da yardımcı olmaz. Oysa ilk yazıyı blog kategorisinde yazmak, yani ben de katıldım aranıza, bir merhaba demek gerekirmiş. Ben blog kategorisinin ne olduğunu da bilmiyordum.Tabi sessiz  sedasız yazılarımı da yazmaya başladım. Birtaraftan da yeni yazılan blogları dikkatle okuyorum. Nasıl yazıyorlar, hangi konularda yazıyorlar. Daha eski blog yazarları tecrübeli, öz güvenleri yüksek iyi okunan isimlerdi. İlk iki yıl en mutlu geçen zamanım oldu. Çok heyecanlı yazılar okuyordum. Hiç tanınmamış bu insanlar nasıl bu kadar kültürlü, bilgili diye hayret ediyordum. Çok başarılı bayan blog yazarları vardı, ayrıldılar şimdi.Zaten eskilerden çoğu ayrıldı. Onların zamanında Milliyet Blog altın devrini yaşadı. Blog kategorisinde yazılan bir yazı 600 civarında okunuyordu. Şimdilerde 100 civarında oluyor.

BLOG POLEMİKLERİ

Ne polemikler yaşandı. Öyle kötü söz hakaret yok. Tam bir yazı düellosu. Bazılarına ben de yorum yapmıştım.Hiçkimseyle sürtüşmem olmadı. Bu konuda çok dikkatli oldum. Şimdihiç tanımadığım, hiç yüzünü görmeyeceğim bir insan benim hakkımda niye kötü düşünsün.Arzu ettiğim okur sayısına ulaşamadım ama yazmaya devam ettim. Şiirler yazdım. Hele şiirler, ne şiirler okudum harika mı harika. Emekliedebiyat öğretmeni vardı bay, mükemmel şiir yazardı.

MİLLİYET YAYIN İLKELERİ

Bazı yazılarım Milliyet yayın ilkelerine uymuyor diye kabul edilmedi. Elimizde yazılı bu ilkeler yoktu ki. Haliyle kendikendime kontrollü yazılar yazardım. Son yıllarda ben de eskisi gibi sık yazamadım. Yazma heyecanım azalmıştı.Gündemdeki bir konuyu yazabilirdim ama, genelde iktidar eleştirisi olacağından yazmadım.

İsimler unutuluyor, ne isimler tanıdım, harika yazılar yazarlardı. ÜMİD CULDUZ adında bir blog yazarı vardı. Tam bir yazı sihirbazıydı.Yazılarını hep blog kategorisinde yazardı. Okumadığım yazısı olmamıştır.Yazı tekniği mükemmeldi. Bir basit konuda dahi yazsa okunurdu. Ben ona benim devre diyorum. Cem Beraat ÇAMSARI. Hafızamda kalan isim. O iletişimciydi haliyle başarılı bir okur grafiği yakaladı. Yazılarının sonunda,' Cem'ce Sevgiler' yazardı. Nasıl oluyor bu sevgi diye gülümserdim.

Bu gün bir yazı, bir makaleyazabiliyorsam Milliyet Blog'a borçluyum. Teşekkür ederim çok. Çevremde ne yazık ki blog okuyan yok. Bazen Facebook'ta paylaşıyorum okusunlar diye. Okur bizim için bir müşterigibi.Ne kadar çok okunabilirsek mal satmış gibi seviniyoruz.

Bir Kadri Kanpak vardı. Tecrübeli usta bir blog yazarıydı. Şiirler yazar,kısa denemeler yazar.Dostluk ve sevgi konulu Şennur Köseli vardı. Daha hatırlayamadım nice isimler tanıdım bu sitede. Çok blog okudum, çok yararlandım. Köşe yazarları yerine blog yazarlarını okumayı tercih ettim. Gazete köşe yazarları ne yazıyor, ya iktidarı övüyor, ya muhalefeti.Yazdıkları konuları haber olarak öğreniyoruz zaten.

MATİLLA

Ne diyeyim. Felsefe kategorisinde yazardı. Çok uzun olurdu yazıları,okumaya başlayınca mecbur bitireceksin. Bilgi var, içerik dolu. Çok okunan bir blog yazarıydı.

MELEKLER YÜREĞİNİZDEN ÖPSÜN her yazısının sonunda bu cümleyi eklerdi. Düşünürdüm, niye dudağımızdan değil de yüreğimizden diye. Rabia idi adı. Kitap yazmıştı. İnternetten aldım, tam okumadım ama okudukklarım yazıları harikaydı. Blog yazılarından farklıydı. Tam bir yazar yazısıydı. Başarı budur içte. Mülkiyeli bir arkadaş vardı. O da kitap yazdı. Şiir kitabı yazan emekli öğretmen bayan vardı. Hala bazen yazılarını görüyorum.Blog yazıyor.

MİLLİYET BLOG bana göre bir HALK ÜNİVERSİTESİ. herkes yazabiliyor, tahsilli tahsilsiz. Ev hanımları bile ne güzelbloglar yazıyor.

Cemile Torun yazıma yorumyapmış.İlk yazısını hatırlıyorum. Benden çok sonra başladı ama başarılıydı.

Eskilerden, duayenlerden Mehmet Burakgazi blog yazmış. Epey ara vermiş. Milliyet Blog Bizim Bağımız Bahçemiz diye. Gerçekten öyle, yazılarında bu sözü sık sık tekrarlardı.Ciddi yazıları vardı. Okunan bir blog yazarıydı.

Blog yazmanın faydasını Facebook paylaşımlarında görüyorum. Bir paragraflık paylaşım yapıyorum,sansür yok,serbest, siyasete de dokunuyorum.

Hayal işte, şiir yazan arkadaşlarla ortak bir şiir kitabı çıkarma düşüncem vardı. Her arkadaştan 2,3 şiir alıp bir kitap halinde 'Milliyet Blog Yazarlarından Seçme Şiirler' diye. Benim bir şiirim girse bana yetecekti.NASIRLI RUHLAR, AGLAMA AĞACI  bu şiirleri herkesin okumasını isterim.Diğer arkadaşların şiirleri.Ama ne şiir. Çerçeve yap duvarına as.

Son:NEWYORKER. Onu blog kategorisinde yazdım. Çok iyi dost olmuştuk. Bir gün çok teknik ve sert bir blog yazmıştı. Hayret ettim, türkçesi biraz kırıktı, Çemişgezek'ten çok bahsederdi. Herhalde oralıydı.

Yorumumda sordum, samimiyetimize güvenerek; yazı kursuna mı gittin diye. Verdiği cevapla boyumun ölçüsünü aldım.Çok iyi eğitimli biriydi.

9 yıl bir gönül kırmadan geçen yıllar. Seviyorum ben blog yazmayı ve yazanları. Hoşça kalın.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..