Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

Açılın! "Açılım" geliyor...

Açılın! "Açılım" geliyor...
 

Çocukluğumda annem ve babam bana yüzerken hep "çok açılma oğlum boğulursun" derdi. Eğer onları dinlememiş olsaydım, siz bu satırları okurken ben büyük ihtimalle çok uzaklarda olacaktım... Son günlerde siyasi açılımlar ile ilgili gelişmeleri izlerken Türkiye’yi öksüz bir çocuğa benzettim. Yön gösteren, koruyan, kollayan kimsesi olmayan... Devamlı, bir kurtarıcının sevgisinin ve korumasının arayışı içinde. Hayatını istediği gibi yaşayamadığı için ölümden korkuyor. Devamlı bir bölünme ve yok olma endişesi içinde... Sosyal ortamlarda nasıl davranılacağını bilmemenin, sosyal statüde çok aşağılarda kalmanın ezikliği ve kızgınlığı var üzerinde. Bir an önce kendini kanıtlamak ve takdir görmek için birşeyler yapma ihtiyacı duyuyor. Birşeyler yapacağım diye herşeyi yapmaya çalışıyor. Ölçüyü tutturamıyor bir türlü... Eline bir elma şekeri tutuşturan yabancı bir adamın peşinden güle oynaya giden bir çocuk gibi, ardını arkasını sorgulamadan hareket ediyor. Hata yapıyor, hatalarından ders almıyor. Kendisi ile barışık değil, belki de bu yüzden başkaları için yaşıyor. Başkalarının takdiri için karakterinden ve duruşundan ödün veriyor. Bir türlü büyüyemiyor, gelişemiyor, yetişkin bir birey olamıyor...

30 yıldır yapılmayan ve hepimizin barış adına, refah içinde yaşama adına özlem duyduğumuz bir açılım projesini birkaç ay içinde detaylandırıp yürürlüğe koymaya çalışıyordu Türkiye. Kendi hazırlamadığı ve içeriği belli olmayan bir ürünü sırf başkası istedi diye kapı kapı dolaşıp şık bir ambalaj içinde alalacele satmaya çalışıyordu. Yine bir elma şekeri almıştı eline anlayacağınız. Nasıl olsa "resmi" tarih, Avrupa'da yaşayanların popolarının optimum sıcaklıkta kalmasının garanti altına alındığı iki büyük boru hattı projesinin imzalanmasının açılım ile aynı döneme denk gelmesini bir tesadüf olarak belirtecekti gelecekte, o da soran olursa... Yine çok heyecanlıydı Türkiye, bu sefer kesin bir büyük aferin alacağım diyordu ki, tam da vatanın bölünmez bütünlüğü vurgularının şaha kalktığı bir dönemde, ikiye bölündü. Türkiye haritasında herkes sağ alta bakarken açılım birden aynı anda sol üste doğru yol almaya başladı. Bir süre sonra emin olun güneye doğru da yol alacak. "Stratejik ortağı "nereye git der ise oraya gidiyor Türkiye. Bir işi tam bitirmeden, diğerine başlıyor ve sonuç olarak hiçbir işi bitiremiyor. Parçalara bölünüyor, güçsüz düşüyor, muhtaçlıktan bir türlü kurtulamıyor...

“Bakın ne güzel yüzüyorum” diye bağırıyor Türkiye sahilde kendisi ile hiç ilgilenmeyen kalabalığa. Açıldıkça açılıyor gösteriş yapacağım diye ve ne acıdır ki “Oğlum çok açılma boğulursun” diyecek kimsesi yok...

 
Toplam blog
: 89
: 618
Kayıt tarihi
: 16.12.06
 
 

İlk kitabımı, 'Pal Sokağı Çocukları'nı okuduğumdan beri yazıyorum. Yazmak beni o çocuklar gibi öz..