- Kategori
- Mizah
Açıldım açıldım açılamadım, terazim ufak idi tartılamadım...
Günlerdir bir açılım bekliyorduk...
Nasıl açılacağımızı merak edip duruyorduk.
Açılımdan sorumlu Bakanı'mızın konuşmasını dinlemek için televizyonların başına doluştuk.
Bakanımız konuşuyor biz pür dikkat dinliyoruz...
Ha şimdi açılacağız, ha şimdi açılacağız derken, Bakanımızın basın toplantısı bitti...
Kısacası nasıl açılacağımızı bilemediğimizden açılamadık...
Mini mi, midi mi, maksi mi olacak, karar veremedik.
Bazıları mini olsun, gözümüz gönlümüz doysun istiyor. İstediğimizi serbestçe yapalım diyorlar..
Ne kebap yansın, ne şiş dönsün diyenler, midi bizi kurtarır diyor.
Açtırmam da açtırmam diyenler de maksi istiyorlar...
İşler iyice zorlaşmaya başladı. Bazı gruplar ise "mini" yi de beğenmiyor, iyice açılalım istiyor.
Bu giysilerden tamamen kurtulmak isteyen başka bir grup ise, iyice açılalım ve kurtulalım amacındalar...
E... öyle kolay değil...
Açtım, açıyorum, açacağım derken...
Hava durumuna da dikkat etmek gerekiyor...
Karı var, yağmuru var, dolusu var. Yıldırımı var, şimşeği var...
İşte böyle, nasıl açılacağımıza bir türlü karar veremiyoruz.
Kimi seyirciye oynuyor, kimi numara yapıyor, kimi de kıvırıyor...
Ölçmek, biçmek dikmek için usta bir terziye de ihtiyaç var.
İş terziyle de bitmiyor. Yakışıklı , güzel mankenlere de gereksinim var...Elbiseler üzerlerinde nasıl duruyor, görmek lâzım
Mankenlerle de iş bitmiyor, alkışçılara ihtiyaç var...
Açılımdan sorumlu bakanımızda zaten alkış toplamak için kapı kapı dolaşıyor...
Bakalım bu masal nasıl bitecek...
En iyisi bunun üzerine bir türkü söylemek:
Açıldım açıldım açılamadım Gül'üm
Terazi ufak idi tartılamadım Gül'üm