Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Acıma kalbim sus dinlen artık

Acıma kalbim sus dinlen artık
 

aşk


Seni o kadar çok sevdim ki başta belli etmesem de çünkü uğradığını hissettim kalmayacaktın kalbimde bu kalp bu ağır yükü taşıyamaz dedim uzak durdum… Sensizliği de taşıyamadı... Sorumsuzdun kalmamayı öğretmişsin ısrarla kalbine... Kızdım çok kızdım sen konuşmadıkça ben susamadım. Avazım çıktığınca bağırarak susmak istedim. Sustum sustum... Bitmedi susmalarım. Seni görmek istedim görürdüm ki, kütleni istemedim. Oysa gittiğin yerleri bilirdim... Ama senden olsun özel olsun istedim iki kelime yazmanı bekledim. İçten iki kelime. Kaleminin inceliğinden değil ustaydın o konuda, ben özünden istedim senden olsun iki kelime osun canım şifa niyetine...

Çok hastayım gel dedim sonunda, buna da gelmedin. Hiç gelmedin. Taş olsa kalbin erirdi.Hiç sevmesen de bir insandı karşındaki. Senin aşkın değil ama sana duyulan aşktı. Böyle yaptıkça kara sevdaya döndürdün.
Seninle ilk kavuşmamız kelimelerdeydi. Kelimelerde buluşup kelimelerde ayrıldık. Buluştuğumuz o güzel kelimeleri an be an hatırlarım. Hep kalbimde harfi harfine... Ama hangi kelimede ayrıldık bilmiyorum… Defalarca, aylarca, yılarca düşündüm. A dan z ye tüm harflerden kelimeler, cümleler, paragraflar, sayfalar, ciltler… Tonlarca ciltler yaparak düşündüm, düşündüm ve yazdım, yazdım... Sonra gene harflerin yerini değiştirerek gene yazdım gene.

Olmadı yine duramadım. Bırak dedim çoktan gitmiş zaten de hiç gelmemiş, olmuyordu olmuyor her gördüğüm ve çokta durumuma uyan şiirleri, yazıları hep postana gönderdim. Postana diyorum sana gelmedi hiç. Gelse karşılığı olurdu.. Aslında başlarda bilmesem de sonraları okuduğunu hissetim sıcaklığın kalbime değdi ve yazma gel artık diyişlerini. Ama ben senden duymak istedim. Sonraları hırçınlaştım ve soğuduğunu hissetim. Artık okusan da buz gibi olduğunu, bitsin deyişlerini… Ben kendi kendime yanayım nasılsa bir damla su serpmiyordun. Görmek de istemezdin; okumasan da postanda silinmek üzere bekleyen yığıntı gördüklerini. Postaya giden oradan çöpe aşkım oldu aşk sadece mi ben oldum. Bir aşk yeter diyenlerdendim. Zıt kutuplar. O ise bir aşk kime yeter diyenlerdendi. Belki bir gün bir aşk ona da yeterdi. Ama biz çok farklıydık. Aşkın dili olmasa da az seven farkı açıyordu. Zavallı posta kutusu hiç bu kadar yorulmamıştır. Ya zavallı ben... Şarkıları dinlemiyordum. Bir gün bir arkadaş şarkı yolladı dinledim nerden dinledim sanki. Şarkılarla anlatmaya başladım bu kez. Posta kutusu gene dolmuştur sahibine kolaydır bir tuşla yeterdi...

Suç kelimelerde değildi… Sendeydi anlamak istesen bir kelimen yeterdi. Ya da kelimesiz gönül dili olsaydı elbet… Evet sevmedin ama bir damla ilgi verseydin. Sev demedim ki… Sana ben ol demedim ki… Bilmez miyim ki demeyle olmaz.. İnsanca bir merhaban da yeterdi. Onu da sakladın.. O da bir şey mi bir kelime bile demezken… Gitmiş… Gitmiş bir Allahaısmarladık bile demeden...

Nuran Becerikli

 
Toplam blog
: 11
: 1048
Kayıt tarihi
: 01.06.10
 
 

Yaşamın içinden biri... Doğayı, Tiyatroyu, fotoğraf çekmesini, değişik tadları, yemek yemeyi, okumay..