Acını seçmekte özgürsün

Bu bayram evimde ailemle ve eş dostla geçirdim .

Çok güzeldi uzun süredir göremediğim akrabaları gördüm ve geçen Ali Gülcü'nün dediği gibi bizim evde gerçekten usulen ziyaretler olmadı güzel birbirine sarılarak öpüşerek :) bayramlar kutlandı.

Bende uzun süredir görüşemediğim liseden arkadaşlarımla görüşme fırsatını buldum.

Biz üç kız :) birbirimize bağlıydık birlikte gezer birlikte eğlenirdik ta ki onlar evlenip kendi sorumlulukları ve düzenleri değişene kadar.... Nasıl hayallerimiz vardı !! şimdi mi... Adı üstünde hayal olarak kaldı.

Bir araya gelmek fırsatımız çok olmuyor ikisininde güzeller güzeli evlatları var tüm anneler gibi onlarında öncelikleri hep çocukları ve sonrası kendi ve isteklerine zaman ayırmak oluyor... Ne kadar doğru ... Olması gereken bumudur tartışılır bir konu.

Öğrendiğim kadarıyla arkadaşım eşiyle sorunları başlamış ve bir aile danışma merkezinden de destek almaya başlamışlar.

Daha dün gibi heyecanla sevgilerini dile getiren insanlar şimdi bir arada yaşamın getirdiği şeylerin üstesinden gelebilmek için yardım alıp hayatlarını düzenlemeye çalışıyorlar.

Sonra bana dedi ki acaba erken mi evlendim galiba diğer seçeneklerimi pek akıllıca kullanmadım..

Sorunları çok büyük değil aslında... Klasik olan birbirini anlama ve isteklerin başka yönlerde gitmesiyle başlayan sorunlar.

Eve dönerken kendi kendime düşündüm sanırım her insan kendi acısını kendi belirleyip öyle yaşıyor.

Ve bu yazıyı yazarken aklıma geçen haftalarda MB yazarlarımızdan Yağmur Zamanı adlı yazarımızın aşağıda linki verdiğim yazısını okumuştum.

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=209016

Yazı günümüzün büyük sorunlarından biri olan sorunlu evliliklerin sürdürülmeye çalışması ve yaşanılan acılar, üzüntülerİn beraberinde gelen sorunlarla savaşmak için yapılan mücadeleyi çok güzel anlatmış.

Yazıyı bir kez daha okudum ve arkadaşımın anlattıklarınıda düşününce hayatımızda verilen kararların yaşamımızda ne kadar önemli olduğunu daha iyi algıladım.

İnsan yaşamında hep doğru karar vermek ve de güzel yaşamayı hayal ederek yoluna devam etmek ister , bazen bu imkansızdır.

Yazıda seneler önce kendi seçimini yaparak , sadece erkeğin gösterdiği sevgi gösterisine inanıp onunla yeni bir yaşama başlamak istemiştir... Kadınların genelinde istediğiyde budur aslında anlaşılmak vede sevilmek.... Tabiki bu karşılıksız olmamalı bunu bilerek ve isteyerek yapmak önemli olan..

Benim anlatmak istediğim hayatımızda dönüm noktası olarak belirli olan dönemlerde yaptığımız seçimlerimizin ne kadar doğru olduğu ile ilgili ve sonucunda ki seçenek arasında o mu bu mu derken kaldığımız kararsız durumlara rağmen aldığımız yolda yaşadıklarımızdan dolayı acaba diğer seçimi düşündüğümüzde yaşadığımız acı daha da kalıcı oluyor.

Benzer hikayeler hepimizin hayatında örnekleri vardır..

Ya evlenmeseydim bu adamla !

Sadece farklı bir senaryo olacaktı çünkü bilinmiyor !

Bilinmemezlik sanki daha çekici geliyor ve sadece seçimimizde yaptığımız acıdan daha beynimizi kurçalayıp üzüyor.

Sadece acını seçmekte özgürüz o kadar.

Diğeri

Bilinmezlik...

Sonra çekici gelmesinin nedenide sanırım ondan.

Bilinmezliğin cazipliği.

Yaşamınız her hangi bir döneminde verdiğiniz kararların diğeri sorusu kafanıza gelmeden yaşamınızı dilerim.

Sevgilerimle.

Gelincik.