Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Acılarıma ve acıtanlara teşekkürler

Acılarıma ve acıtanlara teşekkürler
 

Başımızdaki kavak yellerinin yerini daha sert fırtınalara bıraktığı günlerde yaşamaya başlıyoruz hayata bakış açımızı genişletecek acılarımızı. İlk gençlik yıllarının umutsuzluklarından biraz daha farklı, biraz daha gerçekçi, biraz daha kalıcı olmaya başlıyor yaşananlar. Yaşam kavgasının gerçek raundları, rakip ise belirsiz çoğu zaman…

İlk raundlarda aldığımız her darbe sarsıyor, açıyor ve kanatıyor. Çünkü sadece saldırıda oluyoruz, savunma taktikleri olduğunu bile bilmeden. Sanki o an, orada bizi galibiyete götürecek tek şey saldırmakmış gibi. Açılan her yaradan sızan kanı bile göremeden devam ediyoruz hırsla. Ha gayret diyoruz, bir iki yumruk daha; az kaldı, kazanıyorum. Kaybetmek üzere olduğumu bile fark edemiyoruz. Ama KAYBEDİYORUZ.

Raund bitince bir çok kişi neden kaybettiğimizi anlatıyor. Nerede hata yaptığımızı, nerede yanlış yumruk salladığımızı. Dinliyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Bir daha çıkıyoruz ringe aldığımız taktiklerle. Sonuç yine KAYIP.

Bir aksilik var ama nerde. Belki de bu sefer sadece savunma yapmalıyız; saldırıları takip edip kendimizi korumalıyız. Denemekte fayda var. Geçen sefer saldırıp kaybettiysek, bu safer savunup kazanabiliriz diye düşünüyoruz, bir önceki tecrübenin dersini çıkararak. Ama o ne, yine yorulduk; bu defa kaybetmek üzere olduğumuzu hissedebiliyoruz. Kendimizi fazla yormadan yenilgiyi hazmetmeye çalışıyoruz.

Yaşam sürdüğü müddetçe bu raundlar bitmiyor. Antremanlıyken ya da dinlenme anında birden başlayabiliyor yeniden. Biz de yavaş yavaş öğreniyoruz artık hem savunma hem saldırma taktiklerini bir arada kullanmayı. Uygun zamanlarda neyi nasıl yapmamız gerektiğini aldığımız yenilgilerden çıkardığımız derslere göre planlayabiliyoruz çoğu zaman. Artık bize yönelecek hamleleri önceden tahmin edip, daha hazırlıklı olarak bekliyoruz korkmadan.

Düştüğümüz yerden çabucak kalkmayı, kanayan yaramızı kendi kendimize tedavi edip; yaralı tarafımızı korumayı öğreniyoruz.

Ama eğer hayat uzun bir okuldur diyorsak, yenildiğimiz raundlardan çıkardığımız dersleri başarı hanemize yazabiliyoruz. Bir sonraki sınıf için bize altyapı oluşturdukları için.

Teşekkür ediyoruz o acıları ve yenilgiyi bize yaşatanlara, yaşamasaydık nasıl öğrenecektik ki? Sardığımız her yara, hayata karşı biraz daha dik durabildiğimizin kanıtı oluyor yüreğimizde.

Öyle ya ‘’ eğer öldürmediyse, güçlendirmiştir.’’

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..