Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '08

 
Kategori
Haber
 

Acı + feci acı = böyle bir yazı.

Acı + feci acı = böyle bir yazı.
 

Doğan Haber Ajansının Bursa Muhabirleri Hüseyin Tüccar ve Faruk Kahraman’ın ortak haberi, normal olan her insanı sarsacak cinsten. Haber “Babayı yıkan telefon!” başlığını taşıyor.
Normal olan her insanı sarsacak bir haber ama haberde yaşananlar normal değil.

Ayten ve Ramis Altındiş çifti 3 ay önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar veriyor. Anne (eş), eşyalarını alarak annesinin evine yerleşiyor. Çocuklar ise babalarıyla birlikte yaşamaya başlıyor.

Hala anne kuzusu olan küçüğü 2, büyük olanı ise 12 yaşında olan kız çocuklarından bahsediyoruz. Kendisi bakıma muhtaçken, 2 yaşındaki kardeşine bakmak zorunda bırakılan küçük kızdan… Yaşadığı acıyı artık yüreğinde taşıyamayan yavrudan... Yaşamdan hızlı bir şekilde uzaklaşmak zorunda bırakılan yaralı güvercinden… Bahsettiğimiz bir insan.

Şöyle sesleniyormuş kardeşine; Seni de kurtaracağım kendimi de.

Artık yaşanan acının şiddetini düşünün. Karşı konulması imkânsız hale gelmiş, dayanılası değil… Olsaydı, acı ölçerleri patlatacak cinsten. Öylesi.

Acıya tahammülün bittiği nokta ise duvara resimleniyor. Kurşun kalemle büyükçe bir kalp… İçerisine kendisinin, kardeşinin ve annesinin adlarının işlenmesi… Ve belki bir alışkanlık, hemen altına kimliğinin bir parçası, sınıfı ve okul numarası… Böylesine yalın, her şeyi bir çırpıda anlatır nitelikte bir acı.

<ı>Kardeşim seni seviyorum. Senin de benim gibi okula gitmeni isterdim. Ancak bundan böyle yaşayacakların sadece acı olacak. Aynen benim yaşadığım gibi. Senin, benim yaşadıklarımı yaşamanı yüreğim kaldıramaz. Senin de kaldırmamanı sağlayacağım. Beni affet.

Herhalde bunları düşünmüştür. Bunlar geçmiştir kafasından. Belki biraz daha ürkütücü, ama hep sevgiyle sınırlandırılmış kelimeleri düşünmüştür: Seni de kurtaracağım, kendimi de.

Ya o son telefonu; Kardeşimi öldürdüm. Kendimi de öldürüyorum. Mutlu olun.

Ardından, kardeşini kurtardığını düşledikten sonra, aynı bıçakla kendini kurtarmaya yüklenişi…
***
Kardeşi öldü. Kendisi yoğun bakımda, hayati tehlike devam ediyor. Dilerim kurtulur. Ancak, bu acıyla hayat denilen bu seyahati nereye kadar devam ettirebileceği kuşkulu... Kurtulsa dahi, yeni kurtuluşlar için yavrucağın başka fırsatlar kollayacağı açık. Bu noktada Devlet devreye girmeli. Sonra konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları…

***
Anne-baba arasında yaşanan uyumsuzluklardan en çabuk çocuklar etkilenir. Ayrılmaların yaşanması mümkün olamayacak ortamlara neden olabileceğini, sağlıklı boşanmalarda eşlerin boşanmaya giden yolda ailece psikolojik yardım almalarının önemli olduğunu birileri onlara anlatmalı.

***
Öte yandan, yapılan otopsinin ardından yavrucağın cesedini çöp torbasıyla babasına teslim eden Bursa Adli Tıp Kurumu yetkililerine de ivedilikle anlayacakları dilden etik dersleri verilmeli.

Acı + feci acı = Bu öyle bir yazı.

Kaynak:
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&KategoriID=&ArticleID=1033698&Date=29.12.2008&b=Babayi yikan telefon..&ver=12
 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..