Acılı anneler ülkesi...

Son iki haftada 23 canımızı şehit verdik. Bugün Anneler Günü. Altı şehidimizi de bugün toprağa verdik. Türkiye ateşle imtihan ediliyor; bu zor imtihandan elbirliğiyle kurtulacağız. Gerek Milliyet Blog'da, gerekse bugünkü gazetelerde Anneler Günü'yle ilgili yazıların hepsini okudum.

Anneler Günü ile ilgili olarak Sırrı Yüksel Cebeci'nin yazdığı "Ne mutlu şehit annelerine" başlıklı yazıyı birkaç kez okudum. Yazıda geçen "Acılı anneler ülkesi..." cümlesi içinde yaşadığımız durumu çok iyi ifade ediyor. Bu yazıma da bu cümleyi başlık yaptım. Cebeci'nin yazısından kısa bir bölümü buraya aktarayım:

"Asker oğlunun yolunu gözleyen annelere de...
Selam olsun.
En çok da şehit annelerine...
Acılı anneler ülkesi.
TÜRKİYE; annelerin, bırakın tamamına yakınını, yarısına yakınının bile mutlu olamadığı bir ülke...
Oğullarını şehit veren annelerin en çok olduğu ülke..
Haftanın hemen her günü, annelerin şehitlikleri doldurduğu ülke...
Bağrı yanık annelerin, Allah'ın her günü, sadece başkoydukları yastığı değil, şehit oğullarıın mezar taşlarını da gözyaşlarıyla ıslattıkları ülke..
Bir yanda zevk ve eğlence, öte yanda acı ve gözyaşı...
Bir yanda lüks ve zenginlik, öte yanda açlık ve yoksulluk.
Şehit oğlunun mezarını lüks Mercedes arabasıyla ziyarete giden şehit anası gördünüz mü hiç?
İşte böyle bir ülke Türkiye...
Gül yerine yıldızlar.
BUGÜN anneler günü.
Annelerin en çok mutlu olması gereken gün...
Ama şehit annelerinin mutlu olmasına imkan var mı?
Onlar, Peygamber'in ağuşunda ebedi uykularında olan evlatlarından; bugün, ne bir hediye alabilecekler, ne bir gül, ne de bir öpücük...
Olsun.
O mübarek evlatlar, bu gece rüyalarına girecekleri annelerine kimbilir kaç kez "Anneler Günü'n kutlu olsun anne" diyecekler."(Sırrı Yüksel Cebeci, Halka ve Olaylara Tercüman 11.05.2008 Pazar)

O mübarek evlatlardan altı şehidimizi bugün toprağa verdik: Şehit Jandarma Er Gökhan Uzun, Şehit Er Halil İbrahim Atasagun, Şehit Jandarma Er Emrah Şuhut, Şehit Jandarma Er Serhat Genç, Şehit Er Yurdakul Alcan.

Acılı anneler ülkesiyiz biz...

Acılı annelerimize altı anne daha eklendi... Milletçe ellerinizden öpüyoruz sizin...

Ne diyor Atatürk?.. İki kez yazdım, bir kez daha yazayım: "Bütün iç ve dış varlığını yurt savunmasına vermeyi savsaklayan veya hafife alan milletler, savaşı gerçekten göze almış ve başarabileceğine inanmış sayılamazlar!.."

Milletçe şunu çok iyi bellemeliyiz: Emekleyip yürüyen, bir süre sonra da konuşan ve okuma yazma öğrenen çocuktan başlayarak milletimizin her ferdine vatan sevgisini ve akabinde de emperyalizmi ana adı, baba adı gibi belletmeliyiz. Türk yurduna düşmanlığı; bu gemiye ve bu gemideki herkese karşı yürütülen düşmanlığı ancak böyle altedebiliriz. Milletimizin her ferdini tarih şuuru ile donatarak yetiştirmeliyiz. Birbirimize karşı sevgi ve hoşgörü içinde olmayı başarmalıyız. Dünyanın en çok okuyan milleti olmalıyız.

Bugün anneler günü...

Acılı anneler ülkesiyiz biz...

Ana başta taç imiş...
Her derde ilaç imiş...
Bir evlat pir olsa da...
Anaya muhtaç imiş...