Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '12

 
Kategori
Deneme
 

Acı/ nın kıymıkları

Acı/ nın kıymıkları
 

Acının tarifi olur mu? Hayatında, hiç acı biber yememiş bir insana, acı biberin ağzını yakmasını, anlatmakta nasıl? Zorlanırsa insan, bazı acıları tarif etmekte öyle zordur.
 
Doğuştan körme duyusu olmayan bir insana, renklerin anlatılamadığı gibi....
Acı nedir? Bazen bedensel bazen ruhsal...
Acının, bedendeki adresini göstermek mümkündür. Tedavisi olabilir. Anlatılabilir! Açıklanabilir, sebebi bulunup yok edilebilir... Ama; acının, ruhtaki; adresi kayıptır...

Sürekli acıtır! ya da arada bir yakmaya gelir, canını!...
Bilinmeyen numaradan aranır gibi, belli zamanlarda arar acı kendini gösterir.
Konuşur durur beyninde...

Bazen, anlayamaz insan söylenenleri, ya da, her acının bir dili vardır sadece,
onu daha önce yaşayanlar bilir. Kimi konuşulanları anlar ama konuşamaz.
Kimi konuşur ama anlatamaz...

 Derin acılar, neden hep dilsizdir?...

"Acı" yorarmış insanı, acı yıkarmış, acı yakarmış!
Acısı, olmayan insan var mıdır? Hayır yoktur! Kiminin az kiminin acısı çoktur...
Şiddeti vardır acının!... Anlatılınca hafifler mi acının ağırlığı?...
Zamanda silinir mi? yoksa büyür daha mı çok yer eder hayatta?

Her insanın acısının temeli, gelir geçmişten. Aynı cinsten olan ağaçlar gibi misalen.
Yinede farklıdır birbirinden! Zaman içinde acılarda değişir!
Her deneyim bir tecrübedir. Ağaçlar, dallanır budaklanır...
Bazen, kesilir kökten! Bazen, acının dallarına; salıncaklar kurulur,
mutluluğun çocukları sallanır.
Bazen geçilmez bulunduğu yoldan, kaçılır! Unutulmaya çalışılır...

Acılar; biter! Acılar; öldürülür!  Acılar; azalır! Acılara; bağışıklık kazanılır, bazen...
Acılar; geçerken yıkar, gider! Yakar, geçer! Acılar; güçlü insana çarparsa,
Düşmanını sokamayan "akrep" gibi, kendini zehirler!

Kimi, bedeni yakar, kimi ruhu... Kiminde  geçmişi yakar "acı" kiminde geleceğini...
Acılar da vardır, kimliksiz!  Bir yerlerde gizli kalmış, ya da unutulmuş.
Bilinç altından duygularına sızan korkular gibi...
Bir ses ile, bir koku ile, bir müzik ile gelir tutunur...

Hayatta sıkışmış sanki; yılların içinde, geçmişinde, hayatına kıymık batmış!
Bugün de, gelecekte hep orada duran duracak olan...

Bazen, yaptıkları acıtır insanı! Bazen, yapmadıkları...
En çok da  isteyip de, yapamadıkları...
Her insanın hayatında vardır mutlaka, acının kıymıkları!...

Acının tarifi;  acıtırmış "acıyı!" Peki ya tarifi olmayan acılar (?)...

Onları ne yapmalı?
 
V.Kayra

 
Toplam blog
: 37
: 240
Kayıt tarihi
: 19.02.12
 
 

Kendimin yöneticisi, hayatımın işletmecisiyim, kiminin bildiğini sandığı, kiminin bilemediği biri..