Acemiyiz Bayağı!

Hepsi ARTİST bunların ve hepsi mızmız...

Kimi eşinden, kimi hem eşinden hem çocuklarından(ben gibi), kimi anne ve babasından, kimi de arkadaşlarından ve ailesinden ayrılıp gelmişler. Sudan çıkmış balık gibi hepsi, tabii ki ben....Ve benim dilimde aşağıdaki şiir dökülene kadar Faruk Tınaz'ın şarkısı:
"Sana öyle hasretim ki/ Bir çabam yok varam diye.../Yandım amma susuzluktan/
İçmiyorum, içmiyorum haram diye..."

135 acemi... İlk defa bir araya gelmişler... Bu kadar erkekle veya insanla ilk defa bir arada yatacaklar belli!.. Kimi öğretmen, kimi avukat, kimi mühendis, kimi kamu personeli, kimi tv yapımcısı, kimi işletmeci.... Ancak şurası var ki uzun dönem askerlerin gözünde hepsi ARTİST!
Ve daha 5 aylık askerliğe başlamadan şafak karalama kâğıdı ellerinde...

Yine yalnız ve sessiz
Yine benden çok uzak
Göz atıp kayboluyor yine
Ve yine gri, yine kırmızı afakı
Biz de sayar olduk gün doğarken şafağı..

Yine miskin miskin doğacak güneş
Yine yanacağım alev alev
Ve yine sırılsıklam tüm bedenim
Hasret kokacak iliklerim tepeden tırnağa
Biz de çizgi atar olduk her akşam şafağa..

Kiminin gözleri kapalı
Kiminin fişek gibi çakılı tavana
Bir film şeridi: sevgili, nişanlı, sıla ve yuva
Kim gele bu koğuşa, kim aşa bu dağı
İçimi kemiren kurt eritmez mi şafağı…

İlk gözağrım oldun ey Lüleburgaz!
Az biraz nisan yağmurlarında ıslandık ilk
Belki Babaeski’de pişeriz bu yaz
Nerde olsak uydururuz ayağı
Marş marş.. yakınlaştır şafağı..

Vay vay vay..türküler şiirler daha neler neler..
Yine doğacak gün, yine tepemde bir ay
Bul yönünü bakalım, say bir bir yıldızları
Sen de sil sıradan bardağı, kurula tabağı
Biz de içimize attık karanlık şafağı…

Bir akşam bir akşam bir akşam yine
Yorgun ve bezgin yine ama gururlu
Geceler tez geçer burada günlerse sene
Düşme ranzadan sakın! Düzelt yatağı
Arazi olmakla kim saymış ki şafağı…

Kimi şanla şerefle dolu günleri sayar
Bülbül sesinde yaşar kimi hayallerini
Kimi bir tarafta papatya falı açar
Kiminin haberlerden ayrılmaz hiç kulağı
Kısalır mı kısalmaz mı, bilen var mı şafağı?.

Bu günler bu veda hiç unutulmayacak
Emir ne demek paşam! Bu bir sevda
Tek yumruk tek ses: vatan sana canım feda!
Postallar rap rap döverken kızgın toprağı
Ölürüz de bu yolda, karatmayız şafağı…

Yanlış anlamayın komutanım bizi
Mühendis, öğretmen, işletmeci, tüccar..
Vatanın bize de ihtiyacı var.
Yoksa ar gelir bize, bu kutsal ocağı
Terk etmek için sayar mıyız şafağı..

İkinci mekanize piyade taburuyuz biz
Üçyüzüçüncü kısa dönem bölüğü
Astıyla üstüyle kaplanlarız biz
Biliriz yine de acemiyiz bayağı
Bekler nöbeti kaçırmayız şafağı…

10 Mayıs 2005 Babaeski/Kırklareli

Son söyleşim:
http://www.medyatext.com/V1/Pg/NewsDetail/NewID/93328/CatID/17/Header/
http://www.haberler.com/yazar-murat-ertasa-tan-necip-fazila-i-anlamak-haberi/