Acıyorum. 2 : Akıp giden zamana

Zaman su gibi akıp gidiyor. Bir bakıyorsun 1 yaşındasın bir bakıyorsun 70; zaman kuşlar gibi uçmuş gitmiş…

Bazıları durmadan  “zaman geçiremediklerinden;” efendim, “can sıkıntısından…” söz edip dururlar. Eyvah onlara…  Zaman besbelli geçip gidiyor; geçiyor değil uçup gidiyor. Nerede?

Otobüs duraklarında dakikalarca otobüs beklerken…

Sınıfta , öğretmenin sınıfa gelmesini beklerken (hiçbir zaman zamanında gelmezler…)

Hastahanelerde Doktoru beklerken . (Mesaileri 8.30-5.30’dur. hiçbir zaman 9.30’dan önce işe başlamazlar)

Evde yemeğin hazırlanmasını beklerken.

Çeşitli gişelerde sıra beklerken: Stadyuma girişlerde; sinemalarda; tiyatrolarda… Sıra, sıra…

Ne kadar çok yerde boşu boşuna akıp gider ki zaman. Ah şu zamanı durdurabilsek..!

İnsanoğlu yeryüzünde  binlerce yıldır yaşayıp duruyor. Beş altı bin yıldır, varolduğunu gösteriyor. 2500 yıldır mektuplar, kitaplar yazıyor; derdini yazılı olarak anlatmaya çalışıyor. İşte belli bir ömrü var. Ben diyeyim 60-70, sen de 80 … Sonra, elveda deyip karanlıklar ülkesine çekip gidiyor. İşte insanın ömrü bu 60-70 yıl… dünyada geçireceği kıymetli zaman. Ama kıymetini kim biliyor ki.

Hani bir söz vardır: “Her doğum Allahın insanlardan ümidini kesmediğini gösterir…” Demek ki birilerinin bizden bu dünyada, şu yaşadığımız süre içinde bazı beklentileri var. Bazıları da bu yaşadığımız süreyi bir çeşit “Sınav” olarak kabul ediyor. Yani bu işin kalması var, geçmesi var. Bu zamanı iyi değerlendirirsen geçiyorsun, değerlendiremiyorsan kalıyorsun. Peki, bu süre içinde bizden beklenti ne? İşte o pek belli değil. Namuslu olacaksın, çalışkan olacaksın, eserler meydana getireceksin… Herkes birşey söylüyor, ama işte o kadar… Bunlar biraz da bizim kendimizden beklediğimiz… Bu arada zaman gelip geçiyor.

Evet ne yapmamız gerekiyor . Bazı ilkeler var mı?  Atalar sanki “Zaman”a ilişkin ilkeleri koymuş gibiler: Ne diyorlar:

-“Bugünün işini yarına bırakma.”
-“Vakit nakittir.”
-“Şimdilik ölümüne kadar hayattasın.”
-“Vakitsiz öten horozun başını keserler.”
-“Zaman sana uymazsa, sen zamana uy.”
-“Sakla samanı, gelir zamanı”
-“Boşa harcadığın bir dakika, ömründen çaldığın bin dakika.”
-“Ahmaklar zamanı nasıl öldüreceğini, akıllılar ise nasıl kazanacağını düşünür.” Alain
-“İki kere yıkanamazsın aynı ırmakta; üzerinde akan sulan, şimdi yeni sulardır.” Heraklet
-“Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak için bize verilmiş en değerli sermayedir.” Thomas Mann
Şimdi yukardaki sözlerden her biri insanı yularından tutup bir yere götüren cinstendir. İşte aslında bunlar felsefenin ilk adımıdırlar. Bu sözlerin her birinden hareket edip. Onu açmaya, örnekler vermeye çalışmak aslında ayrı ayrı yazıların konusu olabilir.

Şu belli ki, “Vakit geçirmeye..” çalışırken ;  gerçekte  “Vakit öldürüyoruz…”

Ama aslında “vakit nedir diye soracak olursanız o da soyut bir kavramdır; ve görecelidir.” Görecelidir, ne demek. Buradaki anlamıyla “Kişiden kişiye değişir,” demek .
Einstein, “zamanın göreceliği kavramını bilimsel olarak ortaya koymuştur. Bu kurama göre, zaman mutlak ve değişmez değildir. Zaman, her cismin hızına ve konumuna (çekim merkezine olan uzaklığına) göre hızlı veya yavaş geçmektedir. (zamandayolculuk.com)

Bu zamanda Görecelik kavramını basite indirgeyip, şu örneği verirler : “Sevgilinizin yanında geçirdiğiniz on dakikayı, hiçbir zaman sobanın üzerinde oturduğunuz on dakika ile karşılaştırabilir misiniz?” Hangisi  daha çabuk geçer; hangisi geçmek bilmez…

Zaman böyle bir şey, hiç geçmiyor, geçmiyor derken … Geçmiş, gitmiş, uçmuş… 70 yıl önce neredeydin; şimdi neredesin.

Böyle bir şey zaman.  Ziyan etmeyelim ama; nasıl biriktirebiliriz ki… Çok zor. Ama herkes kendine göre “Değerlendirebilir.” Nasıl mı? Düşünün biraz.. En iyi yapabildiğiniz iş neydi? O işi en iyi şekilde yapabildiniz mi? Yoksa…

Ben bu güzel sözler içinde en çok.  “Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir. “(Benjamin Franklin) sözünü severim. Neden bilemiyorum?

Bir de şu söze bakın: “Mutluluk başarıya, başarı ise zamanı değerlendirmeye bağlıdır.” (Seneca)

Laflar çok da bunlardan örnek alacak adam az. Hepimiz öyle. Ben bu sözlerin değerini zamanında anladım mı?  Bilmem anladım mı? Bilemiyorum… Bildiğim şu var…

Zaman su gibi akıp gidiyor ve onun için hiçbir şey yapamıyoruz. Zamanı durduran var mıdır? Boşuna… Boşa geçip  giden zamana acıyorum. Hem de ne acımak. !