- Kategori
- Şiir
Açılmayan Sis
adını sen koy bu gidişin
ister cesaret de , ister tükeniş
ister / bir anlık ayağa kalkan öfke
ya da ölüm de/ evet ölüm
aklımı zorluyorum ben de
yeniden doğmuştum ellerinde
ölüyorum yeniden
ateşi körükleyen ben /dim/sebil/ dağıttım
tükendi, başkaldırdı en sonunda soluğum
uzun kış geceleriydi seni beklemek
gün görmedi bu sevgi
istemem aklıma düşmesin bir daha ismi
sende unuttuğum/ hüküm geçiremediğim/ söz/ü söyledi dilim
hayır/ da hayır varmış meğer/ geç anladım
en çok gece azıyor içimdeki ağrılar
ve gece yorgunu gözlerim
güneş yansımalarıyla alışmaya çalışıyor güne
mazide kal /uzağımda/yakına düşmesin sesin
içimdeki fırtına henüz dinmekte
bir öykünün sonuna geldim
ayrılığa geciken bir öykü
sonunda /en uzak kıyıya sürülüyor içindeki aşk
izi sürülmesin /gelmesin diye/ iki yakası bir araya
ve matemi tutulmuyor artık /hafifledi ağırlığı
indi perde / kapandı/ son sahne
nasıl olsa / oyun bitti bizim tarafımızda
yok ortak dilimiz /de / şarkımız / da
gül yetişmez/ harap bahçem/de
hem gülleri sevmiyorum eskisi gibi
papatyalar kalsın bana/ nasılsa yoktur mevsimleri
aramazlar öyle toprak zenginliğini/de
izi kalmasın diye
kazıdığım yerlerden adını siliyorum önce
acılarıyla sabrımı sınıyorum
uzaktan gelen yolcuyum
çok yol katettim sayende
viranım/ yorgunum gözü karalığımdan
açılmayan sis(te) kaldı gülümseyen günlerimiz
dağıtamam artık o sisi/dağılmaz
duymadan içimin acı çığlığını
ferah bir yola sürüyorum ayaklarımı
göçüp gitti son kırlangıçlar/ da
yalnız zaman / ben gibi
içimde /denizin gece fırtınası dindi/ yatıştı dalgaları
ağır uykusunda sevgi
açılınca üzerinde mezar çiçekleri / bitecek acıları
Tanrı şahidimdir/bu defa tutulacak yeminler
çürüyüp/ bir daha açılmayacak, kilidi kayıp /o hatıra defteri
18 Mayıs 2010
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.