Açılımı ve laikliği ilişkilendirdiğim blogum yayına alındı

İçeriğini hiç kimsenin bilmediği “açılım” ile herkesin başka türlü yorumladığı “laiklik” arasında bir ilişki kurdum ve bu konuda bir yazı yazdım. Yazıyı bir hafta önce Milliyet Blog’a yayına gönderdim. Yazı, bir günü geçen süre içinde yayına alınmayınca yayından çektim. Yazıda yayına alınmamasına neden olduğunu düşündüğüm bölümleri değiştirdim ve yeniden yayına gönderdim. Bir hafta içinde bunu 5 kez yineledim ama yazı hala yayına girmedi. Daha sonraki yazılarda, yazının sonuna blognot yazıp bu durumu anlattım. Ancak, bu nedenle yayına alınmadığını düşünüp bu blognotları da kaldırdım.

Bu yazının bir haftalık macerası şöyle gelişti:

1- İlk yazıyı (Açılım çok derin bir proje: Amaç laikliği bitirmek) Pazar günü ilk saatlerde gönderdim. 36 saat boyunca yayına alınmayınca yayından çektim.

2- İlk yazıyı yeniden düzenleyip (2. Yazı: Açılımın gerçek hedefi laiklik) Pazartesi saat 20 sıralarında yayına gönderdim. 25 saat boyunca yayına alınmayınca yayından çektim.

3- İkinci yazıyı yeniden düzenleyip (3. Yazı: Açılım, laikliği kaldırmayı hedefliyor) Salı gece yarısına doğru yayına gönderdim. 23 saat boyunca yayına alınmayınca yayından çektim.

4- Üçüncü yazıyı yeniden düzenleyip (4. Yazı: Açılım, laikliği kaldırmayı hedefliyor) Çarşamba gece yarısına doğru yayına gönderdim. O nedenle yayımlanmadığını düşünerek blognotları yayına almadım. 36 saat boyunca yayına alınmayınca Cuma günü yayından çektim.

5- Dördüncü yazıyı iyice kısalttıktan sonra (5. Yazı: Açılımın asıl hedefi laikliği kaldırmak) Cumartesi saat 13’te yayına gönderdim. 1 saate kalmadan yayına alındı: http://blog.milliyet.com.tr/Acilimin_asil_hedefi_laikligi_kaldirmak/Blog/?BlogNo=209959

Bu süreçte blogları reddetmeyip, beklettikleri için editörlerimize teşekkür ediyorum. Yayından kaldırdığım yazıların hepsinin metinleri sildiğim bloglar listesinde bekliyor.

Yazının son cümlesi ilk yazdığım yazıda yoktu, daha sonra ekledim: “Anayasanın ilk 3 maddesine dokunmaya kalkıp başaramadıklarında bu yazdıklarımın ne kadar doğru olduğu anlaşılacaktır.”

Görüşlerimizi yazalım ve yayımlayalım ki, günü geldiğinde “biz bunu biliyorduk” diyebilelim.

Ankara, 18-24 Ekim 2009