Acı

Haberi ilk okuduğumda içimde bir acı hissettiğim için başlık olarak da "ACI " yı seçtim. Kategori olarak futbol değil İzmir'i seçmemin nedeni de bu acı. Çünkü yazımızın konusunu oluşturan olay basit bir futbol olayı değil, İzmir'i ilgilendiren bir konu.

Dünkü Milliyet Ege'de okuduğum bir haber içimde derin bir acı hissetmeme neden oldu. "İzmir Tek Yürek " başlığıyla verilen haberde İzmir'in köklü kulüplerinden Karşıyaka'nın logosunun satışa çıkarıldığı yazıyordu.

Haberde, Karşıyaka'nın eski basketbolcularından Alpay Öztaş'ın faizlerle 200 bin liraya ulaşan alacağının ödenmemesi nedeniyle Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü tarafından K.S.K.'nin logosunun satışı için düzenlenen açık arttırmanın alıcı çıkmaması nedeniyle 11 Mart'a ertelendiği ifade ediliyordu.

Bir İzmirli olarak duyduğum acıyı anlatamam. Aslında hissettiklerimi sadece " acı " kelimesi de ifade etmeye yetmiyor. 97 yıllık koca bir kulübümüzün logosunda tedbir var.

Dahası da var. Karşıyaka'nın eski basketbolcusu Alpay'ın avukatı açıklamasında " Açık arttırmayı kazanan, logo da dahil olmak üzere KSK ibareli bütün ürünlerin kullanım hakkını ele geçirir. Örneğin, tribünlerde Kaf-Sin-Kaf sloganının kullanılmasını bile engelleyebilir. 11 Mart’taki açık arttırmaya kimse girmezse, bu hakları Alpay da alabilir. Biz şimdiye kadar uzlaşmak için elimizden geleni yaptık, ama hiçbir karşılık görmedik " diyor.

Olayın vahameti ve ciddiyeti bu açıklamayla daha iyi anlaşılıyor.

Tek sevindirici olan ise, Altay ve Göztepelilerin başını çektiği diğer İzmir kulüplerinin taraftarlarının Karşıyaka'ya destek vermeleri. Özellikle internet ortamında Karşıyaka'ya olan desteklerini dile getiren diğer kulüplerimizin taraftarları Alpay Öztaş'ın hareketinin onur kırıcı olduğuna vurgu yapıyorlar.

Şimdi, olayı incelersek fotoğraf daha iyi ortaya çıkıyor. Daha önce yazdığım " Şakacı Altay " başlıklı yazımda Tiago'nun ödemeler yüzünden gitme ihtimalinden bahsetmiş ve koskoca Altay hatta koskoca İzmir bir futbolcuyu elinde tutamayacak mı diye sormuştum. Allah'a şükür şimdilik Altay o sorunu çözdü. Yine aynı yazıda ve hatta farklı ortamlarda defalarca söylediğim bir şey daha vardı. " Batarsak hep beraber batarız."

Şimdi maalesef birer birer bunlar yaşanıyor. İzmir hemen her alanda görmezden geliniyor. Futbol da bunlardan biriydi. Göztepe 'nin geçmişte yaşadıklarını herkes biliyor. Bugün bile hatırlayınca tüylerimi diken diken eden gelişmeler sonucunda formalara bile haciz gelmiş, elektrik, sular kesilmiş ve Türkiye'nin ilk Avrupa fatihi olan o gözbebeğimiz kulübümüz amatör kümeye düşmüştü.

Altay'ın nasıl ligden düşürüldüğü ve ayrıca nasıl lige ( o zaman ki 1. lig yani şimdinin süper ligi) çıkmasının engellendiğini, maça kameramanların bile alınmadığını ve nasıl döve döve çıkmasının engellendiğini hepimiz biliyoruz.

Bu örnekler saymakla bitmez. Bunlar hemen her kulübümüzün başına geldi. Son yıllarda özellikle ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor kulüplerimiz. Belki bunda kimlerin sorumluluğu var diye tartışabiliriz ama artık daha somut şeyler yapmak gerekiyor.

Mesela geçenlerde Karşıyaka kulübü Başkanı Sayın Akif Ersezgin bir bankadan 75 bin tl kredi çekti ve ödemeleri yaptı.

Böyle kişisel çabalarla nasıl kulüplerimiz yaşayacak ? Camiaların daha fazla işe el atmaları gerekiyor. Kulüpler satış yerleri açarak lisanslı ürünlerini satmalı. Bunlar hemen aklımıza gelen ilk fikirler. Kulüpler profesyonel bir şekilde beyin fırtınası yapmalı.

Alpay Öztaş ise tabi ki parasını almalıdır. Ama bana sorarsanız yapılan iş pek de doğru değil. Avukat, uzlaşmak için çalıştıklarını ama karşılık göremediklerini söylemiş. Kulüp zaten ekonomik sıkıntı çekiyor. Size nasıl para verecek ? Uzlaşma karşılıklı olur. Tabi burada davacı tarafın nasıl bir uzlaşma adımı attığını bilmeden konuşuyoruz.

Bu sebeple yazdıklarımız biraz duygusal kaçmış olabilir. Ama bir İzmirli olarak Karşıyaka kulübünün logosunun açık artırmaya çıkarılmasından rahatsızım ve bunu da söylemek zorundayım.

Şimdi iş İzmirlilere düşüyor. Koca İzmir, Karşıyaka Kulübünün logosunu elinde tutamayacak mı? Bu bir Karşıyaka meselesi değildir. Bu bir İzmir meselesidir. Zaten Altay olsun, Göztepe olsun diğer İzmir kulüplerinin taraftarları da destek vermişler Karşıyaka'ya. Doğrusu da bu. Çünkü gerçekten bu gemi batarsa hepimiz batarız.

Camia, yerel yönetimler, ileri gelenler bir reçete hazırlamalı. Yardım kampanyası mı olur, piyango mu olur, sembolik şeylerin müzayede usulü satışı mı olur, bir şekilde fikirler üretilmeli ve bu fikirlerin biri hatta hepsi uygulanmalı. İşte uygulama esnasında da tüm İzmir renk ayırımı yapmadan üzerine düşeni yapmalı.

Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için...