Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '07

 
Kategori
Mizah
 

Acil serviste şenlik var! (2)

Acil serviste şenlik var! (2)
 

Alooo, ben psikyatri’den Ayşe hemşireee..

Bekçi Ali dayı sen misin?

Ta kendisi, buyruuun.

Bir hasta üzerime çullandı elbiselerimi parçaladı, her tarafım meydandaaa!

Sütyenimin lastiği ile habire kesme şekerleri fırlatıyor sağa sola!

Çabuk olun lütfeeeen!

Dayanın hemşiranım, yettim.

Masanın en alt çekmecesinden çıkarttığı lastik jop, elinde kara murat’ın kılıcı halini almıştı adeta.

Ve elindeki jop’la havada kavisler çizerek yokuştan aşağı nasılda koyvermişti kendisini!

Ama hayret ki hayret, geri dönerken çıplak bir kadın görememenin kızgınlığıyla iki dakikada nasılda tırmanmıştı o dimdik yokuşu!

İşletenler ekibi olarak doktor arkadaşlarım dahil hiç birimiz akıl erdirememiştik onun bu sürpriz enerjisine.

Aynı kişiyi bilmem kaçıncı işletmemizdi aslında, ama her bir işletmemiz dahice planlanmıştı pek tabii ki.

Yani kurbanımıza cazip gelen tarafları olmuştu mutlaka!

Yani aklının değil, herdaim şeyinin dikine hareket ettiğini bilenler olarak.

Çünkü güvenlik tedbiri olarak psikyatri servisi etrafında en az bir kaç görevli olduğunu unutmuş olamazdı!

Bir telefonla olay yerine intikalleri sağlanabilirdi pekala. Ama olmaaaz, içi gıcıklanmış bir kere, manzarayı illede kendisi görecek !!!

Ayşe hemşire ha dedi, üzerime doğru hışımla uçmak isterken!

Daha önceki kandırılmalarının da intikamını almak ister gibiydi sanki!

Hemen odamın kapısını kilitleyerek kurtulmuştum bir süreliğine!

Doktor arkadaşlarımın da araya girmesiyle güya barıştırılmıştık gecenin ilerleyen saatlerinde.

Ve onu odama çay içmeye davet etmiş, yav demiştim, vakit geçiyor işte ne güzel, canımız çıktı çalışmaktan sabaha kadar da somurtsak mı yani?

Tam çaylarımızı yudumladığımız bir sırada sürpriz bir şekilde kalleşlik yapmış, aniden koridorda gördüğü bir polis memuruna seslenmişti. Koş gardaaaş, yardım et bana.

Kelepçeyelim şu adamı, yaramazlık yaptı!

Acil servis girişindeki duvardan geçen bir kalorifer borusuna kelepçelemişlerdi beni! Tek kolum yukarıda aslı halde kalmıştım!

Oradan geçenler şaşkın, bir o kadar da acıyan bakışlarla beni süzmektelerdi. Hele yaşlı bir teyzenin bana acımasını hiç unutamam.

Yavruuum nede temiz yüzlüsün, naaaaptı ki bu çocuk? Karışma sen teyzeeee, suçu ağır!

Saatler sonra el bileğim acımaya başlamıştı, acilen bir plan yapmalıydım.

Nöbetçi şef tesadüfen oradan geçerse fark edilsin diye, boşta kalan elimle sigara içmek ve izmaritini yere atmak geldi aklıma.

Kim bu sigara içen diye bağıracaktı ortalık yerde, şaka durumu anlaşılacağından bende kurtulacaktım. Ama o saatlerde gelmekte gecikti nedense?

Tam o sırada mıntıka karakolundan gelen bir ekip arabası dolusu insan kapıdan girmesin mi? Bir pavyonda kavgaya karışmış yaralıları getirmişlerdi.

Yaralıların tedavileri bittikten sonra kapıdan çıkarlarken bir polis memurunun gözü bana takıldı.

Bu suçlu da neyin nesi? Anahtar kimdeyse açın kelepçeyi de hazır gelmişken alalım karakola.

Adli bir vaka değildi yaptıklarım, ama karakolda komisere nasıl izah edecektim olanları?

Yalvaran gözlerle beni oraya mıhlayan arkadaşıma bakmıştım bir umutla.

Bi da yapacan mı dedi. Yok dedim, kesinlikle yapmayacağım.

Yemin iç.

Valla billa bak!

Kurtulmuştum! Ama yıllarca devam etmiştim işletmelere, hiç akıllanmadan!

Siparişler bile alıyordum diğer nöbetçi arkadaşlarımdan!

Bu defa kapıda ki görevli Ahmet dayıyı azdıralım mı ha?

Ne dersin yapabilir misin?

Çocuk oyuncağıydı benim için!

Kimi konuşmalarımda olay yeri savcısı, kiminde ise nöbetçi idari şef rolü üstlenirdim.

Hatta birkaç defa gerçek kişileri ben zannedip az mı hakaret etmişlerdi ahizenin diğer ucundaki kişilere!

Çünkü telefonla ararken büründüğüm kimlikler şaka götürmez kişiliklerdi.

Yani hep amirler, yada iç gıcıklayıcı kadın sesleri başrollerde olurdu.

Ne cezalar almışlar, ne fırçalar yemişlerdi!

Bir hastanenin acil servisinde görevliyken, nede çabuk geçmişti onlarca yıl!

Her nöbette yeni muziplikler üretmemin faydası olmuş muydu acaba?

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..