Açık açık, apaçık!

AÇIK olabilmelidir insan!
Neden, kimden korkuyorsunuz ki?
Doğmuşsa içinize söyleyiverin gitsin.
İçiniz temizse!!

Her aklınıza geleni söylemek değildir de bu.
Doğruysa eğer, olmuşsa gerçekten, öyleyse hakikaten,
Bunu söylemekte bir beis yok!
Söylemek de istiyorsanız,
Gelmişse dilinizin ucuna kadar,
Söylemelisiniz.
Ne yoruyorsunuz kendinizi?
Ve bizi de?

Ne gerek var ki gizlemeye, üstünü örtmeye,
Eğip bükmeye, süslemeye, püslemeye?
Mış gibi yapmak daha mı iyi?
Kandırmayın kendinizi..!
Bizi de!

Bir şey öyleyse öyledir!
Neyi kimden esirgiyorsunuz?
Neyi kimden gizliyorsunuz?
Gerçeği mi kaçırıyorsunuz bizden?
Kendinizden mi, bizden mi?
Söyleyin.
Söylemelisiniz.
Yalana, yanlışa mı mahkum ediyorsunuz insanı?

İnsanlığın gelişimi zaten buna bağlı,
Gerçeğe, gerçeklere!
Bilgiye, bilmeye!!

Her ne, öyle olduğu halde, söylenmemekteyse
Açık açık,
Biliniz ki kandırmaktasınızdır
Önce kendinizi,
Ve herkesi de!

İçi temiz olmak bu mudur peki?
Bir şey  gerçekten öyleyse, gerçekten doğruysa, gerçekten gerçekse
Nesini evirip çeviriyorsunuz ki, nesini gizliyorsunuz bunun,
Söyleyebilmelisiniz de AÇIK AÇIK!

Dediğiniz şeyi satır aralarına gizlememelisiniz öyle!
İmalarla, taşlarla, eksilte, kısalta,
Milletin anlayışına, izanına bırakmamalısınız gerçeği
Gerçek, gerçektir çünkü.
Nesini örtüyorsunuz, kıvırıyorsunuz, nesini karmaşıklaştırıyorsunuz,
Nesini yumuşatmaya, kaçırmaya çalışıyorsunuz,
Niye bu, bu kadar çaba?
Ya yanlış anlarlarsa,
Ya hiç anlamazlarsa?
Daha mı iyi?
Amaç ne?
Anlaşılması mı, anlaşılmaması mı?
Niyetiniz ne?
İyi niyetli misiniz, art ya da kötü niyetli mi?
Gerçekse eğer, nesiyle oynuyorsunuz,
Nesini değiştiriyorsunuz, niye,
Ya da hafifletiyorsunuz  veya abartıyorsunuz, saptırıyorsunuz öyle?
Yalancı mısınız siz,  yoksa sahtekar mı
Ya da oyuncu musunuz, gerçek değilmisiniz siz,
Siz de sahte??
Sanat, show, reklam, gülmece, eğlence falan da değildir bu!
Yoksa siz mi yamuksunuz?
O yüzden mi yamultuyorsunuz dediklerinizi de?

Madem bilmektesiniz,
Eğer gerçekten bilmekteyseniz,
Evet,  bu örtme, gizleme, eğip bükme,
Aslını dosdoğru, apaçık demek yerine,
Bu ille de birşeylere benzetme çabaları niye?
Gerçeği birşeylere sarıp sarmalama, saklama…
Neyin numarası bu?
Bilmekte misiniz gerçekten,
Yoksa  BİLMEDİĞİNİZ  için mi zaten böyle bu?

Ahhh cehalet!!!!

Ve zulüm!
Zulmetmektesiniz!!
Herkese, herşeye… kendinize… gerçeğe…
“Gerçek” de size zulmedecektir ama
BİLMELİSİNİZ.

Filiz Alev
20.02.2012