Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Açlık hissinin farklı seviyeleri neler?

Açlık hissinin farklı seviyeleri neler?
 

Açlık hissinin 5 farklı seviyesi olduğunu biliyor muydunuz?

Uzmanlar, tıpkı DNA haritası gibi farklı açlık seviyesini de tespit ederek, bizlerin kullanımına sundular.

İşte açlığın 5 farklı seviyesi ve açlıkla mücadele yolları...

Bir an küçük bir atıştırmalık isterken beş dakika sonra kocaman bir kavanoz dolusu kurabiyeyi mideye indirmek mi istiyorsunuz?

Sizin probleminiz dengesizleşen mideniz değil ya da önüne geçemediğiniz iştahınız değil, mideden gelen işaretleri yanlış değerlendirmek! İşte söz geçmeyen beyinin bir zararı daha!

Klinik Psikolog Dr. Susan Albers, "Tüm açlık tipleri aynı değildir fakat biz tüm açlık işaretlerine aynı tepkiyi veririz. Aç olduğumuzu söyleyebiliyoruz fakat açlığında farklı seviyeleri var." diyor.

Midemiz ve bizim aramızdaki bu yanlış anlamalar bizi, kan şekeri seviyesinin dengesizleşmesi, yorgunluk, zihin yorgunluğu ve diğer sağlık sorunlarına sebep olan yiyecek tercihlerine yönlendiriyor.

Midemizden gelen gurultu sinyallerini nasıl yorumlamamız gerektiğini öğrenebilirsek, işte açlık seviyemizi belirlememiz ve buna göre karar vermemizi sağlayan ip uçları…. 

Seviye 1 - Saat: 10.00 - Atıştırma krizleri

Kahvaltımızı yapalı yalnızca 1,5-2 saat olmasına rağmen karnımız guruldamaya başladı ve bisküvi, kraker ya da kek gibi bir şeyler atıştırmak istiyoruz. 

Eğer canımız belli bir şey yemek istiyorsa o halde aç değiliz. Aç olduğumuz zaman ne yediğimizin bir önemi yoktur.

Birden bire beliren yiyecek arzularımız genellikle sıkıntı, stres, duygusal boşluk ve hatta susuzluk kaynaklıdır.

Açlığımızı bastıralım ve kendimizi tutalım. Kendimize "Şu anda aç olmam mantıklı mı?" sorusunu soralım. Eğer doyurucu bir öğün yediysek bir sonraki acıkmamız 3 saat sonra olmalı.

Duygusal boşluktan kaynaklanan yeme alışkanlıklarımızı kontrol altına almak için yalnızca 15 dakika yiyecek krizinizin bitmesini beklemeliyiz. Bu sırada aburcubur yiyeceklerin buna değmeyeceğini kendimize söyleyelim. 

Appetite dergisinde yayınlanan bir araştırma sonuçlarına göre, aburcubur krizleriniz sırasında yediğimiz düşük kaliteli çikolatalar kötü ruh halimizi ancak 3 dakika için düzeltiyor.

Yiyeceklerin "Tadı" olarak adlandırdığımız şey %90'ı yiyeceklerin kokusudur ve yiyecek krizlerimiz sırasında hoş kokulu mumlar yakarak beynimizi tatlı kokularla kandırabiliriz.

Seviye 2- Gerçek Açlık - Saat - 13.00

Başımız öne doğru düşüyor ve masamızın altına girip ofiste kestirmek istiyor ya da olmadık şeylere sinirleniyor muyuz?

Yemek yememizi belirten biyolojik işaretler kişiden kişiye farklılık gösterir. Fakat zihnimiz bu işaretleri fark etmemize yardımcı olur. Vücudumuz enerjiye ihtiyaç duyduğunda beynimize yiyeceklerden oluşan bir fotoğraf galerisi gönderir ve biz karnımızı doyurana kadar bu yemekler aklımızdan çıkmaz.

Acıkınca sinirleniyorsak kimseye çatmadan önce protein bakımından oldukça zengin olan bir avuç kabuklu Antep fıstığını yemeyi deneyebiliriz. 

2011 yılında Apettite dergisinde yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre insanlar kabuklu fıstık yediklerinde 86 kalori daha az tüketiyorlar ve fıstıkları kabuklarından ayırırken daha çok doyuyorlar.

Dr. Albert, açlığımızı doğal bir şekilde bastıran her şeyin yemek yerken kontrolden çıkmamızı engellediğini söylüyor.

Kabuklu fıstıklarımızı atıştırırken kabuklarını hemen çöpe atmak yerine görebileceğimiz bir yere koymakta fayda var. Böylece biriken fıstık kabukları bize ne kadar çok yediğimizi ve artık durmamız gerektiğini işaret edecek. 

Eğer tatlı bir atıştırmalık tercih ediyorsak, Dr. Albert mandalina yememizi öneriyor. Soyması son derece kolay olan mandalinaların yalnızca bir tanesi 50 kalori ve C vitaminiyle dolu. Mandalinanın içindeki C Vitamini stresli olduğumuz anlarda kendimizi iyi hissetmemize yardımcı oluyor.

Seviye 3- Oburluk- Saat -14:30

Öğlen arasını kaçırdığımızı anlamak için saate bakmaya ihtiyacımız yok. Birbirinden lezzetli yemekler görkemli bir geçit töreniyle zihnimizi meşgul ediyor olması gerek! 

Sabahki toplantıda yemeyi reddettiğimiz minik poğaçalar bile bizim için bir lezzet deposuna çoktan dönüştü.

Bu noktada sağlıklı yiyeceklere ulaşacak enerjiyi kendimizde bulamadığımızda ne yaptığımızı, Dr. Albert şöyle açıklıyor: Birçok insanın bu noktada şeker ya da kahve gibi hızlı çözümlere koştuğunu söylüyor. 

Fakat yalnızca tatlı bir karbonhidrat yemeyi hayal ediyorsunuz diye onları yememize gerek yok. Dr. Albert, insanların karar vermeleri ve onu uygulamaları arasında 7 saniyelik bir boşluk olduğunu ve bu sırada kendimizi başka bir seçeneğe yönlendirebileceğimizi söylüyor.

Eğer simit yiyeceksek, ikiye bölerek ve son derece yavaş yemeye çalışmak lazım. Daha ilk kısım bitmeden doyduğumuzu hissedeceğiz.

Stresli bir gün geçiriyorsak muhtemelen kendimizi "comfort food" denilen aburcuburlarla avutmaya çalışırız. Bir iki tane kremalı bisküvi bizi mutlu etse de bir oturuşta tüm paketi bitirmemek gerek. Bu hareketimizle kendi vücudumuza zarar verdiğimizi unutmamak gerekiyor.

Dr. Albert kadınların öfkelerini dışa yansıtmakta kötü olduklarını ve bu nedenle kendi diyetlerini sabote ettiklerini söylüyor.

Eğer "kötü"den "felaket"e doğru kaymak istemiyorsak, bir şey yapmadan önce gözlerimizi kapayarak ve derin bir nefes almalıyız. Birçok şeyi aynı anda yapmaya çalışmadığımızda ve önümüze çıkan engelleri temizlediğimizde çok daha net kararlar verebiliriz.

Kendimize en son sağlıksız bir seçim yaptıktan sonra ne kadar kötü hissettiğimizi hatırlatmakta fayda var. 

Boş midemizi düşünmek yerine ileride alacağımız kiloları hayal ederek kendimizi kalorili atıştırmalıklardan uzak tutabiliriz.

Seviye 4 - Tokluk hissi- Saat 15:15

Peter Pan'ın var olmayan ülkesindeki hayali yemekleri ve çocukların onlarla doyduğunu hatırlıyor musunuz?

Kendimizi yemekten az önce kalkmış gibi tok hissetmesek de açlık ve tokluğun tam ortasındaki seviyeye ulaşabiliriz. 

Öğle arasında sıcak yemek tüketmeyi denemekte fayda var. Sıcak, sulu yemekler hoş kokuları ve muhteşem lezzetleriyle hem zihnimizi hem de karnımızı doyurur. 

Yemeğimizi yerken oldukça yavaş yemeye özen göstermekte sonsuz fayda var. Yavaş yemek yiyerek doyduğumuzda bu vücut saatimizin tokluk alarmını geç saatlere aktaracaktır.

Yemekle ilgili yaygın bir inanışın aksine son lokma yemeğin en güzel kısmı değildir.

Yemeğimizin hepsini bitirmeden önce çatalı elimizden bırakıp, yemekten başka bir şey düşünmek çok faydalı bir davranış olabilir. 

Yemeğimizin her lokmasında koku algımız azalacak ve yemekten daha az lezzet alacağız. Bu nedenle yemeğimizin ilk lokmalarının keyfini çıkarsak iyi olacak gibi…

Seviye 5- Tıka basa doymuş - Saat -15:30

15 dakika önce çalan açlık çanlarını bastıramadığımız ve kendimizi müthiş yemeklerin kucağına mı bıraktık? Hatamızı düzeltmek için hiçbir zaman geç değil.

Fazla yediğimizi fark ettiğimiz anda çatalı elimizden bırakalım ve bu aktif planı uygulayalım!

Öğleden sonra biraz siesta (öğle saatlerinde alınan kısa uykudur. Yarım saatlik olanı makbuldür.)yapmak kulağa çok hoş gelse de yemekten sonraki uyuşukluk hali sindirim sisteminin yavaş çalıştığını gösterir. O zaman dik oturun ya da yürüyün. Bu şekilde yediklerimizin sindirimini hızlandırmış oluruz.

Ofis etrafında küçük bir gezinti yapmak sindirim sistemimizi hızlandırmak için etkili olabilir. 

Eğer yürüyemiyorsak ellerimizle karnımızın üzerinde saat yönünde daireler çizebiliriz. Bu karın kaslarımızı rahatlatacak ve sindirime destek olacaktır.

Akşam mı?

Artık atıştırmak ve yemek, özellikle saat 19.00’dan itibaren yasak!

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..